6.8

457 48 51
                                    

Name Hisalar'dan

"Ogucuk bugucuk."dedi Ufuk tatlı tatlı, ben ise onun yaptıklarına göz devirdim.

Geldiğinden beri karnımı okşayıp bebeklerle konuşuyordu. Tabi konuşması da 'oyy, ogucuk, cici bici' gibi kelimeleri geçmiyordu.

"Düzgün konuş benim bebeklerimle! Benim bebeklerim cahil değil, tamam mı?"dedim ona sinirle. Ufuk ise göz devirdi. "Tamam abla, en zeki bebekler senin." Kafasına vurdum bir tane. "Tabiki de benim!"

"Name!"diye bağırdı Tan ve odaya girdi elindeki çantalarla. "Hadi bebeğim gel, hastaneye gidiyoruz."dediğinde başımı salladım ve ayağa kalkıp yanına gittim. Tan ise hemen kollarını bana doladı. "Dikkatli yürü, tamam mı? Bir adım bir adım. Koşmak yok."dediğinde göz devirip başımı salladım. "Tamam anne!" Kafama vurdu hafifçe ve sonradan da öptü. "Hadi yürü yavrum, yürü."

Bebekler 4 aylık olmuşlardı. Her geçen ay ile Tan daha fazla streslenirken benim karnım daha fazla olgunlaşıyordu. İkiz bebek olması da cabasıydı tabi, daha büyük oluyordu karnım. Tabi bu durumdan şikayetçi değildim.

"Şükür teşrif ettiniz."dedi Avni alayla, ben ise onun taklidini yaptığımda göz devirdi.

"Geldik işte oğlum."dedi Tan ve benim için kapıyı açtı. Bende dikkatlice içeriye girdiğimde o da yanıma oturdu.

Normalde arabayı Tan sürerdi ama artık onun yerine Dağ sürüyordu ve Dağ yan koltuğunda da Kunter oturuyordu. Tan benim yanımda duruyordu.

"Oy! Tontişlerim benim!"dedi Cafer ve kafamı tutup anlımdan öptükten sonra karnımı okşadı. "Hanimiş! Hanimiş dayı neredeymiş?"dedi eğlenerek. Tan onun eline vurdu sinirle. "Uzak dur lan karımdan ve çocuklarımdan." Cafer burun kıvırdı ona. "Sana ne lan?! Biri kız kardeşim, ikisi de yeğenlerim. Sana mı hesap vereceğim ayol?!"

"Evet! Kocam haklı."dedi Avni hemen. Cafer de onu gösterip kafasını salladı.

"Miden bulanmıyor değil mi Name?  İstersen daha yavaş sürebilirim."diyen Dağ ile kıkırdayıp başımı iki yana salladım. "Gayet iyiyim Dağ. Sorun yok." O da bana gülümseyip yole geri odaklandı.

"Ya şimdi sen anne oluyorsun, değil mi?"dedi Avni heyecanla ve ellerimden tuttu. "Bunu yeni mi anladın, mal."dedi Kunter de. Avni hafif onun omzuna vurup bana geri odaklandı. "Ya yiyeceğim sizi!"

Tan kolunu bizim aramıza sokup Avni'yi benden uzaklaştırdı. "Lan uzak durun karım ve çocuklarımdan!"

Birkaç dakikaya hastaneye gelmemizle hepimiz indik. "Kesin ejderha olacak."dedi Cafer, Kunter onun kafasına vurdu. "Düzgün konuş lan, tövbe. Ağzını yel alsın."

"Umarım alır."dedi Dağ da ikisine bakarak.

Tan ise kollarını sıkıca bana dolamıştı. "İyisin, değil mi?"

Yok desem büyük şoka gerir ama.

"Şunu sorup durmayın, gayet iyiyim." Tan tedirgince başını sallayıp yola devam etti.

Doktorun odasına girdiğimizde doktor bize gülümsedi. "Hoş geldiniz."dedi eğlenerek. Doktor ben düşük riski yaptığım zaman beni tedavi yapan adamdı ve iyi bir insandı.

"İyiyiz Nusret abi, hemen öğrenelim şu cinsiyetleri."dedi Cafer heyecanla. Doktor ona göz devirdi sinirle. "Ulan Erdal benim ismim! Kaç kere söyledim."

"Tamam Kazım abi, ne kızıyorsun? Biraz acelemiz var."dedi Avni de. Erdal Doktor tabi yine sinirlendi. "Lan ulan!"dedi sinirle, ben ise dikkatle sedyeye uzandım, Tan da yanıma oturdu ve karnımı açtı.

Giriş Var Çıkış Yok | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin