Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting

7.2

5 ay sonra

"Cafer! Sikeceğim belanı! Ver lan kızımı!"dedi Tan Cafer'in peşinden koşarak. Cafer ise Tan'ın geldiğini anlamasıyla Susen'e daha da sıkı sarılarak koşmaya başladı. "Bana ne bana ne?! Vermiyorum!"dediğinde Tan arkasından okkalı küfürler sayıyordu bile.

Sait paşam ise hiç istifini bozmadan kucağımda duruyor, elleri yanaklarımda yüzümü inceliyordu.

"Bu çocuk sana aşık herhalde."dedi Numan kıkırdayarak. Bende kıkırdayıp Sait'in yanağından öptüm, Sait ise bundan memnun olarak değişik sesler çıkardı.

"Lan Cafer! Hemen Susen Ilgın Demirer'i bana vermezsen seni öldürürüm!"

Susen Ilgın.

Ilgın, annemin ismiydi. Her bu ismi duyduğumda yüzümde daha da mutlu bir gülümseme oluşuyordu.

Normalde sadece Susen koyacaktık ama sonradan Tan'ın fikriyle Ilgın'ı da koymaya karar vermiştik.

Aslında bende Ilgın koymak istiyordum ama babam buna sevinir mi yoksa Susen'e her baktığında annemi hatırlayıp üzülür mü diye bilememiş, korkmuştum. Ama babam tam tersine havalara uçmuş ve teşekkür etmişti. Aynı zamanda Tanberk baba da öyle. Susen ismini vermemizden mutlu olmuştu.

Sait yine benimle oynarken gözlerini şaşı yapmasıyla burnun ucuna vurdum.

"Sait yapma oğlum, gözün öyle kalacak."dememle salondakiler bir kahkaha atarken Sait ise onun şaşı yapmamıza dediğimizi sandığından kıkırdadı.

"Oğlum şebek misin sen? Şebek mi bu çocuk?"dedi Kunter ve Sait'in tombul yanaklarından sıkarak anlını öptü. Sait ise kıkırdayarak Kunter'in saçlarına vurdu.

Tan sonunda Cafer'den Susen'i alıp yanımıza geldi. Sait Tan'ı görmesiyle suratını buruşturup Kunter ve benle oynamaya devam etti. Tan onun tepkisini artık normal karşılayarak kıskanç bir şekilde Kunter ile aramıza oturdu. "Puştsun sen Tan."diye söylenen Kunter'i hiç umursamadan ben ile Sait'i kavradı, Susen zaten kucağındaydı.

"Canlarım benim."deyip hepimizin kafasına bir öpücük kondurdu. Sait'i öpmesiyle Sait suratını buruşturur gibi yaptı. Tan onun haline şok ile bakarken biz ise kahkaha atıyorduk. "Oğlum, babanım lan ben senin! Baban!"dedi Tan ve Susen'i benim kucağıma koyup Sait'i kendi kucağına aldı ve yüzlerini hizaladı. "Bak babanım oğlum, niye yüz buruşturuyorsun bana?" Sait ise daha da yüz buruşturdu.

"Bu adam senin baban!"dedi Avni eğlenerek Tan'ı gösterdi. Susen Tan'ın hallerine kıkırdasa da Sait ise mutsuzca duruyordu.

"Lan baban Kunter değil benim! Neden Kunter'e gülüp bana yüzünü buruşturuyorsun?"diyen Tan'ın omzunu sıktı Dağ destek verircesine. "Alışmalısın Tan, oğlun artık seni babası olarak saymıyor."diye uydurmasıyla Tan buna inandı ve Sait'i göğsüne bastırdı. "Babacığım, yapma böyle, bu ibne değil senin baban, benim lan ben. Annenin Name olduğunu biliyorsun zaten, bende babanım."

Tan'ın bu hallerini diğerleri eğlenerek izliyordu. Cafer Avni'yi dürttü ve "Videoya çek oğlum, bu veletler büyüyünce izleriz."dedi kıkır kıkır.

"Kardeşim, sen fazla salaksın, oğlun da sana çekmiş tabi, babasının sen olduğunu anlamıyor."dedi Numan da eğlenerek.

Ben ise hemen işe el attım tabi, yoksa böyle olmayacaktı, Tan'cığım, kocam elden gidiyordu.

"Tan seni kandırıyorlar, yok öyle bir şey. Sait sadece huysuz gününde ve zaten çoğunlukla sana karşı hep öyle."dediğimde Tan Sait'i göğsünden çekti, Sait ise sıkıştığından öfkelenmiş olacak ki Tan'ın parmağını ısırmaya çalıştı ama daha dişi olmadığı için hiçbir etki yaratmadı. Tan ise sonunda durumu anlayıp sakinleşti ve Sait'in yanaklarından öptü. Sait ise ayaklarını çırparak bana doğru uzandı.