Tan Demirer'den
Anlımdaki teri sildim ve mutfak eldivenlerini elimden söker gibi çıkardım.
Bir daha mutfağa asla adımımı bile atmayacaktım. Bu sondu çünkü kesinlikle felaketten farksızdı.
Bakışlarım karıma kayarken gülümsedim. Ya da o isterse atardım. Aslında o isterse ben her yere adımımı atardım. Yeterki istesin, yeterki yap desin.
Yorgunca koltuğa atmıştık hepimiz kendimizi. "En iyi bizdik!"dedi Cafer hemen sidik yarıştırmaya başlayarak. Numan ona kapak çekti. "Bok sizdiniz, biz daha iyiydik." Avni hemen burun kıvırdı ona. "Sokacağım demekten pastayı yapamadınız siz bir kere." Kunter de onun gibi burun kıvırdı. "Cafer'in yakarmalarından pastayı yapamadınız siz bir kere." Birbirlerine öldürücü bakışlar attılar.
Dağ ile ben de hiçbirini umursamadan öylece uzanıyorduk. "Sence de garip değil mi?"dedi Dağ bana yanaşarak. Tek kaşımı kaldırdım ona. "Ne garip be?" Dağ omuz silkti. "Sanki Kraliçe, Cafer ve Avni bizden bir şey saklıyorlar." Başımı sallayıp onayladım sadece.
Anlayabiliyordum bir şey sakladıklarını ama üstlerine gitmiyordum, özellikle de Name'nin. Bir şeyi söylemiyorsa bir bildiği vardır, bir zamanı vardır diyerek bekliyordum.
"Ayy pişti pişti!"diye bağırarak içeri girdi Name yaklaşık yarım saat sonra. Onun salona girmesiyle ben hemen belinden tutup kendime çektim. "Özledim yavrum."dediğimde kıkırdayıp yanağımdan öptü. "Hadi, pasta yiyeceğiz."dedi heyecanlı heyecanlı. Ne olduğunu merak etsem de sorgulamadan tatlı heyecanını yaşamasına izin verdim.
Pastaydı sadece? Ne onu bu kadar mutlu edip heyecanlandırıyordu ki?
Cafer ve Avni de heyecanla mutfağa doğru gittiler. Onların ardlarından ben gidecekken Name beni durdurdu. "Siz durun burada."demesiyle kaşlarımı çattım. "Neden ya? Bende yaptım pastayı!"dedi Kunter üzgünce. Yine aç ayı damarları tutmuştu.
Name kıkırdayıp omuz silkti. "Sadece bekleyin. Lütfen." Mecburi sorgulamadık daha fazla ve başımızı salladık. Onlar da mutfağa girip kapıyı kapattılar arkalarından.
"Bir boklar oluyor ama çıkar kokusu artık."dedi Dağ mutfağın kapısına bakarken. Bizde onayladık onu. "Hem de ne boklar, isal isal."diyen Numan'a suratımızı buruşturduk. Kunter ensesine yapıştırdı bir tane. "Başımıza 4. Cafer olma."dediğinde biz kıkırdarken Numan kaşlarını çattı. "4. mü? İlk 3'ü kim?"
"Kim olacak, İlk Cafer, sonra Avni sonra da Name." Hemen araya girdim Kunter'in lafına. "Benim karım Cafer değil bir kere. Özel o. Name."dediğimde hepsi alttan alttan kıkırdadılar. "Tamam özel kardeşim, demedik karına bir şey."dedi Dağ sırtıma vurarak. "Hanımcı bu hanımcı."dedi Kunter de. Göz devirdim onlara.
"Hanımcı değilim ben bir kere."dedim kollarımı bağlayarak. Daha da güldüler. "Nesin o zaman?"diyen Numan'a kötü kötü baktım. "Hanımcı değilim ama Name'ciyim. Name'm de Name'm."
Onlar daha fazla gülecekken mutfağın kapısının açılmasıyla dördümüzde hızla mutfağa girdik. "Pasta, sonunda!"dedi Kunter ve ilk gördüğü dilimi ağzına atmasıyla hepimiz şok geçirdik.
Camış, ayı.
"Lan ne yaptın?! O Tan'ındı!"dedi Avni korkuyla. Bakışlarımız onlara kaydı, üçü de dehşetle Kunter'e bakıyordu.
"Lan ne Tan'nındısı? Bana özel zehir mi koydunuz pastaya?"dediğimde göz devirdiler. "He aynen. Hatta Name seninle ondan evlendi. Sen ölünce paranı alacak biz de bölüşecektik." Göz devirdim onlara.
Name'nin gözlerinin dolduğunu gördüm. "Bozuldu ama!"diye küçük çocuklar gibi ayağını yere vurunca biz ona şaşkınca bakıyorduk ama Cafer ile Avni ise bunu normal karşılıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting
Teen FictionGiriş Var Çıkış Yok Grubuna 0572*** tarafından eklendiniz Giriş Var Çıkış Yok 0572***: Selamın Hellü gencolar 0572***: Ben benim sen sensin 0572***: Sen sensin o da o 0572***: O da o onlar da onlar 0572***: Onlar da onlar biz de biz 0572***: Biz de...