Tan Demirer'den
Bazen hayat seni beklemediğin anda beklemediğin şeylerle vururdu.
İlk beklenmedik vuruluşumu 5 yaşında benim için çok değerli olan birisini kaybetmem ve göz yaşlarımın bitmesini sağlayan olayla yemiştim.
İkinci beklenmedik vuruluşumu ekiple yakın olmamla yemiştim.
Onlar benim ailemdi, onlar benim dostumdu, onlar benim iş arkadaşım ve ekibimdi.
Onlar bana birçok şeylerdi.
Bazen çok kızardım onlara, bazen ise överdim.
Bazen vururdum onlara, bazen ise sarılırdım.
Onlara karşı bir yaptığım bir yaptığımı tutmazdı ama bir süre sonra alışmışlardı.
Üçüncü beklenmedik vuruluşumu boksa başlamakla yemiştim. Hayat bana vuruyorsa bende başkalarına vururum demiştim.
Beklentimi pek karşılamadı ama olsun.
Ve dördüncü beklenmedik vuruluşumu Name'den yemiştim. Belki de ilk vuruluştan bile büyüktü bu vuruluş.
Gerçek bir vuruluştu hem de, her anlamda.
Name benim zaman kavramımdı, akrep ve yelkovanım.
Name benim sevgilimdi, destekçim ve yoldaşım.
Name bu kadar kısa sürede bana her şey olmuş o insandı. Ve bundan ikimiz de memnunduk.
O bana her şeydi.
"Hadi abi hadi, çıkıyoruz. Yakışıklısın işte, beğenir sevgilicağızın seni. Boksör beyciğini beğenmez mi insan?"diyip kıkırdadı Cafer. Elime geçen ilk şeyi ona doğru fırlattım. Çevik bir hareketle kaçsa da ikincisinde kaçamadı ve yastık kafasına isabet etti.
"Mete Gazoz musun mübarek? Ne bu atış?"dedi ve söylenerek çıktı odamdan. Bende ondan kısa bir süre sonra çıktım. Bizimkilerle ilk boksa gidecektik, oradan da dışarı da gezecektik.
Name'yi almayı teklif etsem de kabul etmeyip boks kulübünde buluşacağımızı söylemişti.
"Sabahı şerifleriniz hayrola Tan Bey. Nasılsınız, iyi misiniz? Sevgilinizin olması nasıl bir duygu?"dedi Avni gülerek. Dağ onun ensesine yapıştırdığında yüzünü buruşturarak başını öne doğru eğdi. "Yavaş vur be hayvan."diye de bağırdı.
"Hadi çıkalım, iki saattir kapıdayız."dedi Kunter ve apartmanın merdivenlerinden inmeye başladı. Arabaya geçip hızlı bir şekilde Boks kulübüne geldik.
İçeriye girdiğimizde etrafa baktım, Name daha gelmemişti. "Gelmemiş Kraliçe."dedi Kunter ve kolunu omzuma attı. Kolunu tutup ittirdim. Moralim bozuktu zaten Name yok olduğundan.
"Yürüyün hadi, antreman yapacağız."dediğimde Cafer ve Avni mızmızlanmaya başlamıştı. "Ya abi bak ringe çıkmaya gerek yok. Kendi kendimize çalışalım. Vururuz torbaya falan. Nütfen, nolar nolar."dedi Cafer kolumu çekiştirerek. Ondan kurtulmaya çalışırken diğer yanıma Avni geçip çekiştirmeye başladı. "Nolar nolar."diye de bağırdı. Bende onları ittirmeye çalışıyordum. Kunter ve Dağ kenara geçmiş gülerek bizi izliyordu. Zor durumdayım amına koyayım, sadece izliyor pezevenkler.
"Tamam Arizona kertenkeleleri, tamam. Ne halt yiyorsanız yiyin. Yeter ki salın beni."dediğimde zafer kazanmış gibi bağırdılar. Avni kolumdan bırakıp koşarken Cafer yanağımdan öpünce tiksinirmişçesine yüzümü buruşturdum ve yüzünü ittirdim. "Siktir git lan ibne."diye bağırdım. "Bende seni seviyorum bebeğim."diye bağırarak koşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting
Teen FictionGiriş Var Çıkış Yok Grubuna 0572*** tarafından eklendiniz Giriş Var Çıkış Yok 0572***: Selamın Hellü gencolar 0572***: Ben benim sen sensin 0572***: Sen sensin o da o 0572***: O da o onlar da onlar 0572***: Onlar da onlar biz de biz 0572***: Biz de...