2 gün sonra;
Asude nihayet annesine her şeyi anlatmıştı. Fakat validesi bu konuya hiç iyi bakmıyordu. Hatice'nin kararı ilk baştan belliydi yine de Mercan ağadan araştırmasını istedi. Mercan araştırdıklarını söyleyince kararı kesinleşti. Hatice sultan Korkut'u bir türlü kızına yakıştırmıyordu. Onun yerine yüksek mevkili saygın bir paşayla evlenmesini istiyordu. Kızını bu sevdadan nasıl vazgeçireceğini düşünürken Gülnihal sultanın doğum sancıları başlamıştı. Konağı bir telaş sarmışken haber saraya da ulaştı. Hatice sultan hemen arabanın hazırlanmasını emretti sonra da kızının yanına gitmek için yola çıktı.Valide sultan doğumda kızına destek olmuştu. Neyseki doğum rahat geçmişti, Gülnihal ve bebeği sağlıklıydı. Akşama doğru hanedan halkı Gülnihal'in konağındaydı. Ayşenil bir bahaneyle gelmemişti. Halime sultan ise onun neden gelmediğini bildiği için idare etmek zorundaydı.
Herkes, kızları olan Gülnihal ve Mevlüd'ü tebrik edip hediyelerini verdiler, altın taktılar. Yeni baba olan Mevlüt heyecanla bebeği beşikten alıp Selim'in kucağına verdi. Selim yeğenini dikkatle kucağına alıp kulağına ezan okudu. Bebeğin adını Hatice Elif koymuştu.
Valide sultan ve Asude sultan bu gece Gülnihal'in yanında kalırken diğerleri saraya döndüler. Halime sultan kendi dairesine değil Ayşenil'in dairesine gitti.
"Maşallah bebek de Gülnihal de çok iyi görünüyordu. Hele Mevlüt Paşa pek bir neşeliydi. Tabii canından bir parça nasıl sevinmesin ki?""Bunları bana niçin anlatıyorsun?"
"Artık onu unut diye anlatıyorum. Herkes halinden memnun sen hariç. Sen de yoluna bak kendine bir aile kur. Zira yalnızlık allaha mahsustur."
***
1 hafta sonra;
Hatice sultan Gülnihal'i ve torununu görmek için yola çıkmıştı. Oraya gittiğinde önce uyuyan torununu sessizce sevdi sonra da Gülnihal'le salona sedire geçtiler. Halayıklar onlara şerbet ve yiyecek şeyler getirdiler. Hatice sultanın Gülnihal rahat etsin diye gönderdiği beş cariye her işe koşuyordu. Fakat içlerinden biri işler yerine dedikodu peşindeydi. Tabii ki Halime sultanın casusu olan Selma hatundu.Bir ara konu tam Selma hatunun istediği yere geldi. Ana kız Halime, Ayşenil ve Hümaşah'ın dedikodusunu yapıyordu.
"Halime ve Ayşenil sarayıma kazık çaktılar resmen. Neyseki bir şeyler düşündüm.""Validem benim vaziyetim belli. Lohusa halimle onlarla uğraşamam ama siz bir şeyler yapın. Hümaşah'ı da unutmayın. O kadın hünkâr abimi kötü etkiliyor."
"Asude için münasip bir eş seçeceğim nasıl olsa, Ayşenil'i de aradan çıkarırım. Evlendirip uzaklara gönderirim. Hümaşah'ı ise elbette unutmuyorum. Lakin Selim gönderdiğim cariyeleri kapıdan çeviriyor."
"Öyle bir cariye olmalı ki hünkârımızı o kadından daha fazla etkilemeli."
"Aklımda bir cariye var, çok güzel. Yakın bir vakitte halvete göndereceğim. Lakin önceliğim Halime sultandan kurtulmak."
Duyduklarını harfi harfine Firuze hatuna aktarmıştı Selma. Halime sultanın sadık hizmetkarı hemen sultanına anlatmıştı. Halime sultanın tepkisi ise kahkaha atmak olmuştu.
"Demek benden bu kadar korkuyorsun Hatice. Ateş olsa cürmüm kadar yer yakar, ondan korkum yok. Lakin elimi çabuk tutup Ayşenil'i uyarmalıyım."Halime sultan Firuze'yi Hümaşah'a gönderdi. Hümaşah Gülru'yu uyutmakla meşguldü. Kızını uyutunca Firuze'nin yanına gitti.
"Dediğim gibi cariye Halime sultana sadık ve duyduklarını bana anlattı. Valide sultan çok güzel bir cariye seçmiş. Tez vakitte has odaya gönderecekmiş. Öyle güzelmiş ki Sultan Selim onu koynuna alacak, sizi unutacakmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hümaşah Sultan
Historical FictionNOT: Olaylar ve kişiler tamamiyle hayal ürünüdür. ->hanedan #1 ->sultan #1 ->hünkar #1 Başlama tarihi: 13.12.2017