4.7

221 12 0
                                    

       Bu kitapta geçen tüm kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür.

       O gece bir cinayet işlendi ama kimse ölmedi.

   Bir kadının ruhu toprağa gömüldü, kimsenin sesi   dahi çıkmadı. Bir kadın öldü, bedeni gömülmediği için kimse tarafından fark edilmedi. Bir kadının ruhuna onlarca bıçak darbesi vuruldu, kanamadı diye sarılmadı yaraları. Bir kadın öldürüldü, bir dünyanın yok edildiğinin bilincinde değildi kimse.

°°°
22 Kasım 2019

Genç bir kız, üç katlı inşaattan itildiğinde korkmadı, mutlulukla gülümsedi. Saatlerce vücudunda gezinen kirli ellerin sahibi, en sonunda sırtına dokunmuş ve onu yüksek inşaattan boşluğa bırakmıştı.

Paramparça olan elbisesinin uzun eteği uçuşurken karanlık göğe bakarak fısıldadı.

"Hiç acımayacak," dedi az önceki dayanılmaz ağrıların ölümden daha az acıtacağına emindi.

Yavaş yavaş zemine yaklaştığında yüzüne kondurduğu tebessüm ile gözlerini sıkıca yumdu.
Bir ses yükseldi zemine düşen bedenden ardından acı dolu bir inleme. Kapalı gözleri yorgunca aralandı, nefes alıyordu hâlâ. Burnundan akan sıcak sıvı, ağzına doğru ilerlerken midesi kaynadı.

Uzaktan gelip geçen arabaların far ışıkları karanlık geceyi arada bir aydınlatıyordu.
Zorlukla aldığı nefesleri aynı zorlukla verirken altında kalan ellerini karnına sardı, sancıyordu. Yanaklarında kuruyan göz yaşlarına yenileri eklenirken öksürmeye başladı. Hava soğuktu, ciğerlerine yetersiz geliyordu, aldığı nefesler.

Ölümün kıyısında olduğunu bilmesine rağmen gülümsemeye devam etti.

Saniyeler sonra sert adım sesleri duyuldu, vücudu korkuyla kasılırken titrek solukları ardından yaratıcıya seslendi. "Lütfen, lütfen bir daha olmasın," diyerek acıyla inledi. Hareket edemiyor olmanın ve bilincinin bir türlü kapanmıyor olmasına lanet ederken daha da şiddetlendi ağlaması. "Lütfen, dokunmasın elleri. Çok acıyor, çok yanıyor canım."

Gözlerini sıkıca kapatarak nefesini tuttu. Belki öldü sanıp dokunmaz, giderlerdi. Yarım kalmış inşaata zorlukla yetişen cılız sokak ışığını hissediyor, karanlıkta olmadığına seviniyordu.

Biraz sonra sokak ışığını hissedememeye başladı ve aynı zamanda üzerine sinen koca gölgeyi hissetti. Kendisini sıkmasına rağmen fazla ağrılarından dolayı acıyla inledi.

Karanlık üstüne çökerken titrek nefesleri ardından yorgunca mırıldandı. "Yalvarırım," dedi devam edemeden acıyla sızlandı yerinde. "Ölmeme izin ver," diyerek gözlerini araladı. O adamlardan biri değildi, yabancı adamın gözlerindeki ifadesizliğe bakarken dudaklarını birbirine bastırdı, ağlamasını durdurmak için.

Soğuk havaya rağmen terleyen yüzüne yapışan kıvırcık saçlarına bir el dokundu, karşı çıkmak istedi ama parmağını bile kıpırdatamıyordu. Kapalı gözleri aralanırken çekik gözlerin sahibinin dikkatle onu izlemesiyle gerildi.

ZehapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin