Nikah Meselesi
2 ay sonra Nisan 1534;
Hümaşah her fırsatta Selvihan'la uğraşıp alay ediyordu. Selvihan ise bu durumdan sıkılmıştı. Nigar'ı her gün tembihliyor fakat sonuca ulaşamıyordu. Nigar ne kadar uğraştıysa da Hümaşah'ın bir açığını bulamamıştı. Hümaşah Selvihan'la uğraşmaktan keyif aldığı gibi planlarına da vakit ayırıyordu. Halime sultanla araları bozulacak gibi olduysa da tekrar gönlünü almıştı. Fakat Halime sultana hâlâ Selvihan meselesini anlatmamış, bir şekilde geciştirmişti.Nigar hatun yine Nurmisal'i takip etti. Nurmisal koridorda Saime kalfayla karşılaştı. Konuşmaya başladılar. Nigar hemen bir yere gizlenip onları dinlemeye koyuldu.
Nurmisal;
"Saime kalfa, Hümaşah sultan bu akşam hünkârımızla nikah meselesini konuşacakmış. Sen ne dersin?""Çok bile bekledi. Eminim ki hünkârımız nikah kıymayı kabul edecektir. Malum Hümaşah sultana deli divane âşık." imâlı bir gülüş attı. Sonra da Hümaşah'ın dairesine gittiler.
Nigar hemen Selvihan'ın yanına koştu. Selvihan sultan sıkıntılı bir şekilde nakış işlemeye çalışıyordu. Nigar'ın telaşlı halini görünce meraklandı, elindekileri bırakıp ayağa kalktı.
"Size diyeceklerim var sultanım."Selvihan hemen dairedekileri çıkardı.
"Ne oldu? Derhal anlat.""Nurmisal hatun ve Saime kalfayı konuşurken dinledim. Dediler ki; Hümaşah akşam hünkârımızdan nikah kıymasını isteyecekmiş."
"Ne! Emin misin, dogru mu işittin? O yılan nikah kıydırmak mı istiyor?"
Selvihan hem çok şaşırmış hem de çok sinirlenmişti. Akşama kadar ne yapması gerektiğini düşündü durdu. Valide sultana ispiyonlayıp onun engellemesini sağlayabilirdi. Fakat Hümaşah öğrenirse Selvihan için hiç iyi olmazdı. Akşama kadar çaresizce odanın içinde dolandı durdu. Fakat sonunda aklına bir fikir gelmişti.
Hümaşah ve Selim akşam yemeğini beraber yediler. Yemekten sonra önlerine meyve tabağı geldi. Hümaşah sonunda nikah meselesini açmaya karar vermişti. Kafasında bir konuşma hazırlamıştı bile. Şimdi konuşmaya nerden gireceğini düşünüyordu.
"Selim..."Konuşması kapı sesiyle kesildi. Gelen has oda başı Şahin ağaydı.
"Hünkârım mühim bir mesele vardı. Şehzade Osman haremde kaybolmuş."Selvihan bütün gün düşünmüş sonunda bu planı yapabilmişti. Başarılı da olmuştu. Selim'i oyalamış, Hümaşah konuşamadan dairesine dönmek zorunda kalmıştı. Selvihan bir geceliğine de olsa engelleyebildiği için mutluydu. Şimdi de bir yolunu bulup valide sultana ya da Gülnihal anlatması gerekiyordu.
Ertesi gün sultanlar hayli meşgullerdi. Gülnihal sultanın düğünü yaklaşmıştı, bu yüzden hazırlıklarla ilgileniyorlardı. Bütün sultanlar öğle vakti valide sultan dairesinde toplandılar. Öğle yemeklerini yedikten sonra konağın eşyalarla döşenmesini konuşuyorlardı. Ayşenil sultan Mevlüt Paşaya olan sevgisinin bittiğini sanıyordu fakat yanılmıştı. Hazırlıklar konuşulurken kıskançlığı yine onu ele geçirmişti. Halime sultan ise yapmacık bir tavırla fikirlerini belirtiyordu. Ara sıra Hatice sultanla ters düşseler de tartışma çıkmadan mesele halloluyordu.
Hümaşah'ın canı çok sıkılmıştı. Etrafı izlerken gözü Selvihan'a takıldı. Biraz Selvihan'la alay ederek eğlenmeye karar verdi.
Selvihan sultan;
"Bence sedirler şu kumaştan olsun.""Bana kalırsa hiç güzel değil. Bence mavi kumaş daha iyi."
Selvihan öfkeyle Hümaşah'a baktı. İtiraz edecek gibi oldu. Ama itiraz edemeyeceğini bildiği için sustu. Hümaşah Selvihan'la uğraşmakta ısrarlıydı,
"Selvihan niye sustun? Yoksa benim dediğim kumaşı beğenmedin mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hümaşah Sultan
Historical FictionNOT: Olaylar ve kişiler tamamiyle hayal ürünüdür. ->hanedan #1 ->sultan #1 ->hünkar #1 Başlama tarihi: 13.12.2017