Yağız'ın gözleri kocaman açıldı.
Bunu nereden öğrenmişti? Nasıl haberdar olmuştu?Hızla Batu'nun karşısına dikildi."Ne saçmalıyorsun sen?"
"Boşuna gizleme, herşeyi biliyorum. O bizim annemiz değil."
Yağız dayanamadı ve okkalı bir tokat geçirdi Batu'nun yüzüne.
"Karnında taşımamış olabilir ama yıllarca yüreğinde taşıdı sizi. Öz evladı gibi sevdi. Nankör! Şuan seni öldürmüyorsam , annem değil dediğin o kadının hatrınadır. Çünkü biliyorum ki sana zarar verirsem beni asla affetmez."
Yağız'ın haykırışı odayı inletti. Çok canı yanıyordu, çok! O ana kadar bir köşede sessizce olanları izleyen Yavuz Bey hızla atıldı ve Yağız'ın kolundan tutarak kendine doğru çekti.
"Sakin ol evlat!"
"Nasıl sakin olayım dede! Duymuyor musun,neler söylüyor?"
"Oğlum, onun zihni bulanmış, algıları kapalı... Ne dersen de, onu ikna edemezsin. Gel biz içeri geçelim."
Diyerek kolunu Yağız'ın omzuna attı ve onu diğer odaya yönlendirdi. Korumaları Batu'nun yanında bırakıp diğer odaya geçtiler. Yağız kendini çaresizce koltuğa bıraktı. Tarifsiz duygular içindeydi. Çaresizlik, belirsizlik, endişe, kaygı ,korku...
En çokta çaresizlik yakıyordu yüreğini. Ne yapacaktı? Sevdiği kadını nasıl geri alacaktı?Biraz sakinleşince Davit'e döndü.
"Doğru olabilir mi Davit? Elif'i evlenmek için kaçırmış olabilir mi?"
Davit "Olabilir..." dedi kendinden emin bir şekilde.
Yağız 'ın aklı almıyordu bir türlü.
"Davit benim eşim 48 yaşında. Kutsal dedikleri herif, daha genç kadınlar dururken neden bu yaşta ki bir kadını istesin ki? "
Adam daha önce bilgisayarın yanına bıraktığı mavi kaplı dosyayı açtı.
" Kutsal ana ilan edebileceği bir kadın arıyor. Kültürlü, hitabeti güçlü, birden fazla dil bilen, kitleler üzerinde etkili olabilecek, insanları peşinden sürükleyebilecek, albenisi yüksek olan bir kadın istiyor. O yüzden genç bir kadın çok işine yaramaz. "
Biraz duraksadıktan sonra devam etti.
"Eşin bu özellikleri taşıyor galiba. "
"Allah kahretsin! Evet fazlasıyla taşıyor ama bunu nereden bilebilirler?"
"Heryerden istihbarat topluyorlar. "
"Allah kahretsin! Allah kahretsin! Allah kahretsin!!! Dünyadaki 41 milyon kadın arasından benim eşimi mi buldular?" Diye haykırdı Yağız. Ellerini saçlarının arasından geçirdi ve sıkıca tutup çekti. Kopan şaç telleri parmaklarının arasında kaldı.
Yavuz Bey iyice yaklaştı, kollarını açtı Yağız'ı sıkıca sardı. Çocukluğunda hep yaptığı gibi. Yağız başını dedesinin güçlü ve geniş omzuna koydu. Daha fazla dayanamadı ve bir çocuk gibi ağlamaya başladı. Bir müddet sarsıla sarsıla ağladı. Biraz sakinleşmişti ki telefonu çaldı . Göz yaşlarını silerek telefona baktı. Arayan Zehra hocaydı. Açmadı, açamazdi. Ne diyecekti ki? Muhtemelen Elif' e ulaşamayınca onu aramıştı. Zaten 1 hafta boyunca arayan Naime teyzenin telefonlarını da açmamıştı.
Arama kapandıktan 2 dk sonra mesaj geldi. Telefon elindeydi zaten. Hemen gelen kutusunu açtı. Zehra hoca göndermişti.
"Yağız Bensu'yu aldınız mı?"
Yağız dehşetle gözlerini büyüttü. Hemen Zehra'yı aradı.
"Alo, Yağız sen misin?"
"Evet hocam benim. Bensu nerede?" Diye aceleyle sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK GÜZELİ
RomanceYağız gülümseyerek baktı sevdiği kadının kıvrık kirpiklerinin arasında parlayan kehribar rengi gözlerine. Kendinden emin duruşu ve isabetli kararları ile bundan sonra ona yol gösterecek nadide bir çiçekti bu kadın. Bir kez daha aşık oldu sanki. Bir...