79.Bölüm

771 113 16
                                    

O gece, orada istenilen konuşma gerçekleşemedi. Özellikle Ayşe'nin söylemek istediği, yıllarca içinde tutup, kendini hırpaladığı ve açık açık anlatıp yüzleşmek istediği onca şeye rağmen dilindeki bağ çözülmemişti.. Hiç o şekilde hayal etmediği için, artık kronikleşen hayal kırıklığı serisine bir yenisi daha eklendi.

Kader..

Mustafa'nın son cümlesi kulaklarında çınlayıp durdu. İnsan istenmeyen ve kötü bir durum karşısında konuşmak istemezse şayet, tüm o kalabalık cümleler yerine sadece bir kelime ile durumu özetlerdi.

'Kader'

Odadan çıkmadan önce ağzından sadece bu kelime çıkmıştı. Ayşe kendisinin istediği şekilde konuşamamasından ziyade, Mustafa'nın bu kelimesine takılmıştı. Fark etmeden içten içe telafi edici, yada iyi bir şeyler duymak istemişti aslında. Yıllardır süren öfkesi kalbinde gizlediğinden ileri değildi..

Serra Hatunun kafasına koyduğu her şey gibi bu da son sürat devam ediyordu ve düğüne yalnızca bir hafta kalmıştı.

Konak ahalisi ise elbette yine en yorucu günlerini yaşıyordu. Alışveriş için, mutfak kapısı önünde eksik listesi bekleyen Hamza, merdivenlerden usul usul adeta bir kaplumbağa hızıyla inen Gülnihal'i görünce yüzüne müthiş hızlı bir gülümseme yayıldı..

"Bana mı gülüyorsun" Gülnihal, Hamza'nın yüzündeki garip ifadeyi görmesi ile son 5 basamak kala durdu.

"Evet"

"Peki bana sebebini de söylemek ister misin" Gülnihal'in sitemli ses tonu onu biraz daha güldürdü.

"Normalde şu merdivenleri on saniyede inerdin. Bu haline alışık değiliz ya..."

İkisi de aynı anda gülünce Hamza devamını getiremedi.

Gülnihal gözlerini olabildiğince kıstı ve "Beni çok iyi tanıyorsun"dedi.

"Tabii ki"

Basamakları ağır adım da olsa tamamlayan Gülnihal mutfağa gireceği sırada Hamza'ya baktı ve "Nasıl güzel mi buralar?" dedi az önce Hamza'nın gülümsemesi ile eş değer bir gülümseme sergileyerek.

"Anlamadım yenge"

Gülnihal başını hiç çevirmeden mutfaktaki Zeliha'ya baktı ve sonra Hamza'ya çevirdi yeniden kıstığı gözlerini .

"Ben de seni çok iyi tanıyorum" Her ne kadar utanmış olsa da yüzü gülmüştü Hamza'nın. Zaten konağın en güler yüzlü, en sıcak kanlı delikanlısı oydu ancak konu Zeliha olunca daha zengin, daha belirgin oluyordu her ifadesi .

Zeliha mutfakta yalnız liste yaparken özellikle kapıda beklemişti Hamza. Hem onu rahatsız etmemek hem de yine ona her hangi bir laf gelmemesi için. Abilerinin garip enstantaneler ile gerçekleşen gönül işi maceralarına nazaran o hep ne istediğini bilen ve sadece kalbini takip eden biri olmuştu. O nedenle tüm adımlarını da, o hep çok sevdiği Zeliha için atıyordu.

Bir kaç dakika sonra Zeliha elindeki listeyi hiç bir şey söylemeden Hamza'ya uzattı. Hamza'da aynı şekilde alıp oradan ayrıldı..

"Küs müsünüz?"

"Hayır" dedi Zeliha önlüğünü bağlarken.

"O vakit neden iki kelam etmediniz"

"Bilmem" dedi Zeliha. Masanın üzerindeki müsvette kâğıtları ve kalemi köşedeki ecza dolabının içine koyarken ve devam etti "Bir süredir böyleyiz.. Ben biraz çekiniyorum. Sanırım o da bunu tahmin ettiği için benim gibi davranıyor"

Gülnihal imalı bir şekilde tatlı tatlı gülümsedi "İki insan nasıl bu kadar denk olur aklım almıyor. Sizden öğreneceğimiz çok şey var.. Birbirinizi hiç konuşmadan bu kadar anlayabiliyor olmanız akıl alır gibi değil. Çok şanslısınız Zeliha. Müthiş bir şey bu" dedi.

Güz Sancısı (Beyzadeler Konağı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin