Yeni Gün

386 21 16
                                    



Merdivenlerin sonuna yaklaşırken Sadi'nin sesini işitti Songül. Adımları yavaşladı, adamın hece hece söylediği kelimeyi duymak için bekledi. "Ba-ba, ba-ba."
Dudaklarına yayılan gülümseme ile yaklaştı Busenaz'ın odasının kapısına. Geldiğini belli etmeden yaslandığı pervazdan baba-kızı doyasıya izlemeye koyuldu. "Hadi kızım, baba de, babam de hatta. Babam."

Üstüne basa basa söylemişti Sadi 'babam' kelimesini. Kızına karşı söylediği kelimeyi onunda ağzından duymayı tarifsiz duygularla arzuluyordu, Busenaz'ın biricik babası olduğunu kızından duymayı.

Sakallarını bulan minik parmakların hepsine birer buse kondurdu. Busenaz'ın gülümseyen sesini işittikçe öpücüklerinin hızı arttı, en son karnına bastırdı dudaklarını.

Kızının mavi gözleriyle tekrar buluştuğunda mutlulukla parıldayan gözleri yerini sevginin buğusuna bıraktı. "Anne de ilk önce kızım. Önce anneni en mutlu anne etmemiz lazım."

Sadi'nin kızından isteği ile olduğu yerde donakaldı Songül, kocasının ince düşüncesine yeniden şahit olmuştu. Yeşil gözlerini sarmaşıklarıyla saran göğsünün ortasında Sadi için açan kırmızı güldü. Göğsünün büyümesiyle belirmişti yeniden göz pınarlarında yaşlar.

Dudaklarından sessizce döküldü kocasının adı. "Sadi."

Sadi sesin geldiği tarafa, kapıya çevirdi gözlerini. Ne zamandır orada olduğunu bilmediği kadının gözlerindeki buğular fısıldadı az önceki sözlerini duyduğunu.

Heyecanla kanatlarını çırptı Sadi'nin kalbindeki kuş, kendini bekleyen güle kavuşmak içindi tüm çabası.

Busenaz babasının dizlerine yasladığı başını annesine çevirmiş, heyecanla kollarını kaldırmıştı.

Karı kocanın birbirine mühür olan bakışlarını kızlarının sesi böldü. "Ahhguu."

Songül kollarını iki yana açabildiği kadar açıp sarıldı kızına. Boynuna yüzünü gömüp derin derin çektiği nefeslere öpücüklerinin eşlik etmesini sağladı. "Nasıl özledim seni."

Kızını tek koluyla tutmaya devam ederken diğer elini kocasının yanağına yasladı, sakallarında gezdirmeye başladı parmaklarını. Sadi kadının avucuna bıraktı başını.

"Hadi bitanem aç ağzını bak uçak babaya gidecek yoksa." Sadi'nin dizinde oturan kızına tabaktaki muz püresini yedirmek için çabalarken Busenaz başını geriye atmış babasının sakallarına uzatıyordu ellerini.

Sadi kucağındaki kızına başını eğip ağzını araladı. "Ben bu kızı yiyeceğim karıcığım onda gözüm yok."

"Sadi oynamayın da yesin ya, aç mı kalsın benim kızım."

Busenaz'ın kulağına eğildi Sadi, işaret parmağıyla havadaki kaşığı gösterdi. "Babacığım hadi ye sonra oyun oynayalım."

Songül yeniden kaşığı kızına doğru uzatınca bu sefer yediğini gördü. "Babacı ya tam babacı."

Sadi uzanıp kadının saçlarına bastırdı dudaklarını. "Nasıl geçti günün karıcığım?"

"Aynı, şubedeydim tüm gün. Siz naptınız bensiz?"

"Biz takıldık baba kız sonra Yaver amcamız geldi."

Songül gözlerini adama çevirdi. "Yaver mi geldi? Evin işleriyle uğraşıyor demişti İlayda."

"Benim küçük bir toplantım vardı Busenaz'da uyumayınca Yaver'i çağırdım."

Songül son kaşığı da kızına uzattıktan sonra sehpaya bıraktı tabağı. "Evin işleri bitince gideriz artık hayırlı olsuna"

Seni Bulduğum Şehir | SadgülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin