1.2

2.6K 151 65
                                    

Dağ'ı mutfağa adeta sürükledim ve kenara çektim. "Ne oldu, nasıl öğrendin?"dedim hemen soru yağmuruna tutarak. Arkadan adım sesi duymamla hemen sus pus oldum. Arkama kısa bir şekilde döndüğümde Tan'ı gördüğüm için rahatladım.

Dağ da gördüğünde rahatladı ve sonra bana cevap yetiştirmeye koyuldu. "Ya kızım benim nasıl öğrendiğim önemli mi cidden? Sana bir şey yaptı mı, o önemli bizim için. Gerisini siktir et."dedi.

"Bir şey yaptıysa söyle Name, tehdit ettiyse korkma. Ne olursa olsun ne arkanda ne de önündeyiz, tam olarak yanındayız."dedi Tan da.

Yanımda, yanımdalardı. Uzak bir kavramdı benim için. Çok uzak.

Bakışlarım ikisinde gidip gelirken bu konuda ciddi olduklarını fark ettim.

"Bir şey olmadı. Sadece geldi, beni almaya çalıştı kafedeyken. Bende kavga çıkartınca kovuldu. Bir de dışarıda adamını gördüm, onu gördüğümü anladığında kaçtı zaten."dedim.

"Name bu herif hafife alınacak biri değil. Eli kolu uzun birisi. Zarar verme potansiyeli yüksek."dediğinde kafamı salladım. Vida'yı günahları kadar sevmiyorlardı. Onun ismi geçtiği anda bile geriliyorlardı.

"Diğerlerine neden söylemiyoruz?"dedim.

"Çünkü Kunter ve Avni maçı teklif eden kişiler, Vida'nın sana bulaştığını öğrendikleri anda vicdan azabı çekecekler. Cafer ise ağzını tutmama olasılığı yüksek."diye cevapladı Dağ beni. Kafamı salladım yeniden.

"Bu konu aramızda kalsın, aramızda çözeceğiz. Seni ben gelip alır oradan da işe götürürüm."dediği anda Tan'a itiraza geçtim. "Olmaz, asla."dediğimde tek kaşını kaldırdı.

"Neden olmaz?"

"Ben kendim gidip kendim gelebilirim."

"Olmaz, biz götürüp getiririz."

"Olmaz diyorum Tan işte. Ufuk götürüp getirir beni."dediğimde sinirli bir nefes çekti içine. Bu nefes itirazımdan mıydı yoksa Ufuk'un ismini duymasından dolayı mıydı bilmiyorum.

"Ufuk daha 18 yaşında diyen sendin Name. Çocuğu da mı böyle bir olaya sokacaksın cidden?"dediğinde hak versem de itiraz ettim.

"Olmaz işte Tan. Selim getirip götürür o zaman."dedim mecburen. Kesinlikle ne Selim ne de Ufuk getirip götürecekti. Sadece böyle olacağına inandıracaktım ve ne yapıyorsam ona devam edecektim.

Sırrımın ortaya çıkması için erkendi bu zaman. Daha değil, lütfen daha değil.

"Tamam Tan, istemiyor. Zorlama kızı."dedi Dağ yanımda durarak. Tan bana şüpheyle bakıyordu o sırada. Bir şeyler olduğunu anlamıştı ama ne olduğunu bilmiyordu. Ya da biliyordu ama o kadar iyi oyuncuydu ki bilmiyormuş gibi yapıyordu.

Biliyorsa sıçmıştım, hem de büyük bir şekilde.

"Selim kim?"dediğinde göz devirdim.

"Ayol kimse kim Tan. Şüphe çekiyorsun hem burada durarak, ben sadece Dağ gelsin demiştim. Senin ne işin var burada, hadi git git."dedim hızla.

"Yardım edeceğim diye geldim ben. Ver birkaç şey de götüreyim bari."dediğinde ofladım ve hemen dolaptan acil durum pastamı çıkardım.

Acil durum pastası, sana kurbane.

Dağ ve Tan'ın eline tabakları sıkıştırdığımda bende birkaç tabak alarak geçtim salona.

Salona girdiğim anda gördüğüm görüntüyle kıkırdadı. Zorlu ama güzel bir gece olacaktı galiba bu aptallara.

Giriş Var Çıkış Yok | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin