Sessizlik dakikalarca sürdü. İkisi de konuşmadı, zira kendi düşüncelerinde kaybolmuşlardı. Sonunda Yağız yavaşça yaklaştı ve Elif'in tam karşısına oturdu.
"Yardım edebileceğim bir şey varsa..."dedi tereddütle , Elif evet der gibi başını salladı.
"Tanıdığın iyi bir beyin cerrahı var mı?"
Yağız şaşırdı. Bunun bu olayla ne alakası vardı, bilemedi.
"Evet var, çok iyi hocalar tanıyorum da...Ne için?"
"Beynimi aldırmak istiyorum..."
Yağız istemsizce gülümsedi. Elif ise oldukça ciddi görünüyordu.
"Gülme, ben ciddiyim. Yapabilirim, beyinsiz de yaşabilirim. Etrafımda o kadar çok beyinsiz var ki, onlar yaşayabiliyorsa, bende yaşarım. Hemde büyük bir yükten kurtulmuş olurum. "
Yağız derin bir nefes verdi. Belli ki Elif'in büyük sıkıntıları vardı. Geceleri uyuyamamasından, şiddetli baş ağrılarından, uyuduğu kısa zaman aralıklarında sayıklamalarından ve de şuan içinde bulunduğu durumdan bunu anlayabiliyordu. Ama ona nasıl yaklaşacağını, dertlerini ve sıkıntılarını paylaşmak, hatta çözmek istediğini nasıl söyleyeceğini bilmiyordu.
"Bak Elif, yeni tanıştık, birbirimizi çok tanımıyoruz ama şu kadarını söyleyebilirim ki bana güvenenirsin. Beni arkadaşın olarak görebilirsin. Sorunun her neyse seni seve seve dinlerim. Sorgulamadan, yargılamadan dinlerim. Problemlerini çözmene yardım edebilirim. Ve de etmek istiyorum. Eee... Sen beni nasıl görüyorsun bilmiyorum ama benim burada tanıdığım, kendimi yakın hissettiğim 3-5 kişiden birisin. "
Elif dudaklarını sıktı. Yağız ilk defa Elif'in gözlerindeki acıyı gördü. Kadın gerçekten acı çekiyordu.
"Yardımını istiyorum ya işte! Benim sorunlarımın tek bir çözümü var. O da beynimi aldırmak. "
İşaret parmağı ile şakağına defarlarca vurdu ve devam etti.
"Bütün sorunlarım burada, bunun içinde. Bundan kurtulursam, sorunlarımdan da kurtulmuş olurum."
Yağız kollarını masaya koydu ve hafiften öne doğru eğildi.
"Belki daha basit çözümleri vardır. Anlatsan belki yardım edebilirim. "
Elif bıkkınca başını sağa sola salladı.
"Anlatmak çare olsaydı..."
Tam bu sırada kapı açıldı ve sesler duyuldu. Elif hızla ayağı kalktı ve odadan labaratuvar bölümüne doğru ilerledi. Tabi Yağız'da ardından odadan çıktı. Gelenler Zehra ve
Erkan 'dı."Gittiler mi?" diye sordu Elif.
Zehra "Gittiler" derken derin bir nefes aldı. "Seni oraya bizim götüreceğimizi taahhüt ettik. "
Erkan araya girdi.
"Ne yaptı da delirtti seni yine?"
Elif sinirle gözlerini kapattı.
"Gitmiş Batu'ya arkadaşlarının yanında saçma sapan şeyler söylemiş. Çocuk eve bir geldi ,sinirden kıpkırmızı olmuş. Kendimi zor tuttum ama bir daha karşıma çıkarsa o kadını boğarım, diyor. "
Zehra araya girdi.
"Hah! Sende ondan önce davrandın yani!"
"Sadece korkutmak istedim. Bir daha oğlumun karşısına çıkmasın diye. Zehra çocuk ergenlik psikolojisinden daha kurtulamadı. Bir anlık bir öfkeyle kadına saldırır felan, Allah korusun! Yavrumun başı belaya girer diye korktum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK GÜZELİ
RomanceYağız gülümseyerek baktı sevdiği kadının kıvrık kirpiklerinin arasında parlayan kehribar rengi gözlerine. Kendinden emin duruşu ve isabetli kararları ile bundan sonra ona yol gösterecek nadide bir çiçekti bu kadın. Bir kez daha aşık oldu sanki. Bir...