Her Şey Sona Erdi

627 34 8
                                    

~🌹

Songül mahzenin merdivenleri sekerek indi içindeki çocuksu heyecanla. Sadi'den gelen kağıt kıpırdanmalarına yardımcı olmuştu karnındaki kelebeklerin. Gizli saklı buluşmaları başta canını sıksa da şimdi nedensizce ritmini değiştiriyordu kalbinin.

Görmeyi beklemediği deri bir koltuk, önündeki sehpa ve ilerisinde bulunan bir pano vardı karşısında. Kaşları çatıldı kocasını görememenin getirdiği hüsranla. "Sadi."

Belinden karnına doğru dolanan tek kol ile duraksadı Songül. Omzunun üstünden baktığı adamın dudaklarını hissetti yanağında. "Karıcığım."

Adamın elinin üstünde birleştirdi Songül ellerini. Kasılan bedeni yavaşça çözüldü sevdiği adamın kollarında. "Kocacığım."

Kaç gecenin şafağının ardından duymuştu sonunda bu hitabı Sadi. Aralarındaki buzların çözüldüğünü belli ediyordu Songül'ün dudaklarından dökülen kelime.

Sakladığı kolunu yavaşça Songül'ün önüne çıkardı Sadi. Songül'ün üflemesi için hazır olan mumlar bitmeye yaklaşıyordu artık. Kadının omzuna yasladığı çenesini kaldırmadan işaret etti Sadi. "Üfle karıcığım."

Kutlayamadığı doğum günü için telafi yapmak niyetinde olsa da Sadi, Songül o bitmeye yakın mumlarda kendi tükendiği günlerini hatırlamıştı.

Gözünde beliren yaş beklemeden aktı dudaklarından çıkan üflemeyle. Ayrı geçirdikleri tüm günlerin, yaşadıkları karanlıkların da bitip gitmesini istedi sönen mumla beraber.

Adamın kolları arasında döndü, sakınmadı Sadi göz yaşlarını görecek diye. Kendine dair içinde ne varsa görsün istedi aksine.

Aşıklığın vazifesiyle izledi karısının gözlerinden geçen sessiz cümleleri. Özlemini, üzüntüsünü, kırgınlığını, öfkesini bir bir kabul edip aldı Songül'le dolu olan kalbine, hepsini sarmak üzere.

Songül'ün boynuna çıkan eline eşlik etti gülümsemesi. "İyi ki doğdun güzel karım."

Dudaklara inen bakışlarına izin verdi Songül, kocasının ensesinde birleştirdiği elleri ile yükseldi parmak uçlarında.

Elinde iki tabakla yaklaştı oturan karısına Sadi. Songül gelen kocasıyla beraber dikkatli gözlerini çekti mahzenin duvarlarından. "Neresi burası?"

Sadi pastadan bir dilim keserken karısına yanıt verdi. "Eskiden kullanırdık burayı, Yaver'le, savcımla planlarımızı falan yapardık." Pasta koyduğu tabağı karısına uzattı. "Merak etme karıcığım, oldukça güvenlidir."

"Güvenli mi bilmem ama güveli olduğu kesin."

"Ee hani iki gönül bir olunca samanlık seyrandı karıcığım."

Sadi küçük bir kahkaha attı karısının cümlesine. Songül'ün pastada olan bakışları durgunlaşırken Sadi'de gülmesini soldurdu. "Seversin sen pasta, beğenmedin mi?"

"Yok beğenmemek değil de... Doğum günümü pek iyi hatırlamıyorum artık."

Sadi anladı karısını, açtığı yaraların hala yeni olduğunu. Kadının elinden aldığı pasta tabağını sehpaya yerleştirdi. Songül'e yaklaşarak ellerine uzandı. "Biliyorum Songül, kolay kolay atlatamayacaksın. Artık eve biraz geç gelsem bile aklın hep bende olacak, korkuyla gelmemi bekleyeceksin. Sana bunları yaşatmış olmam bile nefret ettiriyor kendimden."

"Sadi..." bölmek istedi Songül, Sadi'nin her zaman kendini suçladığını, bu sevgiye bile kendini layık görmediğini çok iyi biliyordu. Kendine olan öfkesine yenilerini eklemek istemedi.

Seni Bulduğum Şehir | SadgülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin