Name Demirer'den
"Ya havle!"diye bağırmamla yine hepsi sus pus oldu. "Ama karı-"diyen Tan'a doğru elime ilk gelen terliği fırlattım. "Yok karıcığım falan. Adamı sokak ortasında dövmüşsünüz bayağı!"diye homurdandım sinirle, Sait ise bisküvisini yerken dikkatle Tan'a ve diğerlerine kızmamı izliyordu, hoşuna gidiyordu paşanın.
"Name, napalım? Adam sapığın tekiydi."dedi Kunter, bu sefer ona bir terlik fırlattım.
"Sapık diye sokakta mı döveceksiniz adamı?!" Hepsi benim dediklerimi şaşkımca dinliyordu. "Ne demek Name so-"diyen Dağ'ın sözünü kestim.
"Oğlum ara sokakta sıkıştırıp bıçaklasaydınız ya! Bunu da ben mi öğreteceğim size?! Kocaman adam olmuşsunuz adam dövme taktiği bilmiyorsunuz."dediğimle ilk bana sonra birbirlerine bakıp sinirlenmediğimi sadece şaka yaptığımı anladıklarında kıkırdadılar.
Tan'ın omzunu patpatladım. "İyi yapmışsın aslan kocam benim. Az bile yapmışsınız hatta, o sapığı sallandırmak lazımdı kuyudan falan da neyse artık, başka sefere."
Tan hemen yumuşayıp yanaklarımdan öptü. "Babam sağ olsun valla, hemen çıkardı bizi."dedi Tan.
Tabi babam olanları duyunca Murat'ı bir de o dövmüştü.
"Harbi helal olsun lan Pusat amcaya, hakiki adam."dedi Avni de Sait'in bisküvilerinden gizlice araklarken. Sait bunu fark etmesiyle hızla çığlık atıp Avni'nin elini tutarak çimdiklemeye başladı. Avni de acıyla çığlık atıp hemen kaçtı.
"Oğlum o ne lan?! Uzun barbie tırnak sanarsın, elimi deşti elimi! Wolverine'de bu kadar sirvi tırnak yoktur."dedi Avni elini tutup hafif tırnak izi kalmış yerleri ovalarken. Ben ise kaşlarımı çatıp totosuna bir tekme attım, koltuğa yapıştı.
"Benim oğlumun tırnakları ideal boyda çakma dayca, boş yapma."dediğimde Avni bana dudak büzdü. "Herkesden beklerdim ama senden daha çok beklerdim Kraliçe. Helal olsun, çanağımı kırdın galiba"dedi totosunu okşayarak, hepimiz kıkırdadık onun haline.
"Bir tane bisküvi için çanak verdik, iyi mi?"dediğinde Sait ona kaşlarını çattı sinirle ve 'al sana bisükivi' dermiş gibi bisükivi fırlattı Avni'nin suratına. Avni suratına gelen bisküvi ile neye uğradığını şaşırdı, biz ise onun haline daha da güldük.
"Aferin oğlum, böyle devam."dedi Tan ve çakması için ona el uzatınca Sait havalı havalı Tan'ın eline beşlik attı. "Agu vuğa cuga." dedi Susen emekleyerek ve yanımıza geldi. Tan tabi Susen'i görmesiyle suratına daha da güller açrı ve hemen kucağına alıp havaya fırlatmaya başladı. "Oyy oyy, babasının meleği!"
Kapı zili çalmasıyla Dağ kapıyı açmaya gitti, içeriye Çağla ve Kumsal girdi. "Biz geldik ayol, biz geldik ama hemen gideceğiz." dedi Çağla ve Dağ'ın dudaklarına bir öpücük kondurdu. Dağ ise gülümseyerek onun beline kollarını doladı.
"Çağla'm, dağ ceylanım, nereye?"dedi Dağ, burnunu Çağla'nın burnuna sürterek, Çağla tabi bu duruma erirken bizim erkekler Dağ'ın lakaplarına kahkaha atmamak için kendini zor ttuyordular. "Yok kuş bitim, keçi bokum, koca ayım falan da deseydin."dedi Cafer kıkırdayarak, Kunter de ona omuz attı. "Harbi, ya da sinek boylum falan."
Dağ onların dedikleriyle Çağla'yı göğsüne bastırıp onlara kötü kötü baktı, eliyle 'sizi öldüreceğim' işaretleri yapıyordu.
"Neden hemen gideceksiniz?"dememle Kumsal kıkırdayarak koluma sarıldı. "Alışverişe gideceğiz ve sende geliyorsun."dediğinde Tan hemen kaşlarını çatıp koluma sarılırken Sait de kaşlarını çatıp bir bacağıma sarılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting
Teen FictionGiriş Var Çıkış Yok Grubuna 0572*** tarafından eklendiniz Giriş Var Çıkış Yok 0572***: Selamın Hellü gencolar 0572***: Ben benim sen sensin 0572***: Sen sensin o da o 0572***: O da o onlar da onlar 0572***: Onlar da onlar biz de biz 0572***: Biz de...
