Name Hisalar'dan
Kapımın ardı ardına çalınışına ofladım ve makyaj masamdan hızla kalktım.
Bilin bakalım kim gelmişti? Tabiki de bizimkiler.
Lunapark'tan çıktıktan sonra evlere dağılırken Cafer benim buraları çok bilmediğimi ve gezmediğimi öğrenince hepberaber yarın gezelim demişti ve evet o yarın bugündü.
Kapıyı açtığımda Cafer karşımda belirdi. "Bugün de neden kapıma kadar geldiğini sormayacağım çünkü zevk meselesi."dediğimde sırıtarak kafasıyla beni onayladı. Ayakkabılarımı hızla ayağıma geçirdiğimde aşağıya inip arabaya geçtik. Yine aynı şekilde oturuyorduk.
Dikiz aynasına baktığımda arabayı kullanan Tan ile göz göze gelince yanağımı içten ısırarak bakışlarımı çektim.
Dün dönme dolapta olan konuşmasından sonra dönme dolap durmuştu ve bizde inmek durumunda kalmıştık. O konuşmadan sonra ne olacağını merak ediyordum ama ikimizde konuşmaya cesaret edememiştik.
Birbirimize çekiliyorduk ya da daha fazlasıydı, bilmiyorum. Ama birbirmize çekildiğimizi inkar etmeyecektim. O da inkar etmiyordu.
Benden gerçekten hoşlanıyor muydu yoksa sadece bir etkilenmeden mi ibaretti?
Daha önemlisi ben ondan hoşlanıyor muydum?
"Oğlum gezdireceğim dedin de Avm'ye mi getirdin kızı mal?"dedi Dağ arabadan inerken. Etrafıma baktım, gelmiş miydik ya?
Arabadan indiğimde Avm'ye baktım. Bu aptal gerçekten Avm'ye getirmişti bizi.
Hayır Avmleri severim hatta çok severim, nedensiz yere huzur verirdi bana. Ama ne bileyim gezdireceğim diyince müzeye gitmek, çarşı pazar gezmek geliyordu insanın aklına.
"Ben bu sıcakta dışarılarda gezmem valla bebeğim. Hem müze falan gezip ne yapacağız biz ya? Ama Anıtkabir'e gidebiliriz valla, her zaman giderim oraya."dedi ve kurt yaptı eliyle. Çevreden geçen birkaç genç onu görmesiyle onlar da yaptılar. "Merih'e adalet."dediklerin kahkaha atacaktım neredeyse.
Haklı lafa ne denir? Haklı laf. Benim bu espiriyi acil yapmayı bırakmam lazım.
"Ya Merih diyince yine geldi aklıma maç, moralim bozuldu. Biz hak ettik be."dedi Kunter ağlarmış gibi. "Ya buraya futbol konuşalım diye gelmedik hırzolar. Kesin konuyu. Hadi gel Nameciğim."dedi Cafer ve koluma girdi.
"Ne yapacağız şimdi?"dediğimde sırıttı. "Her şeyi."dediğinde bende sırıttım. "İlk oyun alanına gidelim mi?"dediğimde kafasını salladı ve elini önümüze doğru uzattı yol gösteriyormuş gibi. "İstikamet oyun alanı."dediğinde hepimiz oraya ilerledik.
"Oha boks makinesi, hadi vuralım."dedi Avni koşarak boks makinesinin yanına adımladı. Bizde yanına vardığımızda hepimiz birbirimize garip bakışlar attık.
Evet mükemmel derecede dost olabilirdik ama boks konusunda hepimiz iddialıydık ve bu durum garip bir ortam yaratıyordu.
"Hanımlara öncelik."diyip parayı atan Avni'ye başımı sağa sola attım. "Ben en son atmak istiyorum."diyince ısrar etmedi ve kendisi hızla vurdu torbaya. Çevredeki bazı insanlar bizi izliyorlardı ama biz umursamıyorduk her zamanki gibi.
899 olan puanla Avni üzgünce döndü bize. "Bari 900 olsaydı be."dediğinde Cafer sırtına vurdu birkaç kere onun. "Olsun be bro."dedi ve kendisi makineye para atarak hazırlandı. Biraz geri gitti sonra vazgeçti ileriye gitti, sonra kafa atacakmış gibi yaptı ama vazgeçti yine. "Ya vur artık anasını satayım. Neye hazırlanıyorsun bu kadar?"diye kızdı Kunter en sonunda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting
Teen FictionGiriş Var Çıkış Yok Grubuna 0572*** tarafından eklendiniz Giriş Var Çıkış Yok 0572***: Selamın Hellü gencolar 0572***: Ben benim sen sensin 0572***: Sen sensin o da o 0572***: O da o onlar da onlar 0572***: Onlar da onlar biz de biz 0572***: Biz de...