8. Bölüm; Sinir Krizi

248 34 2
                                    

Duştan çıktığında bütün kasları gevşemiş ve rahatlamıştı. Zoraki misafirlerinden dolayı üzerini banyoda giymek zorundaydı. Ve bu durum hiç hoşuna gitmiyordu.

Baş havlusuyla saçlarını kurulayarak odasına girdi. Gün içinde yaşadığı herşeyi zihninde gözden geçirdi. Elif'i gördükten sonra yaşadıklarını ise baştan yaşadı. Elif'in kaçarcasına merdivenlerden inmesi , tehdit dolu bakışları, kehribar rengi gözlerinde dalgalanan öfke kıvılcımları...
Başını hızla sağa sola salladı. Zihninde hoşuna gitmeyen, ya da hoşuna gittiğinin henüz farkında olmadığı bir fikir dolaşınca hep böyle yapardı. Başını sallayınca o fikirden kurtulacağını sanardı. Tıpkı sigara içince bütün sıkıntılarından kurtulacağını sanmak gibi yalancı bir kanıydı.

Aynanın karşısına geçtiğinde gülümsediğini farketti. Kadın aklına gelince hem çok öfkeleniyor, hem de istemsizce gülümsüyordu.  Kendini yokladı. Ne oluyordu duygularına? Neden bu kadını zihninden atamıyordu. Onu cezbedecek bir kadın değildi. Aslında çok güzel bir yüzü vardı. Gözleri inanılmaz derecede etkileyiciydi. Ancak onun tipi değildi. Hayatından geçen onlarca kadını tek tek hatırladı. Bu hiç birine benzemiyordu. Fiziksel olarak oldukça uzaktı.Türkiye standartlarında orta boylu denilebilirdi ancak ona göre kısaydı. Edindiği bütün kız arkadaşları 170 ve üzeriydi. Eski eşi ise onun boyundaydı. 180 cm...

Kadının yaşını düşündü. Genç duruyordu ancak iki çocuk sahibi olduğuna göre çokta genç olamazdı. 20 yaşında anne olmuş olsa 35 yaşlarında olmalıydı. Kendiyle aynı yaşta. En yaşlı sevgilisini geldi aklına, 25 yaşındaydı. Eşiyle 2 yıl önce ayrıldığında kadın daha yeni 26 sına basmıştı. Farkında olmadan kıyas yaptı. Hiçbirisi Elif kadar marifetli değildi. O gittikten sonra tabaktaki bütün börekleri yemişti. İlk defa, içinde kıymayla birlikte pirinç taneleri olan bir börek görmüştü. İnanamayarak yemişti ve ömründe yediği en lezzetli şeydi. Yine istemsizce gülümsedi. Belkide uzun zamandır yaşadığı yalnızlık ona böyle hissettiriyordu. Evet kesinlikle sebebi buydu. Belkide hayatında biri olsa bu duygulardan kesinlikle kurtulacaktı. Ancak kadınlardan bıkmış , usanmıştı. Hayatında kızından başka karşı cins istemiyordu ,annesini bile. Nitekim 2 yıldır hayatında kimseye yer vermemiş ve biraz olsun nefes alabilmişti. Ancak çevresindeki kadınlar onu elde etmek için olmadık numaralar çevirmeye başlayınca çareyi uzaklaşmakta bulmuştu. Hemen devlete başvurmuş ve hiç bilmediği bu diyarlara gelmişti. Gerçi burada da takip altında olduğunu hissediyordu. Hasteneye girer girmez, hemşireler arasında fısıldaşmalar, işaretleşmeler, gülüşmeler başladığının farkındaydı. Ama hiçbirine ilgi duymuyordu ve de mesafesini koruyordu. Çoluk çocuğun kaprisleri ile uğraşacak hali yoktu.

Günün yorgunluğu ile beyni ,göz kapaklarına emri verdi. Artık dükkanı kapatma vaktiydi. Aklını kurcalayan herşeyi öteledi ve uykunun kollarına kendini bıraktı.

***

Son hastasını da muayene edince, biraz nefes almak için dışarı çıktı. Mesainin bitmesine daha yarım saat vardı. Elif muayeneye gelmemişti. Halbuki tahlil yaptırması gerekiyordu. Galiba dün geceden, ona çok öfkelenmişti. Psikopatça bir tutum olsa da bu hoşuna gidiyordu.

Bahçeye çıktı, ağaçların altındaki banka oturdu ve bir sigara yaktı. Sigarasından bir nefes çekmişti ki hastane merdivenlerinden gelen sese odaklandı. Dikkatini verince Elif'i gördü. Pudra rengi pantolon ceket takımın içine giydiği beyaz gömlek ile çok şık görünüyordu. Başında ki pudra rengi şal ise yüzüne çok yakışmıştı. İri kehribar rengi gözleri daha bir alımlı görünüyordu. Yanlız biraz keyfi kaçtı. Elif yanlız değildi. Onu köpeğin saldırısından kurtardığı gün, halı sahada gördüğü adam yanındaydı ve yine kadının gözlerinin içine bakıyordu. Birlikte konuşarak hastanenin merdivenlerinden indiler. Yağız hemen sigarasını attı. Belkide muayene olmaya gelmişti ve onu arıyordu. Hemen ayağa kalktı. Elif ona doğru kaçamak bir bakış attı. Bir kaç saniyeliğine göz göze geldiler ancak Elif hiç tanımadığı birini görmüş gibi umursamaz bir tavırla yanından geçti gitti. Yağız'ın yüzü bir anda soldu. Duyduğu son şey, yanındaki adamın laflarıydı.

ERKEK GÜZELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin