51. Bölüm: Büyük Gün💞

175 25 0
                                    

Sabırsızlığı hat safhaya gelmişti. Bakım sonrası parlayan yüzüne ince ince masajlar yapan adama huysuzca söylendi.

"Bitmedi mi Emrah!"

Efemine delikanlı işinin ehliydi.

"Az kaldı Yağız Bey. Ama cillop gibi oldunuz. Korkarım hayran kitleniz katlanarak artacak. "

"Hayran mayran istemem Emrah. Elini çabuk tut! Gelinimi görmek için sabırsızlanıyorum."

"Şu kaşlarınızı hafiften alsam..."

Yağız gözlerini büyüttü ve sinirle delikanlıya baktı.  "Emrahhh!" diye ikaz etti. Bir saat önce de bu teklifi yapmış ve hayır cevabını almıştı. Şimdi bu ısrar niyeydi? Hem onun kaşları yeterince şekilli ve güzeldi.

"Ayy tamam! " dedi delikanlı alıngan bir ifade ile. " Gelin hanım kaşlarınızı böyle seviyormuş, anladık..." diye ekledi dişlerinin arasından.

Bir kaç dakika daha masaja devam ettikten sonra normal bir ses tonuyla "Tamamdır Yağız Bey" dedi.

Yağız hızla ayağa kalktı. Aynanın karşısına geçti. Delikanlı arkadan hayran hayran izlerken Yağız kendini inceledi. Gayet hoş görünüyordu. Emrah geveze bir delikanlı olsa da işinin ehliydi.

"Teşekkürler Emrah " dedi. Emrah memnuniyetle gülümsedi.
"Tebrik ederim Yağız Bey. Mutluluklar dilerim. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, eşiniz çok şanslı bir kadın. "

Yağız gülümseyerek geri döndü. Emrah'ın gözlerine baktı dikkatle.

"Asıl ben çok şanslıyım Emrah!"
dedi ve hızla çıkışa yöneldi. Ardından bakakalan Emrah, Elif'i deli gibi merak ederken yanındaki çırağa döndü. "Ayy bu adam ya deli ya kör. Kendinden haberi yok. Ayol kadın Angelina jolie bile olsa şansı olan sen değilsin, O!"

Yağız hızla kendini bekleyen arabaya bindi ve otelin yolunu tuttu. Giyinip Elif'i almaya gidecekti. Elif'in misafirlerini almak için İlçeye gönderdiği araçlar gelmek üzereydi. Kendi davetlileri ise çoktan gelmiş olmalıydı. Annesinin gelip gelmeyeceğini merak etti bir an. Semra Hanım yurtdışı gezilerinden fırsat bulabilirse biricik oğlunun nikahını araya sıkıştırabilirdi! Gerçi bu evliliği asla onaylamamıştı. Elif'in türbanlı olmasını, dul bir kadın olmasını , yaşının büyük olmasını, çocuklarının olmasını ,hatta ve hatta yaşadığı yeri bile sorun etmişti. Kısacası gelmemek için binbir türlü bahane üretmişti. Yağız ise hiç ısrar etmemişti. Anne onun için sadece iki heceden oluşan bir kelimeydi. Herhangi bir anlamı yoktu.

Herkes çocuk doğurabilirdi ancak herkes anne olamazdı. İstemsizce annesini Elif'le kıyasladı. Doğurmadığı çocukları sahiplenişi, sevgisi, şevkati gözünün önüne geldi. Gözleri doldu. Dünya böyle annelere muhtaçtı. Elif'ten bir çocuğu olmasını deli gibi arzuladı bir an. Ama bunun mümkün olmadığını biliyordu.

Otele vardığında lobide bir arkadaşını gördü. Hem üniversiteden hem de daha önce çalıştığı hastaneden arkadaşları gelmişlerdi. Sadece yakın dostlarıydı bunlar.

"Yusuf, hoş geldin kardeşim! " dedi ve sarıldı. Yanında ki kadını sonradan farketti. Yusuf gülümseyerek kucakladı Yağız'ı.
"Hoşbulduk damat bey!"

Yağız istemeye istemeye kadına döndü.  "Sen de hoşgeldin Banu!" dedi ve parmak ucuyla tokalaştı.
Kadın "Hoşbulduk yakışıklı!" dedi yılışık bir tavırla ve yanında ki Yusuf'a döndü. Kaşlarıyla Yağız'ı işaret ederek, "Yaş aldıkça daha bir karizmatik oluyor bu! " dedi ve şuh bir kahkaha attı. "Ha ha ha!"

Yusuf kadını onayladı ve kahkahasında ona eşlik etti. Yağız 'ın ise canı sıkılmıştı. Bu kadını çağırmamıştı. Neden buradaydı şimdi?

ERKEK GÜZELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin