4.9

220 12 0
                                    

Bu kitapta geçen tüm kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür.

Kalbine öfke bulaşan birine sevgiyi anlatamazsın.

°°°

Her insanın kıyısına uğradığı bir uçurumu vardır, birçoğunun geri döndüğü, çok azının ise döneceği yol olmadığından tek çıkar olarak gördüğü uçurumdan kanatlarını açarak sonsuzluğa uzandığı, bir uçurumu vardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her insanın kıyısına uğradığı bir uçurumu vardır, birçoğunun geri döndüğü, çok azının ise döneceği yol olmadığından tek çıkar olarak gördüğü uçurumdan kanatlarını açarak sonsuzluğa uzandığı, bir uçurumu vardır.

Uçuruma gidecek kadar aciz olan insan, o uçurumdan dönünce acizliğini bırakmış sayılmaz ki, sadece onu neyin beklediğini bilmediğinden döner o uçurumdan. Kurtulmak için gittiği uçurumdan, yine bilinmezliklerden sıyrılmak için kaçar.

Hayat da tam olarak bu, kurtulmak için kaçmak ya da kaçtıklarından kurtulmak için son nefesine kadar koşmak.

Ben hangisiydim peki? Kurtulmak için çırpınan mı, kaçmak için koşan mı?

Hiçbiri, ben hiçbiri değildim. Tembel olandım ben, ne kaçacak kadar korkak ne de koşacak kadar cesurdum.

Bir kelebek olmak için kozasına sığınan bir tırtıl olmam gerekse bile ben kozamı yem olarak gören arılardan dolayı ömrümün sonuna kadar tırtıl olmaya razı olurdum.

Annem haklıydı, ben korkağın tekiydim.

Babam yanılmıştı, ben de cesaretin emaresi dahi yoktu.

Ve en önemlisi, ben kendimi çok güzel kandırmıştım.

Ben kapısı açık olan kafesten kaçıp gidemeyecek kadar korkak, o kafesi kendime kalkan olarak görecek kadar ahmaktım.

Koşuyordum şimdi, elleri arasında ağabeyini taşıyan adamın peşi sıra hızlı hızlı koşuyordum. Kulağımda nefes alış verişim, göğsümde şiddetli bir ağrı ile koşuyordum.
Kucağındaki ağabeyine rağmen hızlı hızlı yürüyen adama koşarak bile yetişemiyordum.

Şiddetini arttıran yağmur, tenlerimizi delip geçerken ayaklarımızın altı, yoğun bir çamura bulaşmış, yürümemizi daha da zorlaştırıyordu. Yazın en sıcak aylarından biri olmasına rağmen, bir sonbahar yağmuru gibi bize vuran yaz yağmuru tuhaftı.

ZehapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin