Elif masaya çarşaf gibi serdiği ünitelendirilmiş yıllık planları inceleyip konuları ve tarihlerini yazıyor, Yağız ise yardım etmeye çalışıyor gibi görünüyor ancak sadece onu izliyordu. Teneffüs zili çaldı . Menekşe rengi gözleri, mağrur duruşu ile hayranlık uyandıran bir bayan odaya girdi. Muhtemelen öğretmenlerden biriydi. Elif'e selam verirken Yağız'ı farketti. Ufak bir baş selamı ile gülümsedi.
"Hoş geldiniz!" derken merakla Elif'e baktı. Elif yavaşça arkadaşına döndü. Eliyle Yağız'ı işaret etti.
"Bizim bakanlık, Sağlık bakanlığı ile birlikte bir proje yürütüyormuşta... Bundan sonra dersleri Doktor Bey le birlikte anlatacakmışım."
"Hımm!" Derken kaşlarını kaldırdı. Anlaşılan onunda aklına pek yatmamıştı bu proje. Yavaşça masanın uzak köşesine oturdu. Elif kısaca tanıştırdı.
"Türkçe öğretmenimiz Gülşen hanım , hastanemizin doktoru, Doktor Bey!"
Elif bu zamana kadar bir kez bile Yağız'ın ismini söylememişti. Ve Yağız bunun sebebini deli gibi merak ediyordu. Menekşe gözlü kadın istemsizce gülümsedi.
"Memnun oldum Doktor Bey. İsminizle işiniz aynı galiba."
Yağız gülümseyerek karşılık verdi.
"İsmim Yağız, bende memnun oldum."
Elif umursamaz bir tavırla evraklara gömüldü. Sırayla bir kaç bayan öğretmen , bir de erkek öğretmen odaya geldiler ve pencere kenarında ki koltuklara oturdular. Hepsi de şaşkın şaşkın Yağız'a bakıyorlar, kim olduğunu ve öğretmenler odasında ne aradığını merak ediyorlardı. Elif oralı olmayınca arkadaşlarına gerekli açıklamayı Gülşen öğretmen yaptı. Son olarak içeriye giren kadını tadını Yağız. İri siyah gözleri ve yanağında ki beni ile o gece Sakarya şiirini okuyan Zehra öğretmendi. Yanlız bu defa başka biri gibiydi.
Odadan içeri girdi iki adım attı ve hazırol vaziyetine geçti. Çenesini yukarı kaldırdı. Yüksek sesle ve çocuksu bir ses tonuyla,
"Günaydın arkadaşlaar!!!" Diye bağırdı.
Diğer öğretmenler hep birlikte aynı tonda ve çocuksu bir sesle karşılık verdiler.
"Saaağoolll!!!"
Zehra öğretmen yerinden kıpırdamadan, aynı duruşla devam etti.
"Tüürküm!"
Diğerleri karşılık verdi. " Doğruyum!"
Elif başını kaldırmadan söylendi.
"Geldi yine baş belası!"
Yağız hayretle Elif'e baktı kısa bir an. Ancak diğerlerinin aktivitesi daha ilginçti. Tekrar Zehra öğretmene döndü.
Zehra öğretmen, " Çalışkanım"
Diğerleri,. "İlkem"
Zehra öğretmen, "küçüklerimi korumak"
Diğerleri, " büyüklerimi saymak"
Zehra öğretmen. "yuurdumu"
Her kelimeyi paslaşarak okumaya devam ettiler.
" Milletimi "
"Özümden çok sevmektir.
"Ülküm: "
"Yükselmek ileri gitmektir."
"Ey Büyük Atatürk!"
"Açtığın yolda,"
"Gösterdiğin hedefe "
"Durmadan yürüyeceğime"
" Ant içerim."
"Varlığım Türk varlığına armağan olsun."
"Ne mutlu Türküm diyene!"En sonunda güçlü bir şekilde bağırdı.
"İyi dersler arkadaşlaaar!!!"
Diğerleri "Sağoool!!" Diye karşılık verdikten sonra hep birlikte gülüşmeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK GÜZELİ
RomanceYağız gülümseyerek baktı sevdiği kadının kıvrık kirpiklerinin arasında parlayan kehribar rengi gözlerine. Kendinden emin duruşu ve isabetli kararları ile bundan sonra ona yol gösterecek nadide bir çiçekti bu kadın. Bir kez daha aşık oldu sanki. Bir...