Seni Bulduğum Şehir | Sadgül

Songül Haftası

Sadi ayakkabısını giyerken Songül kapının eşiğinde kocasını bekliyordu. Sadi'nin önüne gelmesiyle adamın kravatını düzeltmeye başladı.
"Bugün ayrı bir şıksın."

"Toplantım var karıcığım yoksa bu sıcakta inan hiç çekilmiyor böyle giyinmek."

Sadi mesaj sesi ile ceketinin cebinden telefonunu aldı. "Savcı."

"Ne diyor?"

"Bir gelişme olmadığını yazmış."

Songül'ün yüzünün düştüğünü görünce kadının dudağına küçük bir öpücük bıraktı. "Üzülme sen."

Songül hafif başını salladı, arabasına doğru gitmek üzereyken aklına gelenle adama döndü.
"Sadi, bir şey soracağım."
"Sor karıcığım."

Songül arabanın önünde durup adamın gözlerine kilitlendi. "Bu Sibel'le görüştün mü hiç, savcı deyince aklıma geldi."

Sadi sertçe yutkunup gözlerini kaçırdı Songül'den. Arabanın direksiyonuna kilitlenip geçen günü düşündü. "Bir kere karşılaştık. Ama onda da başkaları vardı, toplu bir alandı."

"Hiçbir şey demedi mi, konuşmadı mı seninle."

"Demedi, zaten desede dinlemiyorum ki Songül."

"Hayatım konu senim dinleyip dinlememen değil ki, kadının seninle yakın olmak için fırsat kollaması."

"Yok karıcığım yüz yüze bile konuşmadık."

Songül hafif kaşlarını çattı "Tuhaf."

"Neresi tuhaf Songül, ne güzel işte muhatap bile olmuyorum."

"Kadın sana takık manyak biri ya. Böyle sessiz olması tuhaf. Sabah sabah sormasaydım keşke sinirlerimi zıplattı ya."

Sadi kadının belinden sarılıp kendine çekti. "Boşver karıcığım ya konuşmayalım bile bunu artık."
"Hayır canım eğer görüşürsen bana söyleyeceksin."
"Tamam karıcığım söyleyeceğim."
•

Songül Hazal'ın odaya girmesiyle bakışlarını kadına çevirdi.
"İlk başkomser mesain hayırlı olsun canım."

Songül kadına anlamayarak başını salladı.
"Ne mesaisi?"

"Ya şu geçen silah kaçakçılığı yok mu, yakaladığımız adam bir kaç isim vermiş müdürümüzde bugün onu araştırmamızı istiyor."

Songül oflayarak sandalyesinde geriye gitti.
"Sevmiyorum ben mesai."

Hazal masanın önündeki sandalyenin birine oturup masaya dirseğini koydu. "Sen böyle değildin he, evlenince değiştin işten kaytarmalar falan."

"Yeni evli olduğum için olabilir mi?"

"Ne yenisi kız 2-3 ay sonra 1 yıl olmayacak mı?"

"Olabilir, bir yıl kısa bir zaman sonuçta. Sen desen Onur'a bugün mesai yapmasa."

"Ne diyeyim canım Songül istemiyormuş yapma mı diyeyim."

Songül kollarını masaya dayayıp kadına gülümseyerek yaklaştı. "Eve gidelim de, özledim falan de."

Songül'ün göz kırpmasıyla Hazal önündeki kalemi alıp kadının karnına doğru hızlı olmayacak şekilde attı. "Sen var ya. Sonra ben deyince bozuluyorsun."

Songül kahkaha atmaya başlarken kadın sandalyeden kalktı. "Zaten ben kalmıyorum mesaiye malum benim küçük bebeğim var."

"Ay tamam kalacağım mecbur ya. Kocama haber vereyim."