İki hafta sonra...
Diğer öğretmenler derse gitmiş, odada Elif , Zehra ve Gülşen kalmışlardı. Ne tesadüf ki hepsinin boş dersi bu saate denk gelmişti. Zehra bilgisayarın başında birşeyler yazıyor, Elif ve Gülşen sohbet ediyor, Yağız bir kulağı Elif'te, bilgisayarda ders raporlarını hazırlıyordu.
Gülşen Elif'e Zehra'yı işaret etti.
"Ne yapıyor bu yine?"
"Ne yapacak? Yazıyordur. " Dedikten sonra sesini yükselterek,
"Yaz! Uydur uydur yaz! Başımıza yazar kesildin. "
Zehra bilgisayar monitöründen arkadaşlarını göremediği için biraz sağa doğru eğildi.
"Yavrum bütün bu Yazarlara Allah'ta vahiy mi geliyor? Onlarda uydurup uydurup yazıyor, ben de uydurup yazıyorum, ne var?"
Gülşen araya girdi.
"Zehroş yeter iyi yazdın. Gel azıcık muhabbet edelim. "
"Hakikaten ya! " diye ekledi Elif.
"Biz iki dedikodu edelim diye boş dersleri aynı saate ayarladık. Bu oturmuş kitap yazıyor. ""Tamam ya! "diye nazlandı Zehra. Sonra Yağız'a döndü.
"Doktor bey evladım,gördün mü? Ben olmadan hiçbir şey yapamıyor bunlar. İki muhabbet bile edemiyorlar."
Yağız gülümseyerek karşılık verdi.
"Ama siz gerçekten çok pozitif ve eğlenceli bir insansınız. Benim ikinci kez buraya gelişim, siz olmayınca bu oda çok boş gibi."
Zehra gözlerini şaşı yaparak kızlara döndü.
"Duydunuz mu? "
Kızlar gülerken Zehra tekrar Yağız'a yöneldi.
" Çok kibarsın evladım. Bu fikrini bütün okulun önünde de dile getirir misin? Örneğin Pazartesi sabah istiklal marşı okunmadan önce kürsüye çıkıp, Zehra hoca olmasa siz bir hiçsiniz, der misin?"
Yağız şaşkın şaşkın gülümserken Elif araya girdi.
"Kusura bakma canım, o benim çalışma arkadaşım. Birini övmesi gerekiyorsa beni övecek. Sen git parayla adam tut, kendini övdür."
"Aaa! İyi fikirmiş." Dedikten sonra Gülşen'e yöneldi.
"Gülşen gızz, benim adam tutacak param yok. Bu seneki başının gözünün sadakasını bana versene. " Dedi ve hızla Yağız'a döndü.
"Bu zengin biliyon mu? Kocası müteahhit. Bunun bir yıllık zekatı benim 3 senelik geçimime yeter. "
Sonra tekrar Gülşen'e döndü.
" Bu seneki zekâtını bana ver gııı!"
Gülşen gülerek karşılık verdi.
"Hayatım ne zekâtı! Ben seni överim. Merak etme. "
"Ciddi misin? Hemen öv. Her yerde benim ne kadar mükemmel bir insan olduğumdan, ne kadar zeki olduğumdan, ne kadar yetenekli olduğumdan bahset... Ne kadar mütevazı olduğumu da unutma..."
Hanımlar yine kahkahalarla boğuldular. Yağız'ın gözleri bilgisayardaydı ama gülmekten raporu yazamadı. Başını öne eğdi ve sakinleşinceye kadar öylece kaldı.
4 kahve söylediler. Birini Yağız'a ikram ettiler. Öğrencilerinin eğitim öğretim durumundan, maddi durumlarından, hangisine nasıl yardımcı edebileceklerinden, sonra evlatlarından, ülkenin gündemdeki meselelerinden bahsediyorlardı. Yağız onları dinlerken , kendi geçmişine döndü. Tek dertleri, sarkan derileri, vücut ölçüleri, tavladıkları erkekler, yeni aldıkları giysilerin markaları ve bunun gibi dünyayı yönetmeye çalışan birileri tarafından oluşturulmuş sanal dünyanın getirisi olan sanal gündemler olan kadınları anımsadı. Annesi ve eski eşi de bunlara dahildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK GÜZELİ
RomanceYağız gülümseyerek baktı sevdiği kadının kıvrık kirpiklerinin arasında parlayan kehribar rengi gözlerine. Kendinden emin duruşu ve isabetli kararları ile bundan sonra ona yol gösterecek nadide bir çiçekti bu kadın. Bir kez daha aşık oldu sanki. Bir...