47. Bölüm; Geçmişin İntikamı

155 29 1
                                    

Yüreği titreyerek uçurum sandığı yokuştan aşağı baktı. Burası sadece büyük bir bayırdı. Bayırın üzerinde arkası toprağa yaslı küçük bir ev vardı. Yağız şuan bu küçük evin çatısının 50 m kadar yukarısındaydı. Karşıda ise muhteşem bir orman manzarası vardı ve belli ki manzara için ev buraya yapılmıştı.

Eve inmek için hamle yapacaktı ki vazgeçti. Yokuş dik olduğu için bu biraz tehlikeli görünüyordu. Hızla etrafı taradı gözleri. Bu eve inmenin bir yolu olmalıydı. Sağa doğru ilerleyince araç yolunu gördü. Ve evet Elif'in aracı evin hemen önünde duruyordu. Az önce çatıdan dolayı görememişti. Araç yolu evin önünden sağa tarafa, ormanın içine doğru ilerliyordu. Bulunduğu noktadan yol yok gibiydi. Biraz daha sağa devam etti. İlerde toprağın merdiven gibi şekillendirildiğini gördü. Bu merdivenler evin önüne kadar uzanıyordu. Derin bir oh çekti ve hızlı adımlarla merdivenleri indi.

Evin yanına gelince durdu, biraz bekledi. Az önce ki telaşı yok olmuştu. Sakin hissediyordu ama yinede Elif'i görmeden içi tamamen rahatmayacaktı. 5 basamaktan oluşan minik merdivenleri tırmandı ve vakit kaybetmeden kapıyı çaldı. Bekledi. Hiç ses yoktu. Tekrar çaldı. Yine bekledi. Ses yok! Az önce kaybolan endişesi geri geldi. Evin üç tarafını dolandı. Camlardan içeriyi görmeye çalıştı ama kimse görünmüyordu. Koşar adımlarla Elif'in aracına gitti. İçerisi boş, kapısı kilitliydi. Sırtından akan terler tişörtünü sırılsıklam yapmıştı. Akşam olmak üzereydi ancak Elif yoktu. Tekrar eve doğru yürüdü. Çalacak, acmazsa kıracaktı. Ancak ufak bir ses geldi kulağına uzaktan. Durdu,dinledi. Ney sesiydi. Elif'in sesiydi.

Gözlerinin içi parlayarak geri döndü. Sesin geldiği yöne doğru ilerledi. Evin hemen sol tarafında ağaçların arasında yine topraktan yapılmış merdivenleri gördü. Basamakları dikkatle takip edince aşağıda yere oturmuş, sırtını çam ağacına yaslamış ney çalan Elif'i gördü.  Derin bir rahatlama hissederek merdivenleri inmeye başladı. Yaklaştıkça Ney'in acıklı sesi yüreğini parçaladı. Gözleri doldu. Ne yapsa Elif'in acılarını hafifletemiyordu.

Son basamağın ardından Elif'e doğru yürüdü ve hemen yanına oturdu. Dizlerini kendine çekti, kollarını dizlerine sardı. Sessizce dinledi. Yaklaşık 5 dk kadar devam etti bu ney dinletisi. Bittiğinde Elif başını diğer tarafa çevirdi ve hızla gözyaşlarını sildi.

"Nasıl buldun beni? " dedi Yağız'a hiç bakmadan.

"Benim yüreğim seninkine bağlı bilmiyor musun? Nereye gitsen oraya götürür beni. "

"Gelmemeliydin..."

"Bu kadar güzel bir yere birlikte gelmeliydik. "

"Git buradan Yağız. Bu işi daha fazla zorlaştırma."

"Elif neyin var? Seni üzecek kıracak birşey mi yaptım? "

"Biz birbirimize uygun değiliz!" dedi ve hızla kalktı. Merdivenlere yönelecekti ki Yağız daha hızlı davranıp önünü kesti.

"Yalvarıyorum Elif! Ne oldu, söyle bana? Biri birşey mi söyledi? "

Elif Yağız'a bakmamaya özen göstererek Yağız'ı kenara doğru ittirdi.

"Git buradan! "

Yağız'a hayretle bakarken Elif merdivenlere tırmanmaya başladı.

"Ne olduysa söyleyeceksin bana?" diye bağırdı ve ardından takip etti.

Elif evin önüne ulaştığında Yağız hemen arkasındaydı. Kapıyı açmadan önce geri döndü. Sert olmaya çalışıyordu ama gözlerindeki hüzün ortadaydı. Kaçamak bir bakış attı Yağız'a ve hemen gözlerini kaçırdı.

"Lütfen bu işi daha fazla zorlaştırma. Git artık!"

Yağız dikkatle izliyordu Elif'i.

"Sen bana gerekli açıklamayı yapmadan hiçbir yere gitmiyorum. "

ERKEK GÜZELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin