0.7

1.7K 111 87
                                    

Name Hisalar'dan

"Öyle işte Nameciğim. Hayat zor."dedi Selim çıtladığı çekirdeği kaseye atarken. Sevgilisinden ayrılmıştı yine ve hemen beni yanına çağırıp dertleşmek istemişti. Tabi ben bilmesem de diğerlerini de çağırmıştı. Salonda hepberaber otururken saymadığım kadar bana ayrılma hikayesini tekrar tekrar anlatıyordu.

Tamam amına koyayım bana aşıksın anladım da niye tekrar tekrar anlatıyorsun ki? Bir seferde anlayabilecek zeka seviyesine sahibim ben.

Betül yine anlattığı hikayeye kıkırdadı ve elini omzuna attı. "Çok komiksin Selim ya."dedi 'ya' yı uzatarak. Yüzümü buruşturdum dediğine. Kulağımı bir şeyler tırmalıyordu galiba benim yoksa bu kadar ağrıması normal değildi.

Selim bakışlarını benden çekmeden konuştu. "Evet komiğimdir bebeğim."dedi ve elini Betül'ün beline sarmaladı. Beni kıskandırmak için yapıyordu gözlerimin içine baka baka.

Tabi kimin olmayan sikinde değildi. Tabiki de benim.

Yaptığına göz devirdikten sonra bakışlarımı diğerlerinde gezdirdim. Arda, Eren ile maç atıyordu. Eda ile Buğlem birbirlerine ojelerini gösteriyor ve bazen tatlı kedi videoları açarak kulağımı kanatacak şekilde çığlık atıyorlardı. Önümde Selim beni etkilemeye çalışırken Betül ise Selim'in gözüne girebilmek için kırk takla atıyor, başaramadığında bana olan ilgisini bildiğinden dolayı öldürücü bakışlarına maruz kalıyordum. Tabi bu da olmayan sikimde değildi. Bilal ve Furkan da telefondan maç atıyorlardı ve bazen küfürler eşliğinde birbirlerine laf atıyorlardı. Tam bir Arizona Yağmur Ormanlarıydı bulunduğumuz konum anlayacağınız.

Birkaç kere daha oflayarak telefona baktım. Bizim gruptan da kimse bir şey yazmamıştı. Bizim grup dediğim Giriş Var Çıkış Yok grubu.

Eda ve Buğlem tekrar çığlık attıklarında yüzümü buruşturdum. Yeter ya yeter kulak bırakmadınız insanda.

Benim bu ortamdan acilen kurtulmam gerekiyordu ama imkansız gibi bir şeydi yine.

"Sen neden hep telefona bakıyorsun Nameciğim. Birisinden mesaj mı bekliyorsun? Erkek arkadaşın mı var?"dedi Betül bilerek iğrenir gibi konuşarak. Kahkahayı patlattı ardından sanki çok komik bir şey demiş gibi. Onun ardından Eda ve Buğlem de güldüler. 3 cadalozlar.

"Böyle bir şey olabilir mi sence Betülcüğüm. Name kim erkek arkadaş kim?"dedi Buğlem tırnaklarına bakarak. Şimdi tek tek kıracaktım hepsini de neyse. Aga bende oje sürüyorum, makyaj yapıyorum da bunlar gibi abartmıyordum ki. Yoksa lafım yok yani.

"Erkek arkadaşım yok. Olmasına şu an gerek duymadığım için yok. Yoksa bilirsiniz elimi sallasam ellisi."dedim ve saçımı geriye doğru attım. Selim dediğime kahkaha attı ve elini omzuma atarak beni onayladı. Aptal onunla şu an hayatımda bir erkek istemediğim için sevgili olmuyorum sanıyordu.

Sevmiyorum, amk Selim sevmiyorum seni.

Betül, Buğlem ve Eda yüzünü buruşturdu. Buğlem ile Betül ikizlerdi ve ikisinin de huyları neredeyse aynıydı. Kaderleri gibi. Buğlem de bir çocuğa aşıktı ve sevgili de olmuşlardı ama o çocuğun benim eski sevgilim olduğunu öğrenince bana karşı ikizi gibi mesafe takınmıştı. Birkaç konuşmalarına da kulak misafiri olmuştum. Buğlem 'ben onun artığını kullanıyor olamam yaa' falan diyordu. Bende o andan sonra ona mesafe koymuştum.

Eda'yla aramda bir sorun oluşmasa da Buğlem ve Betül'ün izinde gitmeyi seçmesinden dolayı onunla da aram iyi değildi. Ama hiçbirimiz hiçbir şeyi yansıtmamaya çalışarak hayatımıza, arkadaşlığımıza devam ediyorduk.

Liseden beri arkadaştık. Anlayacağınız yıllarca katlanmıştım bunlara. Ama bazen iyi olabiliyor ve her şeyi kenara koyarak eğlenebiliyorduk beraber bu yüzden halen daha onlarla arkadaştım sanırım.

Giriş Var Çıkış Yok | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin