Name Hisalar'dan
Hayat, kayıplarla beraber hayattı.
Hayat sevdiklerin ve kaybettiklerinle hayattı.
Hayat acıtırdı, can yakardı.
Hayat sevindirirdi, iyileştirirdi.
Hayat inişli çıkışlı bir alandı, düzlük ise ölümün kendisiydi.
Hayat benim için Tan'dı ve Tan da ölürse hayatım biterdi.
"Tan!"diye haykırdım acıyla ve yanına attım kendimi. Tan yavaşça yere yığıldı. "Tan!"dedim tekrar. Birkaç ayak sesi ve kapı sesi duysam da dışarıda olanlar beni ilgilendirmiyordu şu an.
Tan Demirer ölüyordu.
Yanına çöktüğümde hızla yeleğimi çıkarıp onunla kanamayı durdurmaya çalıştım. "Tan, lütfen Tan! Buradayım ben! Aç gözünü, lütfen."dedim yüzüne bakarak.
Açmadı. Tan Demirer belki de ilk kez beni dinlemedi, dinleyemedi.
"Abi!"dedi Cafer. Bizimkiler hızla yanımıza çöktüğünde artık elim tir tir titriyordu. Dağ ilk elime sonra bana baktı ve beni yanına çekti, kendisi yaraya baskı yapmaya çalıştığında Kunter bedenimi kavradı.
"Bakma Name, bakma."dedi yüzümü göğsüne gömerek. Kendimi geri çekmeye çalıştım. "Bakacağım, ölmeyecek, bakacağım, bir şey olmayacak. Abi lütfen, ölmesin."dedim hıçkırarak ağlarken Kunter'e sardım kollarımı. Bir el sırtımı sıvazlamaya başladı.
"Ölmeyecek Name, bir şey olmayacak ona."dedi Avni. Ama sesi titriyordu, emin değildi.
"Name!"diye bağıran Poyraz amcamın sesini duyduğumda hızla ayağa kalktım. Poyraz amcam ve diğerleri kapıdalardı.
"Amca ölüyor! Amca benim yüzümden ölüyor!"diye bağırdım Tan'ı göstererek.
Tan ölüyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum.
Poyraz amcam yanıma gelip kollarına aldı beni. O anda ambulans görevlileri geldi ve Tan'ı sedyeye koydular. Poyraz amcamdan uzaklaşmaya çalıştım.
"Amca Tan'ı alıyorlar. Ölmesin, ayırmasınlar benden!"dedim titreyerek. Amcam saçımı okşadı. "Ölmeyecek, bırakmayacak seni kızım. Korkma."dediğinde amcamdan ayrıldım ve Tan'ın peşinden ambulansa girdim. Diğerleri bir şey demediler, gitmeme izin verdiler.
Tan'a acil müdahale yapmaya başladılar. Dizlerimi kendime çektim sandalyede ve Tan'ın solgun yüzünü izledim ağlayarak.
"Çok kan kaybediyor!"
"Hastanın kalbi yavaş atıyor!"
"Nabız düşük!"
"Hastayı kaybediyoruz!"
Her kelime içimi daha da yaktı. Ellerimi yumruk yapıp ilk saçlarımı çektim, kafamı yumruklamaya başladım, aynı zamanda sayıklıyordum. "Bir şey olmayacak, bırakmayacak beni."
Hastaneye vardık hızla. Tan'ı ambulanstan indirip hastaneye koşarak giderlerken bende peşlerinden koştum. Bizimkiler de arabayla gelmişlerdi, peşimizdelerdi.
Hızla ameliyathaneye aldılar Tan'ı. Ameliyathanenin önünde dizlerimin üstünde çöktüm. Yanıma amcamlar ve bizimkiler de geldi.
"Lanetlisin sen Name. Lanetsin sen. Annen senin yüzünden öldü, baban senin yüzünden öldü. Aileni sen öldürdün."
"Ölüm sensin Name. Ölümsün. Sen isminin anlamı gibi mektupsun ama ölüm mektubu."
Annem benim yüzümden öldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting
Teen FictionGiriş Var Çıkış Yok Grubuna 0572*** tarafından eklendiniz Giriş Var Çıkış Yok 0572***: Selamın Hellü gencolar 0572***: Ben benim sen sensin 0572***: Sen sensin o da o 0572***: O da o onlar da onlar 0572***: Onlar da onlar biz de biz 0572***: Biz de...