Name Hisalar'dan
Tan'ın ağzından çıkan kelimeyle yerimde donup kaldım. Tan da benim gibi öylece duruyordu.
Tan'ın babası, Tanberk Demirer.
Oğlunun en zor anlarından birinde buradaydı, yanında.
"Oğlum!"dedi Tanberk ve hızla yanımıza doğru koştu. Bende yerimde dikleşirken Tan da oturur pozisyona geldi.
Tanberk hemen Tan'ın yanında durdu, yanı başında. Yerimde ayaklandım ve Tan'a döndüm. "Ben gideyim, siz rahat konuşun."dedim ilerlemeye başlayarak. O an da Tan'ın eli bileğimi kavrayıp beni kendine çekti. Ona doğru çekilmemle yatağa oturur pozisyona geldim, Tan da çenesini başıma koydu. "Gitme."diye fısıldadığında yutkundum ve hafifçe başımı salladım, elinden tuttum. "Buradayım."
Tanberk bize gülümseyerek baktı, büyük bir duyguyla. Şefkat ve sevgi.
"Oğlum."dedi Tanberk bize yaklaşarak. "İyi misin?"deyip elini Tan'ın anlına koydu.
Tan başını yavaşça salladı. "İyiyim, gayet iyiyim. Hatta çok iyiyim, fazla."dedi Tan bana bakarak. Yavaşça omzuna vurduğumda Tanberk Bey Amca da alttan alttan sırıtıyordu.
"Sen grip olunca 'baba ölüyorum' diyen insansın, vuruldun nasıl bu kadar iyisin?"dedi Tanberk Bey Amca. Sorgularcasına Tan'a döndüğümde o ise sırıtarak halen daha bana bakıyordu.
"O zaman Name yanımda yoktu ki baba."dedi bana daha da sokularak. "Tan."dedim uyarıcı bir şekilde fısıldayarak. Eliyle ağzımı kapadı. "Sus, haklıyım."dediğinde elini ısırdım. Acıyla küçük bir çığlık atıp elini geri çekip ovuşturdu. Şaşkınca bana da bakış atıyordu tabi.
Bakarsın anca, hep ben haklıyımdır bir kere.
"Kıçımın haklısı."dedim sinirle fısıldayarak ve Tanberk Bey Amca'ya döndüm. Yine şefkatle bize bakıyordu. Bakışlarıyla gülümsedim ve elimi uzattım ona doğru. Elimi tutup sıktı.
"İsmim Name. Name Hisalar. Tan'ın se-"dediğim an sözümü kesti. "Sevgilisisin, biliyorum. Tan senden çok bahsetti."deyip Tan'a bir bakış atınca Tan ona 'lütfen sus' bakışları atıyordu.
Tanberk onu takmadan devam etti."Kimseye de göstermiyordu senin fotoğrafını. Neymiş 'Name benim, görünüşü sizi ilgilendirmez' diyordu." Gülerek Tan'a bir baktığımda o göz kırptı karizmatikçe.
"Utanmıyor bir de."dedi Tanberk Bey Amca hafifçe Tan'ın omzuna vurarak. Tan omuz silkti ona ama bakışlarını benden çekmedi asla.
"Ne utanacağım baba? Benim olan benimdir. Bunu dile getirmekten de utanmam."dedi kendinden emin. Gülümseyerek baktım ona. Bakışlarımı görünce kıkırdayıp yanağımdan öptü.
Şimdi bunu zort etmek vardı da babası var yanında olmaz.
Birkaç dakika daha konuşurken babasının garip hareketlerini tek ben değil Tan da fark etmişti. Garip garip birbirimize bakıyorduk.
"Baba, sorun ne?"dedi Tan Tanberk Amca'ya endişeyle bakarak.
"Tan, seninle konuşmam gereken bir şey var. Burada konuşulmaması gereken bir şey ama anlatmam gerek."dedi Tanberk Amca huzursuzca kıvrandı.
"Ne oldu?"
O anda kapı tekrar açıldı ve bizimkiler geldi. "Hay ananın süt kasesini emcüklesinler."dedi Cafer şokla Tanberk'e bakarak. Diğerleri de onun gibi şaşkınca baktı.
"Tanberk Amca!"dedi Avni ve Tanberk Amca'nın üstüne doğru atladı. "Amcağ!"dediğinde Tanberk Amca şaşkınlık ve sinirle ayrıldı ondan. "Ya rahat dur evlat. Salak mısın?"dediğinde Cafer ve Kunter kıkırdarken Dağ göz devirdi Avni'ye.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting
Ficção AdolescenteGiriş Var Çıkış Yok Grubuna 0572*** tarafından eklendiniz Giriş Var Çıkış Yok 0572***: Selamın Hellü gencolar 0572***: Ben benim sen sensin 0572***: Sen sensin o da o 0572***: O da o onlar da onlar 0572***: Onlar da onlar biz de biz 0572***: Biz de...