2.9

713 31 25
                                    

"Oha, çok güzel olmuş pankekler."dedi ve ikişer attı ağzına Cafer. Tan sinirle elindeki tereyağı bıçağını salladı. "Yavaş ye it. Sevgilim yaptı onu, en fazla benim yemem hakkım."dediğinde Avni kaşlarını çattı. "Ne alaka anasını satayım? Senin sevgilin ise bizim de Kraliçemiz."

"Arada çok fark var."dedi Tan. Cafer ve Avni aynı anda kafalarını sağa sola salladılar. "Arada hiç fark yok."dediğinde Tan bana döndü.

"Fark var mı yok mu?" Şaşkınca baktım ona. Avni ve Cafer de döndü. "Evet, var mı yok mu?" Tan sinirle baktı ve "Var."diye kınadı. Onlar ise göğüslerini gere gere "Yok."dediler.

"Beni bu işe karıştırmayın."dedim ellerimi sağa sola sallayarak.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

Dağ ve Kunter ise keyifle bizim kavgamızı izlerken yemeklerini yiyorlardı. Kaşlarımı çattım onlara.

"Mahalle yanarken dıt saçını tararmış."dediğimde ilk bana garip garip baktılar.

Omzumu silkerek "Ne?!"dedim.

Ne yani, sansür de mi yasak?

Hepsi beraber bir kahkaha attılar. "Hayatımda gördüğüm en iyi sansürdü cidden."dedi Dağ övermiş gibi. Saçlarımı geriye doğru attım. "Biliyorum bebeğim."

"Benim eve gitmem gerekiyor. Kahvaltı edelim de benim eve geçelim."dediğimde kafalarını sallasalar da Cafer lafa atılmaktan vazgeçmedi. "Ondan önce, ondan önce şey yapalım."dedi.

"Ney?"dedi Dağ ona dönerek.

"Valla orayı bende bilmiyorum, daha düşünmedim."dedi kafasını kaşıyarak, ağzına pankeklerden birkaç tane daha attı.

"Korku evine gidelim."dedi Tan. Cafer ve Kunter dışında herkes bu fikri onaylasa da, ikili beğenmemişti.

"Hayır ya, daha güzel yerler var. Korktuğumdan demiyorum ama AVM'ye falan da gidebiliriz."dedi Cafer ısrarla. Kunter de onayladı onu. "Evet, geçen gittiğimiz lunaparka falan da gidebiliriz."

"Olmaz, gidiyoruz korku evine."dedi Dağ. Biraz daha reddetseler de ısrarlarımızı görüp vazgeçtiler.

Yemeklerimizi yedik hızla. Cafer ve Kunte hariç tabi. Kendileri korku evi macerasından kurtulmak için yavaş yavaş yiyorlardı.

Kaçamen, kurtulamen aslanım.

Birkaç dakikaya evden ayrılmış korku evinin önüne gelebilmiştik. İçeride bize dört seçenek sunmuşlardı. Vampirli ev, Hayaletli ev, Katilli ev ve Karma ev.

"Bence Katil."dedi Avni lafa atlayarak. Reddettim onu. "Bence hayaletli ev. O daha korkunç." Tan da onaylandı beni. "Sevgilim ne diyorsa o." Öpücük attım ona, yanağımdan öptü o da sertçe.

"Bence Vampirli, daha az korkunç."dedi Cafer de tırsak tırsak. Gülerek kolumu omzuna attım. "Korkma bebeğim, korurum ben seni."dediğimde gülerek sarıldı bana. Tabi anında Tan bizi ayırıp beni kolunun altına almıştı. "Uzak dur sevgilimden."

"Kıskanç köpek."diye hayıfladı onu.

"Bence karmaya girelim. Herkesin istediği olur."diyen Dağ'ın fikri mantıklı gelince kabul ettik.

Bir tane adam gelerek bizi içeriye aldı ve arkamızdan kapıyı kitledi. Biz ilerlerken Cafer her şeye karşı kaçmak için kapının kulbunu çevirse de açılmıyordu. Üzgünce yanımıza adımladı.

Hayır adımlamadı aslında, küçükken geceleri tuvaletten çıkınca odama koşarken ki halim gibi koştu. Bunu yaşamayan bottur, net.

Bir anda birkaç cızıltı duyuldu. Ve sonra hayalet sesleri.

Giriş Var Çıkış Yok | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin