Seni Bulduğum Şehir | Sadgül

Bebekli Bir Akşam

"Songül, güzel karıcığım sen artık beni böyle her gün işe mi bırakacaksın?"

Songül arabasını Sadi'nin ofisinin giriş kapısı önünde durdurdu. O günün üzerinden 3 gün geçmiş Sadi artık iyi olduğumu ve evde durmak istemediğini söylemişti. Songül önce itiraz etsede bir şartla kabul etmişti.

"Sadiciğim, canım kocam anlaştık ya bu konuda artık ben getireceğim seni. Böylelikle gözümün önünde olacaksın."

"Songül abartıyorsun karıcığım ama ya."

"Abartmıyorum Sadi, hatta ayarlayabilirsem iki tanede polis göndereceğim buraya."

Sadi şaşkınlığın verdiği hisle sesini yükseltti.
"Ne?"

"Evet Sadi, ya ben seni bıraktıktan sonra kötü adamlar gelirse."

"Karıcığım ben Yaver'i alacağım yanıma. Merak etme tek olmam artık ama sende nolur polis arkadaşları gönderme."

"Yaver'i alacağım yanıma diyorsun?"

"Evet karıcığım."

"Neyse konuşacağız bunu sonra. Akşam Kaya'yı almaya gideceğiz zaten beni içerde bekle işin bitince."

Sadi kadının dudaklarına derin bir öpücük bırakıp çekildi. "Tamam karıcığım, akşam görüşürüz."

"Görüşürüz canım kocam."

•

Sadi günlerdir boşladığı işlerin birikmesiyle uğraşırken çalan odasının kapısıyla bakışlarını kaldırdı bilgisayardan.
"Gir." dedi tok sesiyle.

"Yüzünü gören cennete gidecek abi ya." Sultan kapıyı aralayıp içeri girerken adama söylenmeyide es geçmiyordu.

Sadi ayağa kalkıp kendine doğru gelen kadına sarıldı sıkıca "Hiç abini arayıp sormuyorsun sonra da trip atıyorsun."

"Arayıp sormuyor muyum? Hani telefonlarımı açmadın ya."

Sadi kırdığı potu fark edince boğazını temizledi hızlıca "Şehir dışındayım güzelim işlerim çabuk bitsin diye bakamadım."

"Biliyorum yengem söyledi de..." Sultan adamın yüzüne dikkatlice bakmaya devam etti, kaşının kenarındaki iz dikkatini çekerken merakla kaşlarını çattı. "Kaşına noldu senin?"

"Yengen bazen sever beni böyle." dedi tek nefeste Sadi.

Sultan gülerek karşılık verirken masanın önündeki tekli koltuktan birine oturdu "Yengem dövmüşse hak etmişsindir de... gerçekten noldu?"

"Önemli bir şey değil ya yanlış anlaşılma oldu diyelim."

"Diyelim bakalım."

"Kahve?"

"Olur."

Sadi iki türk kahvesi söyledikten sonra kardeşine döndü tekrar "Akşam gelsene bize bebek bakarsın."

Sultan'ın kaşları şaşkınlıkla havalanırken dudakları oval biçimi aldı.

"Doğdu mu Busenaz?"

Sadi sesli bir şekilde gülerek karşılık verdi
"Hıı doğdu hatta baba demeye bile başladı."

"Canım yeğenim ya hala da der yakında."

Sadi kadına ciddi misin bakışları atarken Sultan elini kaldırıp indirdi. "Şaka yapıyorum abi ya. Bebek kim bu arada, ne bebeği?"

"Bizim Kaya ya. Bu akşam bizde kalacak gel sende yardım edersin bize."