5.4

487 40 159
                                    

Name Hisalar'dan

Avuçlarımın terlemesiyle kapatıp açtım, mutfakta bir sağa bir sola gitmeye başladım ama heyecandan yerimde duramıyordum.

Şuracıkta bayılacaktım şimdi.

Tanlar beni istemeye gelecekti ve ben mutfakta bir sağa gidiyor, bir sola gidiyordum. Durup üstümdeki siyah, yırtmaçlı elbiseyi düzelttim ve tekrar dönmeye başladım. Sonra durup bu sefer elbiseye uyumlu olduğu için Cafer ile Avni'nin zoruyla taktığım eldivenleri çıkaracakken hemen içeriye hissetmiş gibi damladılar.

"Bak sakın Kraliçe!"dedi Avni hemen yanıma koşarak. Cafer de onunla beraber koştu. "Bak çıkarırsan istemede vallaha işerim görürsün."dediğinde kıkırdayarak omzuna vurdum.

Aptal yemin ederim, gerizekalı bu çocuk.

"Tamam tamam."dedim ve eldivenleri düzelttim.

Cafer ve Avni kız tarafı olmuşlardı. Aslında bunun için kura çekecektik aramızda ama Cafer ve Avni onları ikna edip kız tarafı olmuşlardı. "Bence siz karşı karşıya gelmeliydiniz."dedim ikisine bakıp kıkırdayarak. İlk birbirlerine sonra bana bakıp kıkırdadılar. "Yaa! Kocacığımla biz biriz, o nereye ben oraya."dedi Cafer elini Avni'nin omzuna atarak. Avni de onun omzuna koydu elini. "Evet, biriz ve bu dünyada tekiz."dedi havalı havalı. 

Yumruğumu onlara doğru uzattım. "Brolar, bu zorlu görevden hepberaber çıkacağız."dediğimde onlar da hemen ciddileştiler ve yumruklarımızı ortada birleştirdik. "Bu savaş kazanılmalı."dedi Avni kararlılıkla başını sallayarak. Cafer de "O zaman hazırsak?"dediğinden yumruklarımızı ayırıp el ele tutuştuk ciddiyetle.

"Se-"dedi Avni, sonra Cafer "Le-"dediğinde bende "Na."dedim. En son hep beraber "Selena Selena!"dedik bağırarak o an ortamıza Ufuk geçti. "Selam kızlar!"diye bağırdı sesini incelterek. O an hepimiz kahkaha atarak yere attık kendimizi.

Ufuk da buradaydı, hatta annesi da buradaydı. Onlar olmadan olmazdı.

Biz gülerken içeriye üç amcam girdi ve bize garip garip bakmaya başladılar. Uzaylıya benzetilmeye başladığımızı anladığımızda ciddileştik ve ayağa kalktık.

"Hadi çıkın, keretalar sizi."dedi Pars amcam kapıyı göstererek. Mecburi mutfaktan çıktıklarında bende gidiyordum ki Poyraz amcam tutup çekti beni. "Dur kız, konuşacağız."dedi ve beni ortaya çektikleri bir sandalyeye oturttu. Ben onlara garip garip bakarken üçü de çevremi sardı ve ciddiyetle bana bakmaya başladılar.

"Cinayet işledim de haberim mi yok?"diye kıkırdadığımda hiçbiri gülmeyip daha ciddi bakmalarıyla bende kıkırdamaya son verdim. "Ya ne oluyor amca? Sizden kaçak yıldırım nikahı da kıymadım ki."diye mırıldanınca Pamir amcam hafifçe kafama vurdu. "Hele bir de kıysaydın bak o zaman ne yapıyorduk o damat adayını."

"Yalnız amca, aday değil damat o direkt."dememle bu sefer Pars amcam vurdu kafama. "Sus kız, bilmiş bilmiş konuşma." Kaşlarımı çatarak Poyraz amcama döndüm ve kafamı tuttum. "Amca ya! Bunlar bana vuruyor!"dedim her zamanki gibi gizli silahımı kullanarak.

Poyraz amcam ikisinin de kafasına vurdu sonra beni kendine çekip sarıldı, bende ona sarıldım. "Bak, Name. Emin misin?"dediğinde başımı salladım ve ayrıldım. "Emineyim amca." Bu sefer Poyraz amcam kafama vurdu.  Dayanamayıp hep beraber kıkırdadıktan sonra yine ciddileştiler.

"Name, hadi kızım boş ver evliliği. Gel güzel güzel dizimizin dibinde yaşa. Ne yapacaksın evlenince, ya dert evlilik dert, boş ver yani. Ben kıskandığımdan değil de senin iyiliğin için söylüyorum yani."diyen Pamir amcama 'he he' bakışları attım.

Giriş Var Çıkış Yok | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin