Dünya dönerken insan sabit kalamıyordu.. Hayat garip enstanteneler ile sınayıp duruyordu mahlukatın akıl etme güdüsüyle yaratılmış olanını..
Keyfe keder anılar demlenirken her yüreğe de ayrı bir duygu çörekleniyordu.. Kimi bir okka hasret seçiyordu avuçlarına sıkıştırılmış teraziden, kimi bir yudum sabır süzüyordu dem testisinden. Kimi bir nebze his alıyorken gönül penceresinin önünde ki eskiciden, kimi öfkeye yelken açıyordu kabaran zihninin deryasından.. Kiminin bahtına ise bir elif miktarı sevda düşüyordu gök kubbenin altında ki bütün hislerden daha acımasız olan.. Kimi nasipleniyor, kimi sınanıyor, kimi seçiyor kimi imtihan oluyordu.. Zaten acizlik bu demek değil miydi? Kainat için yaratılmış milyonlarca zerreden bir tanesi.. İnsan..
Kırık olan bölümden fırlayarak çıkan fareden sonra ürküp bir kaç adım geri gitseler de durumu çabuk toparlamışlardı. Göz göze geldikten sonra Gülnihal bahçe kapısını itti. Demir kapı büyük bir gıcırtı ile kendiliğinden açılırken besmele çekti kız.. Bir an geri dönmeyi düşündü, buraya gelmekle belki hata etmişti, başlarına bir işte gelebilirdi. Ama o an bunları düşünmenin de yeri değildi tabi. Artık çok geçti. Mantığını tamamen devre dışı bıraktı.. Yalnızca hisleri onu belli bir noktaya taşıyabilirdi. Hayatı boyunca böyle olmuştu, yine olabilirdi. Ön sezi zannettiği korkular belki sadece bilinç altı parodisiydi..
Başını hızlıca kaldırdı. Omuzlarını düzeltti ve ilerlemeye başladı. İnce topukları beton zeminde tıkır tıkır yankı bulurken kapının tokmağını naif bir şekilde iki kez vurup bıraktı. İnci bir buğu gibi vücudunu hafif hafif saran telaş nedeniyle parmaklarını sayıyordu.. Kapı açılır açılmaz içinde ki huzursuzluğun nedeni belli olmuştu..
"Sen" dedi çatlak çıkan sesi ile.. Gözleri kısıldı kaşları çatıldı. Tanımıştı Onu.. Ömrü boyunca kimseden nefret etmediği kadar kin beslediği kadını.. Elena'yı..
"Demek beni tanıyorsun. Güzel.. İşimi kolaylaştırdın. Kendimi anlatmadan direk mevzuya girebilirim" dedi kibirli sesi yüzünde ki şeytani izin gölgesinde kalıyordu..
"Bu zamana kadar senin için hazırladığım güzel sürprizler hoşuna gitmiştir umarım" dedi çirkin kahkahası çevrede ki bütün kuşları kaçıracak kadar gür çıkarken. Gülnihal'in ise kanı donmaya başlamıştı.. Yaşadığı bütün o olaylar bu kadın yüzündendi.. Hatta belki annesi ve kardeşi.. Bu fikri düşünmeye cesaret edemedi yoksa kalkamazdı altından.. Alev topuna dönen gözlerini dikti leşten farklı gözükmeyen kadına.. O kadar öfke dolmuştu ki onu hemen oracıkta elleri ile boğabilirdi..
"Senin o çatal dilini koparmak isterdim ama dua et ki benim korktuğum ve benim için, yine benim hesabımı göreceğini bildiğim bir Rabbim var.. Sakın ola bir daha bize bulaşma.. Hani olur ya belki bunları kocama yanlışlıkla söyleyebilirim. İşte o zaman seni Yusuf'un elinden kimse alamaz" cümleler tehdit mesajlı döküldü Gülnihal'in dilinden.. Herkese hak ettiği dilden konuşulmalıydı nihayetinde..
Duyduğu cümleler ile anında karanlık bir ifadeye büründü kadının yüzü.."Bak bak bak..." Dedi gözlerini kocaman açarak "Bu küçük şey nelerde öğrenmiş" her cümlesinde giderek, Anadolu da anlatılan halk efsanelerinde ki cadılara benziyordu kızların gözünde.
Parmağını kaldırıp Gülnihal'in yüzüne doğru salladı.
"Sen Yusuf'un hayatından def olup gitmediğin sürece asla rahat bırakmayacağım huzur vermeyeceğim ne sana, ne Yusuf'a.. Beni tanımıyorsun neler yaptığımı ve neler yapabileceğimi bilmiyorsun.. Bu sana ilk ve son uyarım yok ol Gülnihal. Benim olanı bana bırakıp yok ol"
"Senin olan mı? Eğer Yusuf senin olsaydı şuan hayatını paylaştığı kişi ben değil sen olurdun.. Benden istediğin maddi değil. Dünyalık bir şey istemiyorsun. İstediğin şey benim kocam! Ne kadar da kolay söyleyip başkasının olan üzerinde hak idda ediyorsun. Nasıl bir kadın sen?" parmağını havaya doğru kaldırıp devam etti "Ben olsam, beni hafife almazdım.. Dünyayı başıma da yıksan bırakmam Onu.. Hele de senin gibi bir kadına" dedi hiç olmadığı kadar sağlam durup güçlü gözükmeye çalışıyordu.. Zeliha'ya döndü "Gidelim, burada kaybedecek daha fazla zamanımız yok"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güz Sancısı (Beyzadeler Konağı)
General FictionYaşamaya başladığı his karmaşası beraberinde bir sarsıntı ile geldi Yusuf'a. Bu o değildi. Başını daha da dikleştirip tek kaşını kaldırdı. "Senin için hazırladığım sürprizi beğenmişsindir umarım. Malum gizlenmek beni epey uğraştırdı. Ama değdi. Ve y...