16. Bölüm; Çöpçatan

173 30 0
                                    

Elif'le geçirdiği keyifli akşamdan sonra günleri daha güzel geçiyordu sanki. Daha mutlu olduğunu hissediyordu, her nedense. Her an Elif'in arayıp yeni bir aday ile tanıştırmak için çağırmasını bekliyordu. Bu da ona heyecan veriyordu.

Gece mesaisi için hastanedeydi. Her zaman ki gibi sakin sessiz bir gece geçiriyordu. Tansiyon sorunu olan bir kaç hastadan başka kimse yoktu. Yavaş adımlarla bahçeye çıktı. Hava oldukça serinlemişti. Bu diyarlara kış her zaman erken gelirdi. Bunu daha ilk geldiğinde öğrenmişti. O yüzden çıkmadan ceketini üzerine almıştı.

Biraz amaçsızca bahçede dolaştı. Sonra ayakları onu bahçe dışına götürdü. Bakışları görmeyi arzuladığı kişinin evine yöneldi. Gece saat 2 civarıydı ve Elif'in ışığı yanıyordu. Ne yapıyor acaba, diye merak etti. Tam 10 gündür hiç görmemişti. Yeni bir aday için de aramıştı. Yanında olma arzusu bütün bedenini sardı. Bu duygudan nasıl kurtulacağını bilmiyordu. Yada bununla nasıl baş edeceğini...

Üşüdüğünü hissedince içeri yöneldiği sırada telefonunun bildirim sesi geldi. Elif'le geçirdiği o akşamdan sonra telefonun sesini hiç kapatmamıştı. Her an arayabilirdi. Telefonu cebinden çıkarıp bakıncaya kadar ard arda bildirim sesleri gelmeye devam etti. Telefonu açtı. Instagramdan gelen bildirimler olduğunu gördü. Hızla uygulamaya girdi. Elif ardı ardına 5 kızın fotoğrafını ve bilgilerini yollamıştı. İlk önce kızlara baktı. Hepsi birbirinden güzeldi. Her birinin resmin altında ismi, yaşı ve mesleği yazıyordu. Bu kızları nereden buldu acaba, diye düşündü. Sonra cevap yazmadan uygulamadan çıktı. Hızlı adımlarla merdivenleri tırmandı ve hastaneye girdi. Yaklaşık 5 dk sonra bir bildirim sesi daha duydu. Elif yine dm yollamıştı.

"Kızlara iyice bak, düşün taşın haber ver. "

Birşey yazmaya fırsat bulamadan yaklaşan ambulans sesi dikkatini çekti. Acil kapısına doğru hızla hareket etti. Ambulans hızla geldi görevliler telaşla kapısını açtı ve hastayı sedye ile indirdiler. Yağız neyi var diye sormaya kalmadan sedyede yatan genç kızı gördü. Yine numaradan bir vaka olduğu belliydi.
Görevli sedyeyi içeri taşırken yaklaştı.

"Neyi var?" diye sordu.

"Zehirlenme, hocam"

Yağız manalı bir şekilde kafa salladı. Bu haftaki 10. genç kız zehirlenmesiydi. Kendisi mi zehirliyordu bu kızları, bilemedi. Birbirine haber salıp, sırayla mı kendilerini zehirliyorlardı acaba? Orijinal birşeyler bulsalar daha iyi olur diye düşündü. Ve hızla hastanın midesini yıkamak için odaya gitti.

***

Tık tık tık!

Kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde Hasan daha yeni oturmak üzereydi.

"Günaydın Hasan!"

"Günaydın kardeşim. Mesain bitmedi mi?"

Yağız odada ilerledi ve cebinden çıkardığı kağıtları Hasan'ın masasına bırakırken cevap verdi.

"Bitti, çıkıyordum da sana şunları getirdim."

Hasan kağıt yığına baktı. İçlerinden bir tanesini alıp açarken bakışlarını Yağız'a çevirdi.

"Hayırdır, nedir bunlar?"

"Hayran mektupları..."

Hasan güldü. Açtığı bir tanesini okuduktan sonra gülerek Yağız'a yöneldi.

"Maşallah kardeşim. Bu kadar kısa sürede böyle büyük bir hayran kitlesine ulaşmak büyük başarı..."

Yağız kendini koltuğa bırakırken karşılık verdi.

ERKEK GÜZELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin