4 ay sonra...
"Alo! "
"Yağız abi merhaba"
"Hayırdır Bensu, bir durum mu var? Elif iyi mi?"
Elif'i ziyarete gideceğini biliyordu.
Bensu "Müjdemi isterim!" dedi neşeyle.Yağız'ın kalbi çarpmaya başladı.
"Ne istersen senindir. Lütfen güzel bir şey söyle. " dedi heyecanla."Az önce annemle muhabbet ettik!" dedi ve sevinçle cıvıldadı.
Yağız'ın mutluluktan gözleri doldu. Doktoru iyiye gittiğini, düzelme belirtileri gösterdiğini söylemişti.
"Sen ciddi misin?"
"Evet! Ciddiyim. Herkesi tek tek sordu. Babamı, Batu'yu, anneannemi arkadaşlarını... Herkesi sordu. Odasını anlattı. Hemşiresini felan tanıştırdı benimle. Eski hali gibi değil tabi. Biraz durgun ama olsun. Bu bile büyük bir gelişme . "
"Allah'ım sana şükürler olsun. " dedi Yağız.
"İki gün önce konuşmaya başlamış " diye ekledi Bensu.
Yağız "Ben hemen geliyorum!" dedi telaşla.
"Aaa! Dur Yağız abi! Eee şey... Gelmesen daha iyi . "
Yağız duraksadı.
"Neden?""Eee... Şey..."
"Kekeleme Bensu , söyle neden?"
"Ben seni çağırmak istediğimi söyledim. Ama annem..."
"Eeee?"
"Seninle görüşmek istemiyor Yağız abi"
Yağız'ın gözleri karardı birden. Kalktığı koltuğa tekrar oturdu.
"Nedenini sordun mu? Bir şey dedi mi?" Üzüntüsü sesinden taşıyordu.
"Sordum ama cevap vermedi. Sadece seninle görüşmek istemediğini söyledi o kadar. Ama sen üzülme Yağız abi. Hâlâ hasta. Tam olarak iyileşmedi. Senin karşına bu şekilde çıkmak istemiyor galiba. "
Bensu'nun çabalarını anlıyordu Yağız. Kendini hazır hissetmediği için mi, yoksa onu gerçekten görmek istemediği için mi böyle davranmıştı? Gerçeği Elif'le görüşüp konuşana kadar bilemeyecekti.
Pakistan'dan döneli 7 ay olmuştu. Bu süre zarfında hayatlarında hiçbir şeyi değiştirmemişlerdi. Aynı evde aynı şekilde yaşamaya devam ettiler. Yağız üst katta anıları ile, Naime teyze alt katta Bensu ile yaşamaya devam etti. Batu ise ara ara gelse de daha çok İstanbul'da Reha'nın gözetiminde kalmıştı. Annesinin halini görünce büyük bir pişmanlık ve ruhsal değişim yaşamıştı. Günlerce ağlamış, annesinin yanından ayrılmamıştı. Yaptığı hatanın acısını ömür boyu yaşayacağı belliydi.
***
Sonra ki bir hafta hastaneye gitmedi Yağız Onu sıkıştırmak, zorlamak ve de huzursuz etmek istemiyordu. Zamana bırakmak en güzeliydi. İnanıyordu ki Elif önünde sonunda ona dönecekti.
İkinci hafta doktoruyla görüşmüş günden güne daha da iyi olduğunu öğrendiğinde dünyalar onun olmuştu. Televizyon seyrettiğini, kitap, gazete, dergi okuduğunu, namaz kıldığını, Kur'an okuduğunu öğrendi. Hatta doktoru artık hastanede kalmasının gereksiz olduğunu, bir an önce ailesine kavuşup sosyal hayatına dönmesinin daha faydalı olacağını söylemişti. Ancak Elif taburcu olmayı istememiş, Yağız'la görüşmeyi de kati suretle reddetmişti.
Yağız sonraki bir ay boyunca Elif'in sevdiği herkesi devreye sokmuştu ancak Onu taburcu olmaya ikna edememişti. Evdeki eşyalarını bile boşaltmış, kendisini asla rahatsız etmeyeceğine dair bir mektup yazmıştı. Yeter ki daha fazla hastanede kalmasın, bir an önce çocuklarına , annesine ve evine gelsin diye. Ancak Elif ikna olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK GÜZELİ
RomanceYağız gülümseyerek baktı sevdiği kadının kıvrık kirpiklerinin arasında parlayan kehribar rengi gözlerine. Kendinden emin duruşu ve isabetli kararları ile bundan sonra ona yol gösterecek nadide bir çiçekti bu kadın. Bir kez daha aşık oldu sanki. Bir...