Sadi Songül'ün elinden tutmuş elektronik eşyalar satılan mağazaya girdirmeye çalışıyordu. "Sadi saçmalama istersen küçücük çocuğa bilgisayar mı alacaksın?" Sadi çekiştirmeyi bırakıp durdu "Bu çocuk sabit mi kalacak Songül, bir kaç sene sonra kullanır. Hem bak bilgisayarla ilgili yeni şeyler bulanlar tohumdan yetişiyor genelde." Songül adamın elini çekiştirdi bu sefer. "Bak şurada oyuncakçı var ordan alalım bir kaç şey. Ayrıca ben sana almayalım demiyorum şimdi alma. Büyüsün alırsın." Sadi tek kaşını kaldırdı "Büyüyünce? Biz hep beraber olacağız anlamı çıkıyor buradan." Songül adamın ne demek istediğini anladı, omuzlarını kaldırıp indirdi "Lafın gelişi dedim." Sadi kadının parmaklarını kenetledi parmaklarıyla. "Severim laf gelişlerini. Hep söyle sen böyle laf gelişleri, sonuçta ne demişler bir şeyi 40 kere söylersen olur." Songül gülümseyerek başını yana çevirdi. Başını iki yana sallayıp yürümeye devam etti.
•Sadi'nin gözleri akülü arabaları görünce parladı "Şundan alayım benimkinin küçüğü." Songül adamın baktığı yere baktı daha sonra elini adamın alnına çıkardı. "Ateşin de yok senin. Sadi bak ne yazıyor orada. 5 yaş üzeri, Kaya 7 aylık bebiş daha. Ne yapsın çocuk bunu?" Sadi Songül'ü dinlemeden arabaya daha yakından bakmak için yöneldi "Onu alayım diyorum yok diyorsun, bunu alayım diyorum saçmalama diyorsun. Ben bunu Sadi eniştesi olarak alıyorum. Sen beğenmiyorsan başka şey alabilirsin Songül." Sadi yanlarından geçen görevliyi durdurup arabanın lacivert renginden almak istediğini söyledi. Songül adama laf dinletemeyeceğini anlayınca vazgeçti söylenmekten. Bebeğin yaşına uygun şeyler almak başka yöne gitmeye karar verdi. "Ne yapıyorsan yap, ben şu tarafa gidiyorum."
•Songül de bir kaç şey aldıktan sonra kasaya yöneldi. Sadi'nin elindeki uzaktan kumandalı arabaları görünce gözleriyle elindekileri işaret etti. "Sadi bunlar ne?". Sadi elindeki kutuya baktı "Songül saçmalama o kadar da değil, bunları nasıl oynasın çocuk. Bunlar bizim için Onurla oynarız diye aldım ya. Kaya'ya değil." Songül adama yaklaştı, koluna tutunup gülmeye başladı "Ya Sadi ben şaka yapıyordum 3.5 yaşındasın diye ama sen gerçekten öylesin galiba." Sadi başını yana çevirdi somurtarak "Ne alakası var Songül. Bizim zamanımızda yoktu bunlar hem büyükler oyuncak araba süremez mi yazıyor anayasada, sizin emniyet birimlerinin giriş kapısında?"
"Sür Sadi sür dikkat edin ama hız sınırını aşmayın." Sadi kadının elindekileri de alıp kasaya bıraktı, karısına çevirdi tekrar bakışlarını. Gözlerini kısarak kadına eğildi biraz "Aşarsam ne yaparsın mesela?" Gözlerini Sadi'ninkilere sabitledi Songül, adamın gözlerindeki ifadeyi görünce kaşlarını kaldırıp kasadaki oyuncakları gösterdi "Öde gidelim artık."
•"Küçük kartalım nasıl uçtu maşallah." Onur elindeki kumandayı koltuğa attı "Aynı araba değil mi bunlar niye o daha iyi?" Sadi koltuğa oturan Onur'a kahkaha attı "Şoförlük işte böyle bir şey."
Songül ve Hazal masaya tabakları taşırken oyuncak arabayla yarış yapan kocalarına baktılar. Songül adamların tartışmasına gülerek "Hadi çocuklar yemek hazır, bırakın oynamayı gelin." dedi. Sadi bakışlarını kendiyle dalga geçen karısına çevirdi. Kadının gülmesini görünce arabayı Songül'e doğru sürmeye başladı. Araba Songül'ün ayağına çarpınca kaşlarını çatarak arabayı eline aldı. "Trafikten men edeyim mi arabanı şimdi?" Sadi gülerek karısına yaklaştı."Kusura bakmayın komserim ama yollarımın hep size çıkması benim suçum değil." Songül duyduğu cümleyle dudaklarına güzel gülüşünü yerleştirdi. İkisininde aklına çevirme olayı gelmişti, Sadi bir adım daha attı "Bir gül versem affeder misiniz beni?". Songül yanı başında gülümseyen adamın gözlerine baktı uzunca. Yanlarında Hazal ve Onur'un hatırlayıp bakışlarını elindeki arabaya çevirdi. Arabayı Sadi'ye uzattı "Bu seferlik affediyorum ama bir daha olursa.." Sadi arabayı aldı eline, bir bakış attıktan sonra bileklerini birleştirip Songül'e uzattı. Kadına yaklaştı söyleceğini kimse duymasın diye "Tutukla beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Bulduğum Şehir | Sadgül
FanficBir Sadgül hikayesidir • Tevâfuk, birbirine denk gelme, latîfâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma anlamına gelmektedir. Tesadüf ise; raslantı demektir. Onların hikayesinde tesadüfe yer yoktu her şey uyum içinde denk gelmeyle başladı. #Sad...