Sağ elini Songül'ün, sol elini de kendisinin tuttuğu kızına eğdi başını Sadi. "Seni kucağıma alayım mı kızım?"
Busenaz'ın hiç umursamadan yerdeki kumlara ayaklarını vurarak paytak adımlarla yürümesine güldü. Başını kaldırıp Songül'le göz göze geldi, kısa bir anda sessizlik içinde anlaşma yaparak ikiside Busenaz'a döndü.
Sadi kızının elini iyice kavradı, sesini yükselterek "1-2-3." dedi.
İkiside kızın ellerini yukarıya çekerek bedenini havalandırdılar. Busenaz'ın kahkahası yayılırken karı-koca da gülmeye başladı.
Busenaz'ın ayakları tekrar yere basınca Sadi dizleri üzerine çöküp kızını kucakladı. "Gel bakalım çilek."
Ayağa kalktığında kızın yanaklarına öpücükler bırakırken kızının ilgisinin başka yönde olduğunu gördü."Ne kızım onlar?" Songül elini kızının sırtında gezdirirken diğer eliyle de çitlerin ardındaki atları gösteriyordu.
Sadi gözlerini kızından ayırmadan tekrarlamasını istediği kelimeyi söyledi. "At, at de kızım."Busenaz sol elini havaya kaldırıp, Sadi'ye döndü heyecanlı bir şekilde. "At."
"Hadi gel gidelim ata."
•"Kızım sen babandan bir şey istenmeyeceğini öğrenmedin mi çileğim? Gidip at almış ya."
Songül, kocasının kucağında oturarak yumurtanın beyazını yiyen kızından Sadi'ye çevirdi bakışlarını. Adamın Busenaz ağladığı için at aldığını söylemesiyle hafif sinirlenmişti, çocuğun istediği her şey alınmaz diyerek.
"Nerede bakacağız bu ata?"Sadi çatalını tabağın kenarına iliştirip karşısındaki karısına baktı. "Bizim bahçede bakarız."
Songül şok olmuş bir tavırla gözlerini açtı. "Bahçede?"
Sağ elini uzattı kadının masadaki elinin üzerine Sadi "Şaka yapıyorum karıcığım, burda kalacak atımız. Arada Buseciği getiririz sever."
Kaşlarını havaya kaldırdı Sadi aklına gelenle, muzip bir ifade takındı "Hem napsaydım, kızım kardeş istedi almasa mıydım?"Songül konunun yine aynı yere gelmesiyle başını hafif yan yatırıp bir nefes çekti. "Bak kocacığım, sen yine ikinci çocuğa getiriyorsun konuyu."
"Ben ikinci çocuk demedim bu sefer sen kendin söyledin. Ama eğer istiyorsan..."
"İstiyorum ya."
Sadi şaşkınca bakakaldı kadına, ciddi olup olmadığını sorgularken kadının gözlerindeki parlamayı gördü. Dudaklarına bir gülümseme yerleşirken oturduğu sandalyeden ayağa kalktı hızla. "Hadi eve gidelim."
Songül gülerek elini uzattı havaya "Dur dur, istiyorum da şimdi değil. 2 sene sonra falan."
Sadi'nin yüzü düşerken yerine oturdu tekrar. Kucağındaki kızına çevirdi başını. "Görüyorsun değil mi kızım? Annen nasıl dalga geçiyor benimle."
Busenaz annesinin sesini duymasıyla kadına baktı "Asıl sen babanı gör çileğim, sen daha miniciksin
kardeş istiyor.""Annim."
Kızının elindeki yumurtayı bırakıp kendine doğru kollarını açmasıyla uzanıp kucağına aldı Songül.
"Minik kızım."
Kızının yanaklarını öperken Busenaz'ında havaya artığı öpücük seslerini duydu. Kollarıyla iyice sıkıp sarıldı küçük kıza.Busenaz bu sefer de kadının kolları arasındayken Sadi'ye açtı kollarını.
"Babam."Sadi gülerek kızını kucaklarken Songül adama baktı. "Oyuna başlıyor yine."
•Sadi kızını atın üstüne yan bir şekilde oturtmuş elleriyle tutarken yanındaki karısına döndü.
"Ama karıcığım çok güzel değil mi?"Songül atın başını sol eliyle okşarken Sadi'ye döndü gülümsemeyle. Sadi ilk at aldım dediğinde küçük bir sinirlensede atın yanına gelince gitmişti tüm siniri.
"Çok güzel.""Adını da o zaman sen koy karıcığım."
"Ne koysak ki?"
Songül biraz düşünceli düşünceli baktı ata, aklına hiçbir isim gelmemesiyle Busenaz'ı atın üstünden almış, kucağında tutan adama baktı. "Sonra adını koyarız ya şimdi bulamadım.""Olur güzelim."
Sadi bir adımda Songül'ün yanında buldu kendini, kızının küçük eli atın saçlarını bulup çekerken engel oldu. "Dur yavrum çekilmez öyle, canı acır ama."
Kızın elini tutup atın başını okşatmaya başladı yavaş yavaş. "Sev bak böyle."Songül atı seven baba-kızı gülümsemeyle izlerken derin bir iç çekti mutlulukla. Önce kızının yanağına elini çıkarıp başından öptü. Ardından kızın yanağından elini ayırıp Sadi'nin yanağına koydu. "Teşekkür ederiz kocacığım."
Sadi gülen gözlerle baktı karısına "Rica ederim karıcığım." dedikten sonra Busenaz'a kısa bir bakış attı. Kızın ilgisinin hala atta olmasıyla gözlerinin odağı karısının dudakları oldu. Songül adamın gözlerinin dudaklarına kaydığını farkına varınca biraz yaklaştırdı başını. Sadi yavaşça uzanırken atın çıkardığı sese tepki veren Busenaz'a döndüler.
"Yaviiii!"
Songül ağzı açık bir şekilde bakakaldı kızının söylediği kelimeye. "Yavi mi?"
Sadi sorgulayan gözlerle döndü karısına. "Yaver'e demiyor muydu yavi diye."
Songül gülerek başını salladı. "Evet."
Sadi yüzünü gökyüzüne çevirip küçük bir kahkaha attıktan sonra kızını öpmeye başladı. "Sende biliyorsun demek amcanın vıylamalarını."
Busenaz babasının boynuna sardı küçük kollarını. Bir şeyler söylerken Sadi'nin tek anladığı 'babam' kelimesi oldu. Karısının elinden tutup boynuna sarılan kızıyla ata çevirdi gözlerini Sadi. "O zaman adı belli oldu karıcığım hı?"
Songül sağ eliyle adamın elini tutarken sol elini de babasının göğüsüne sokulan kızının yanağına koydu. Gülümseyerek az önceki Busenaz gibi sesini yükseltti. "Yavii."
•Kocamann bir 'Maşallah' diyelim Yaver'imize🧿🧿🧿
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Bulduğum Şehir | Sadgül
ФанфикBir Sadgül hikayesidir • Tevâfuk, birbirine denk gelme, latîfâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma anlamına gelmektedir. Tesadüf ise; raslantı demektir. Onların hikayesinde tesadüfe yer yoktu her şey uyum içinde denk gelmeyle başladı. #Sad...