ERKEK GÜZELİ

27. Bölüm; Acemi Okçu

Okuldan sonra akşama kadar ormanda spor yaptı. Hava iyice karardıkdan sonra eve geldi. Soğuk bir duş aldı. Midesinin bütün ısrarlarına rağmen ağzına tek lokma koymadı. Yemek yemek istemiyordu. Kendini koltuğa bıraktı. Morali yerlerdeydi. İnanılmaz derecede canı yanıyor, çaresizlik bütün bedenini kavuruyordu. Bu duygudan nasıl kurtulacağını ise hiç bilmiyordu.

Kapı çalınca yavaşça yerinden kalktı. Hem can sıkıntısından hemde yaptığı spor yüzünden halsiz kalmıştı. Sallana sallana kapıyı açtı. Hasan her zaman ki pozitif enerjisi ile karşısındaydı.

"İyi akşamlar Yağız "derken gözleri gibi sesi de neşe saçıyordu.

"İyi akşamlar."

Hasan bir anda ciddileşti. Yağız 'ın ruhundaki çöküntüyü farketmişti.

"Müsait misin?"

"Tabi ki gelsene"

Hasan yavaşça içeri girdi. Salona geçip koltuğa oturdu. Yağız ise ardından kapıyı kapatıp, bitkin adımlarla Hasan'ın yanına kendini bıraktı.

"Ne bu halin Yağız? Bir şey mi oldu?"

"Yoo, bir şey yok! Spor yaparken kendimi fazla yordum galiba. "

"Yapma Yağız! Bu beden yorgunluğu değil kardeşim. Elif'le ilgili bir durum mu? "

Yağız öne doğru eğildi. Dirseklerini dizlerine dayadı elleriyle başını kavradı.

"Eski eşi geldi bugün. "

"Eee?"

"Fazla samimiydiler, galiba ilişkileri devam ediyor. "

Hasan kaşlarını çattı.

"Yok canım! Sanmam, Elif öyle bir kadın değil. "

Yağız yüzünü elleriyle sıvazladı. Başını sağa sola salladı.

"Birbirine nasıl baktıklarını görseydin sende benim gibi düşünürdün."

"Yağız, adam aldatmış onu.Üstelik evliyken sevgilisini hamile bırakmış. O yüzden boşanmışlar. Elif bunu yutacak bir kadın mı? "

"O zaman bugünkü halleri neydi Hasan? Muhabbetlerinde ki samimiyet, imalı bakışmalar, gülüşmeler..."

Hasan sakince karşılık verdi.

"Bak ne gördün ,ne duydun bilmiyorum ama yanlış anladığına eminim. Elif onu affetmiş olsa bile evli bir adamla beraber olacak bir kadın değil. Kalıbımı basarım durum sandığın gibi değildir. "

"Bilmiyorum Hasan...Bilmiyorum...
Ve çok canım yanıyor. "

"Çocukları var, küs kalamazlar. Onun için affetmiştir ve arkadaş kalmaya karar vermiştir. Bence hepsi bu!"

Yağız acıyla dudaklarını sıktı.

"İnşallah öyledir Hasan, yoksa kafayı yiyeceğim."

"Sen ne fena tutuldun böyle"

"Hiç sorma Hasan. Bana ne oldu bilmiyorum. "

Hasan sesine biraz neşe katarak devam etti.

"Pekiyi o zaman. Ben sana mutlu olacağın bir şey söyleyeyim. "

Yağız başını merakla Hasan'a çevirdi. Hasan gülümseyerek devam etti.

"Batu'nun matematik dersi biraz zayıfmış. Bir matematikçiden özel ders alıyordu ama Elif adamı pek beğenmiyor ve Batu'ya ders verecek birini arıyor. "

"Eee?"

"Ben de seni önerdim."

"Ciddi misin?"

"Evet, matematiğinin iyi olduğunu düşünüyorum. Ne dersin? Hem Elif'le daha fazla görüşme fırsatın olur, hemde Batu'nun kalbini kazanırsan işin kolaylaşır "