"Sultanım Halime sultan geldi."
Demesiyle Hatice hızlıca başını kaldırıp cariyeye baktı. Şaşkın bakışları kapıya kaydı.Halime sultan tüm heybetiyle içeri girdi. Kanlı canlı sapasağlam karşısında duruyordu. Hatice sultan bir hışımla ayağa kalktı, çok şaşkındı. Halime sultanın ölüsünü beklerken canlısını karşısında görmek şok etkisi yaratmıştı.
"Ne o valide sultanım, bir hoş geldin demek yok mu? Ben de tebrik için gelmiştim."
Hatice sultan kendini toplaya çalıştı fakat şaşkınlığı hâlâ geçmemişti.
"Bugün beklemiyordum şaşırdım.""Neyse ben tebrik için gelmiştim. Malum hünkârımız Hümaşah Sultana nikah kıymış."
Hatice sultanın şaşkınlığı yerini öfkeye bırakmıştı. Halime sultan da Hatice sultanın nikah haberine vereceği tepkiyi görmek için buraya uğramıştı. Halime sultan daireden çıkarken Yadigâr onu gördü. Suçlulukla taşlığa döndü. Zira Halime'nin sağ dönmesinin asıl sebebi Yadigâr'dı. Valide sultanın başı belaya girmesin diye emirlerini yerine getirmemişti. Ona Mercan ağanın eşkıyalarla anlaştığı yalanını söylemişti. Şimdi ise valide sultana nasıl açıklayacağını düşünüyordu.
Ayşenil sultan, Hümaşah'a her şeyi itiraf ettiğini halasına anlatmıştı. Halime sultan çok sinirlenmiş, Ayşenil'e azar çekmişti. Hümaşah'ın yanına uğrayamadan has odaya gidip hünkâr yeğenini tebrik etti. Selim'le arasını iyi tutmaya özen gösteriyordu.
"Tebrik ederim hünkâr yeğenim. Bu nikah inşallah hayırlara vesile olur.""Sağ olun sultan halam. İnşallah dediginiz gibi olacak."
Daha sonra doğruca dairesine gitti. Selim'in bir şey bilmemesi onu rahatlatmıştı. Ama hâlâ tedirgindi. Mısır'dan getirdiği, Firuze isimli sadık kalfası dairede bekliyordu.
"Firuze Ayşenil'in dairesine git, söyle ona Hümaşah'ı ne yapıp ne edip ikna etsin. Bizim yaptığımız öğrenilirse bu sarayda barınamayız. Ben biraz uyuyacağım rahatsız edilmek istemiyorum.""Emriniz olur sultanım hemen gidiyorum. Siz rahatınıza bakın uzun yoldan geldiniz."
Firuze kalfa Ayşenil'e iletti. Ayşenil odasında dört dönüyordu. Asude sultan annesi biraz daha sakinleşince ordan ayrılmıştı. Ayşenil de Asude sultanın yanında Hümaşah'ın dairesine gidebildi. Hümaşah ses çıkarmasa da memnun olmamıştı. Ayşenil bir süre kalıp Hümaşah'ın gönlünü almaya çalıştı. Sonra da gitti.
Hümaşah bu meseleyi bir süreliğine ertelemişti. Şimdi Selim'le çok mutlulardı. Araya başka şeyler girsin istemiyordu.Asude sultan biraz daha kalacaktı. Validesi ve Gülnihal ablasının aksine bu nikaha çok sevinmişti.
"Sen validemin dediklerine bakma Hümaşah. Elbet bir gün yumuşayacaktır.""Merak buyurmayın sultanım ben iyiyim. Sadece Selim için üzülüyorum. validesinin elini öpmeye gelmişti bıyle bir muameleyi haketmedi."
"Haklısın lakin yapacak bir şey yok. Validem bir anlık sinirle elini öptürmedi ama elbet barışacaklardır. Doğrusu ben sizin adınıza çok sevindim. Bir ömür mutlu olursunuz inşallah."
Hümaşah minnettar bir şekilde Asude'nin elini tuttu.
"Amin sultanım. Güzel dilekleriniz için sağ olun."Valide sultan dairesi;
Hatice sultan dairesinde ateş püskürüyordu.
"Beceriksizler! Halime burnu bile kanamadan kanlı canlı saraya döndü. Peki neden hiçbir şeyden bahsetmedi. Aklım almıyor Yâdigar.""Eğer saldırıya uğradıysa hünkârımıza anlatacaktır. Şimdi bunları düşünmeyin sultanım. Zaten sizin yaptığınızı bilse bu kadar sakin olmazdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hümaşah Sultan
Historical FictionNOT: Olaylar ve kişiler tamamiyle hayal ürünüdür. ->hanedan #1 ->sultan #1 ->hünkar #1 Başlama tarihi: 13.12.2017