Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting

7.3

3 ay sonra

"Sait! Yerinde dursana oğlum!"diye bıkmışça Sait'e kızdı Tan. Üstü Sait'in durmamazlığından dolayı ıpıslak olmuştu. "Sana ben yıkayım demiştim."dememle bana bakış attıktan sonra bebeklerimize geri döndü. "Hallettim ben karıcığım, sen bana bırak."dediğinde göz devirdim.

"Beş dakikalık banyoda yarım saattir çocukları yıkamakla uğraşıyorsun Tan, bu halletmiş halin mi cidden?" Sait Tan'dan kurtulmak için bebek küvetinde çırpınıyor ve birkaç garip yüksek ses çıkarıyordu. Susen ise köpükten korkmuşçasına tek tek bütün köpüklere garip bakışlar atarak patlatıyordu.

"Oğlumuz durmuyor ki karıcığım! Götünde kurt var sanki!"dedi Tan sinirle ama Sait daha da bağırdı. "Ya oğlum ırz düşmanı mısın? Rahat dur."

"Ya dit!"diye bağırdı Sait öfkeyle.

Evet 'dit' kelimesi Sait'in her zaman kullandığı bir kelime olmuştu. İlk kelimesi ne anne ne de babaydı, git'di. Herkese dit dit diyip duruyordu.

Tabi benim dışımda, oğlum bana aşık bir çocuktu.

Üstümdeki bluzu ve eşofmanı çıkardım ıslanmasınlar diye ve onların yanına girdim. "Hadi Sait, hadi annem, hadi bebeğim, durursan söz sana Susen'den çok süt vereceğim."

Katiyen yalan, böyle bir şey yapmayacağım ama o öyle sanabilirdi.

"Tan sen git Susen'i yıka, Sait'i bana bırak." Tan bir bana bir Sait'e baktı ve en sonunda pes ederek Susen'i yanına geçti. "Gel babacığım, gel aşkım, Sait zaten salak, o bilmez değerimi."deyip Susen'i yıkamaya başlayınca Susen hemen babasına kıkırdamaya ve el sallamaya başladı. Tan ise gülümseyerek onun hallerini şefkatle izledi ve anlından öptü. "Bebeğim benim, güzel kızım."dedi saçlarını okşayarak, Susen başını onun eline yasladı ve kıkırdadı.

Onları izlerken beni Sait'in eli böldü. Elini yanağıma koyup hafifçe mıncırdı ona bakmam için. Ona bakınca kaşları çatık bana baktığını fark ettim. Onun bu haline kıkırdayıl yanağından öptüm. "Kıskandın mı sen? Bende seninle ilgilenirim annem."deyip onu yıkamaya başlamamla Sait usluca durdu ve yıkamama izin verdi. Tan şokla baktı tabi Sait'e.

"Lan hain düşman, karıma göz mü diktin? Uzak dur karımdan, o benim."demesiyle Sait ona doğru baktı. "Dit."dedi yine. Tan göz devirdi ona. "Sende dit. Uzak dur karımdan. Benim o benim, annen benim oğlum." Sait sinirle koluma yapıştı ve sıkıca sarıldı. "Annem!"diye çığlık attığında Sait'e dökmek üzere olduğum suyu heyecanla kendi üstüme döktüm.

"Ne dedin, ne dedin?"dedi Tan şokla ve bornozlu Susen'i kucağına alıp yanımıza oturdu. "Ne dedin anneciğim?"dedim Sait'in yanaklarını okşayarak. "Annem!"diye bağırdı yine bana boncuk gözleriyle bakarak. "Annen ölsün uğruna."deyip akan gözyaşlarımı ve Sait'in ıska olmasını umursamadan tutup bağrıma bastırdım.

Benim ağlamamla Susen de hemen ağlamaya başladı.

Kızım kalbi çıtkırıldımdı yani, ağlayan birisi gördüğü gibi o da hüngür hüngür ağlamaya başlıyordu.

"Yok babacığım bir şey, yani var da sen ağlama."dedi Tan Susen'i sallayarak. Ben ise gözyaşlarımı durdurup Susen'in yanağını öptüm. "Ağlamıyorum annem, tamam. Yok bir şey."dediğimde halen daha ağlıyordu. "Susen, ağlama babacığım."dedi Tan da ve diğer yanağını öptü. Susen babasının göğsüne yaslanıp ağlamasını durdurdur, hatta uykusu gelmiş olacak ki gözlerini de yumdu.

"Ben bebeğimi bir giydirip uyutup geleyim hemen, sende Sait ile ilgilen."dedi Tan ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu ardından da banyodan çıktı.