"Günaydın babacığım, gel bakalım gel." Kollarını ona doğru uzatan kızını aldı beşiğinden. Uyandığından beri sessiz sessiz beşiğinde duran Busenaz'ı odaya geri döndüğünde fark etmişti Sadi. Saçlarını kuruladığı havlusunu yatağın üzerine bırakıp kızını aldı kolları arasına.Günün ilk öpücüklerini sıraladı yanağına. "Baban gibi erkenci misin kızım sen?" Songül uyanmasın diye olabildiğince sesini alçaltarak konuşuyordu kızıyla Sadi. Busenaz'ın parmakları dudakları arasından girince başını eğdi Sadi, kızının yeni çıkan dişine baktı. "Kaşınıyor mu kızım bu, uyutmuyor mu seni?"
Busenaz dişleri arasından çektiği parmaklarını Sadi'nin yüzüne çıkardı. Sadi kızının çıkardığı anlamsız sesleri onaylarcasına başını sallayarak cevap verdi. "Oy canım kızım uyuyamadın demek sen. Ben gelene kadar uyu tamam mı akşam gelince oyun oynarız seninle."
Aklına dün yaşananlar gelince kızını tembihledi bu sefer. "Ama bak Busenaz'ım uyumadan önce bana haber verin benim aklım çıkmasın sonra tamam mı? Uykun gelince anneye hemen babamı ara de beni arasın, hem ben sana masal da okurum."
Kızının ayaklarını karnının üzerinde hissetti Sadi, attığı tekmelere eşlik eden tiz çığlığı ile gözleri istemsizce önce karısına kaydı. Songül'ün uyanmadığını görünce eliyle gösterdi kızına yatan annesini. "Şşşş babacığım bak anne uyuyor."
Aniden odada yayılan telefon sesiyle Busenaz irkilirken Sadi elini havaya kaldırdı. "Kim bu sabahın köründe?" Söylenmelerine telefonda yazan isimle devam etti. "Hah balayında da vıylıyor, bak kızım vıy sesini duyduğunda sakın korkma bil ki Yaver amcan."
Telefonu eline alarak çıktı odadan Sadi, merdivenleri inerken açtı artık kapanmak üzere olan telefonu. "Yavaş arasana lan yengeni uyandıracaksın."
•"Anneciğim uyan hadi." Kucağındaki kızını Songül'ün yanağına doğru uzattı Sadi. Busenaz'ın elleri kadının kulağını ve saçlarını buldu yüzünü boynuna gömerken. Kızının gülüş seslerine eşlik etti Songül mırıldanmaları. Dudağında Sadi'nin görmek istediği gülüşü ile araladı göz kapaklarını.
Yeni gün o gülüşle beraber aymıştı Sadi için. Parmakları kadının saçlarına karıştı usulca, gözlerini önünde olmasından rahatsız olduğunu anlamıştı karısının dudakları arasından nefesiyle uzaklaştırmak istemesinden. Alnından çekti saç tellerini teker teker, saçların yeri Sadi'nin sıcak dudaklarıyla doldu.
Kızını tek koluyla sıkıca tutup karnına oturturken diğer eli başının üstünde olan kacasının sakallarını buldu. Sadi dudaklarını ayırdı alnından. "Günaydın karıcığım."
Adamın dudaklarına uzandı Songül. "Günaydın kocacığım."
Bakışları aşağı kaydı, dizleriyle oturmasına yardımcı olduğu kızının ellerini kaldırdı havaya. "Günaydın bebeğim ama sen niye bu kadar erken kalktın kız? Gece uyumadın anneciğim beni de uyutmadın."
Busenaz annesinin ellerini sallarken başını geriye attı kadının dizlerine yaslandı. "Aaagghh ssddaa da da."
Songül gözlerini kocasına kaldırıp baktı, Sadi'nin de yüzündeki gülümsemeyle gözlerini kapatarak güldü. Busenaz'ın her geçen gün büyüdüğünü kanıtı olan bu davranışlarına olan mutluluğuydu gözlerindeki parlama.
Kızının ellerini çekip öpmeye başladı. "Bıcır bıcır anlatıyorsun yine."
"Aa karıcığım kızım derdini anlatıyor sana."
Sadi'nin sözleriyle gülüşü soldu Songül'ün, kaşları birbirine yaklaşırken alt dudağı sarktı.
"Derdini mi? Ne derdin var senin çileğim?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Bulduğum Şehir | Sadgül
FanficBir Sadgül hikayesidir • Tevâfuk, birbirine denk gelme, latîfâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma anlamına gelmektedir. Tesadüf ise; raslantı demektir. Onların hikayesinde tesadüfe yer yoktu her şey uyum içinde denk gelmeyle başladı. #Sad...