9. bölüm; Pişmanlık...

211 35 1
                                    

"Kısa olduğumu hatırlattığın için sağol. Tavsiyene uyacağımdan da emin olabilirsin. "

Dedikten sonra cama döndü. Pencerenin önündeki mermeri silerken devam etti.

"Bu ziyaretinizi neye borçluyum acaba? Bana laf sokma arzunuza mı?"

Yağız tebessüm etti ama Elif görmedi. Hala aşkla şevkle mermeri siliyordu.
Ciddi bir tavır takınarak Elif'in işini bitirip geri dönmesini bekledi. Elif Yağız'ın cevap vermediğini farketti ama umursamadı. Bir müddet daha bezleri yıkayıp, yıkayıp mermeri sildi. İşini bitirip geri döndüğünde, saç diplerinden, kıpkırmızı olmuş yanaklarına ter damlaları akıyordu.

"Ben elimi yüzümü yıkayıp geliyorum."

Diyerek odadan çıktı. Kendine inanamadı Yağız. Çünkü Elif bu haliyle bile gözüne oldukça güzel görünmüştü. Yağız başını sallayarak saçma düşünceleri uzaklaştırdı ve esas konuya odaklandı.

2 dakika sonra geldiğinde, Elif'te hiçbir değişiklik yoktu. Üzerini felan değiştirir, kendine çeki düzen verir diye düşünmüştü ama kadın sadece yüzünü yıkamış , hatta içeri girdiğinde yüzünü havluyla kurulamaya çalışıyordu. Terden ıslanmış olan yazması bile hala başındaydı. Hızla tezgahın başına geçti.

"Eee anlat bakalım!" Derken arkasını döndü ve tezgahta bir şeylerle uğraşmaya başladı. Yağız ağzını açtı tam konuşacaktı ki içerden duyduğu sesle sustu.

"Anneee! Gitarlı tişörtümü bulamıyorum. "

Elif başını kapıya doğru uzattı.

"Çok normal. Senin odana fil koysak iki dakika içinde kaybolur."

Saniyeler içinde genç kız mutfaktan içeri girdi. İnce çelimsiz , ufak tefek bir kız çocuğuydu. İkiziyle benzemiyorlardı. Omzundan aşağı saldığı kahverengi saçlarını sallaya sallaya ilerledi.

"Anne ya! Tişörtümü nereye koydun?"

"Kızım bana mi verdin tişörtünü? Nereye koyduysan oradadır. Biraz derli toplu olsan aradığını kolayca bulursun. "

"Off anne ya!" Diye sitem edip geri dönerken Yağız'ı farketti. Tanımak için dikkatli baktı.

"Hoş geldiniz " derken yabancı biri olduğunu anladı.

"Sağol "
Yağız'dan karşılık alınca ,hala tezgahta birşeylere uğraşan annesine döndü.

"Anne misafirimiz kim? Akraba felan mı?"

Elif elinde kahve fincanları ile geri döndü. Birini Yağız'ın önüne, birini kendi önüne koydu. Yağız kadının kahveyi ne ara pişirdiğini düşünürken, Elif tekrar tezgaha yöneldi ve lokum tabağını alıp masaya otururken cevap verdi.

"Hayır, ilçemize yeni tayin olan doktor."

Genc kızın hayretle gözlerini kocaman açtı.

"Oooo! Demek o talihsiz abi sensin!"

Yağız neden bahsettiğini anlamadı. Elif ise kızına uyarıcı bir bakış attı. Genç kız koridora doğru uzandı.

"Batuu gelsene! Bak kim gelmiş"

Derken hızla yaklaştı ve elini uzattı. Yağız istemsizce karşılık verdi. Genç kızın alaycı tavrının farkındaydı.

"Çok geçmiş olsun! Üzülmeyin , zamanla alışıyor insan. "

Yağız merakla sordu.

"Neye alışıyor?"

"Annemin gazabına! Elif Erva Kocatürk gazabına uğrayanlar kulübü olarak sizi aramızda görmekten memnun olduk. Ama yanlız değilsiniz. Sizi anlıyor, acınızı paylaşıyoruz. "

ERKEK GÜZELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin