7.1

88 17 6
                                    

Name Demirer'den

"Tan, tamam abartma. İyi olacağım."dedim arabada karnımı tutarken yandan ona baktım. O ise benden çok daha stresliydi hatta stresten anlından terler geliyordu.

Direksiyonu sıktı sakinleşmeye çalışırken. "Ne yapayım yavrum? Bir şey olacak diye çok korkuyorum. Ya sana veya bebeklere bir şey olursa?"dedi ve bir elini benim karnıma koyup gözlerimin içine baktı. "O zaman ne yaparım ben? Nasıl yaşarım, sensiz, onlarsız, sizsiz?" Gözlerinin dolduğuna şahit olduğumda benim de gözlerim doldu.

"Ay Tan ağlatacaksın beni! Deme şöyle şeyler."dediğimde gülümseme geldi yüzüne.

"Ayol çalıştırın artık şu arabayı! Sanki muharebeye gidiyoruz! Markete gidiyoruz amına koyayım, markete!"dedi Kunter öfkeyle, Cafer de ona katılırcasına kollarını birbirine bağladı.

"Kocam haklı. Açlıktan öleceğim şurada, siz fingirdeşiyorsunuz." Kunter öfkeyle baktı ona ve omzuna yurmuk attı. "Sikerim belanı lan. Ne diyorsun 'kocam' falan?"dediğinde Cafer cilveli bir şekilde sırıttı. "Ya tamam kocam, kıskanıyorsun beni biliyorum ama bu kadar belli etmesene." Kunter kafasını havaya kaldırıp sabır duası okumaya başladı.

Tan ise onların tartışmasını artık dinlemeyerek arabayı çalıştırdı dikkatle. Market iki dakikalık yürüme mesafesinde olsa da Tan yürümeme izin vermemişti çünkü doğuma çok az bir zaman vardı. 8. aydaydık ve bu benim üstüme daha da titremelerine sebep oluyordu.

Tan arabayı sürerken hızın 30 olmasını görmemle bu sefer ben sabır duaları okudum. "Tan hızlı sürsene şu arabayı!"diye kızdığımda Tan beni takmadı. "Ya yavrum neden hızlı süreyim?! Ya bir şey olursa?!"

"Şu yan tarafta durup bizi geçen kaplumbağa bana kapak mı çekiyor yoksa benim psikolojim mi bozuldu?"dedi Avni dikkatle camdan dışarı bakarken Dağ onun omzunu patpatladı. "Yok yok, bakmıyor. Sen de bakma."dediğinde Avni homurdanıp önüne döndü.

"Tan bak valla inerim, hızlı sür şu arabayı." Tan oflayıp puflayıp hızını arttırdı. Birkaç dakikaya araba durdu ve hepimiz indik.

"Sonunda be! 1 saat oldu 1 saat! Şu hızı arttır dedikçe sadece beş beş arttırıyor." Tan Cafer'in dediklerine kötü kötü baktı ve benim belime sarılıp markete girdik.

Tan'ın "Şimdi ne istiyorsun karıcığım? Her şeyi almakta özgürsün."demesiyle ondan ayrılıp önden ilerledim. "Tabiki de özgürüm! Sen mi karışacaksın bir de bana? 'Özgürsün' müş müş müş. Özgürüm tabi! Param var, aklım var, bebeklerim var! İstediğimi alırım!"

Tan o an arkadan şokla bakarken ben karnımın bana izin verdiği kadar hızla ilerledim. O da anında şoktan çıkıp bana doğru koştu ve omuzlarımdan tutup beni durdurdu. "Öyle laf mı olur bebeğim? Ben o manada demedim." Burun kıvırıp kaşlarımı çattım ona. "Ne manada söyledin Tan o zaman? Bayağı bana cinsiyetçilik yaptın!"

Tan anlımdan öptü hemen sayısız kere. "Bebeğim, yavrum, karıcığım, bir tanem, Bela'm, Name'm, mektubum benim, öyle şey olur mu? Ben hiç sana öyle der miyim? Seni geç başka bir insana, kadına yapar mıyım öyle şey? Sence ben öyle bir insan mıyım ben?"

Bir süre Tan'a bakıp süzüp, düşündüm sonra da kafa salladım. "Tamam tamam. İnandım." Ben ilerlemeye başladığımda o da derin bir nefes verip benim peşimden geldi.

"Şimdi Kraliçe, neler alıyoruz bugün?"dedi Cafer çikolatalara bakarak. "Hepsinden alalım, hepsini yeriz."dedi Kunter de hepsinden biraz biraz sepete doldurmaya başladı. "Ya ben bitterli almasanız? Bittir çok acı, bünyeme ters, ben tatlı bir insanım."dedi Avni şirin şirin dudak büzerek. Gülümseyip yanaklarını sıktım onun. "Yerim senin tatlışlığını."dediğimde hemen birbirimize sarıldık. Tabi anında Tan kıskanç bir şekilde bize söylenerek ayırdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 6 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Giriş Var Çıkış Yok | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin