Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting

4.5

Name Hisalar'dan

"Evet, evet. Biraz daha uzanın, yapabilirsiniz."diye gazlamalarımla side eyes bakışı yedim bizimkiler tarafından.

Tan rahatça tül perdeyi takarken Kunter diğer perdeyi takıyordu. Dağ yerleri siliyordu, Avni süpürgeyle süpürüyordu ve Cafer de toz alıyordu.

Bende denetlemen olarak onları izliyordum.

Evet, bütün ev işlerimi onlara kitlemiştim. Mükemmelim, biliyorum.

"Abla sen var ya, kralsın."dedi Ufuk kenarda jelibonunu yerken. Avni süpürgeyle ayağına vurunca kaşlarını çatıp koltukta bağdaş kurdu. Avni ona kötü kötü bakarak süpürdü ayağının altını.

Kumsal elindeki soğuk su şişeleriyle odaya girince birini bana verdi. Ona gülümseyip göz kıprtım. O da kıkırdadı. "Hayranınım Name abla. Abimler seni anlattı hep ama anlatılanlardan daha mükemmel ve taş çıktın."diyen Kumsal ile saçlarımı havalı havalı geriye attım. "Name farkı bebeğim."

Cafer hızla yanımızda bitti, dirseğini kafama koyup bana yaslanınca ona yüzümü buruşturarak baktım. "Kraliçe farkı Sahil, anlamazsın sen."dediğinde Kumsal ona kaşlarını çattı. "Kumsal benim adım!"dedi sinirle. Avni de gülerek süpürgeyi durdurdu. "Ha Kumsal ha Sahil. İkisi de deniz amın- amanın amanın yani."dedi Avni en son Kunter'in kötücül bakışlarıyla küfür etmekten son dakika vazgeçti.

Kunter bu konu da kesindi. Kumsal'ın yanında ona kötü örnek olabilecek hiçbir şey yapılamazdı.

Tabi, Cafer ve Avni ibneliğine bu kuralı bilerek çiğniyorlardı ama olsun.

Elimdeki su sişesini perdeyi asmayı bitiren sevgilime, Tan'a uzatınca elimin üstünü narince öptü ve su şişesini alıp kafasına dikti. "Yavaş müslüman yavaş."dedim ona şaşkınca.

"Yaa ne kadar tatlılar, görüyor musunuz?"dedi Kumsal bize eriyip biterek.

Biliyorum bebeğim, biz mükemmeliz.

"Senin aksine."dedi Ufuk ve onun saçını çekti. Kumsal hızla ona döndü. "Pis Zirve de buradaymış."dediğinde Cafer ve Avni kenardan kıkırdarken Dağ 'yine başlıyoruz' bakışları yollayıp göz devirdi.

"Zirve ne be!"dedi Ufuk jelibon paketini ona doğru sallayarak.

"İsminin anlamını bilmiyorsan öğren de gel derim, jelibon kafa." Kumsal'ın dedikleri Ufuk'u daha da sinirlendirdi.

"Sus be Sahil kokana!"dediğinde gülümsedim. "Ya çok yakışmıyorlar mı?!"dememle diğerleri bana 'salak mısın cemile?' bakışları atsalar da umursamadım.

En büyük aşklar nefretle başlar.

Deneyimlemiştim, oradan biliyorum. Tan ile benden.

Kumsal ve Ufuk kavgaya tutuşurken biz de balkona geçtik. Hepimiz masanın çevresine oturduk.

"Yani abi, bayağı Vida her şeyi öğrendi?"dedi Kunter, Tan'a bakarak. Tan başıyla onayladı onu.

Vida ile Tan'ın konuşmalarını Tan tek tek bize anlatmış ardından da Vidalar'ın otelden gitmeleriyle biz de geri Ankara'ya dönmüştük.

"Vida pişman yani gerçekten?"dedi Cafer de inanmayarak.

Bende 'inanmıyorum' demek isterdim ama Vida'yı tanıyordum, gerçekten pişman olabilirdi.

"Emin değiliz. Bu bir oyun da olabilir. Belki de kardeşliklerini kullanarak Tan'ı kandırmaya ve bize oyun oynamaya çalışıyor olabilirler."dedi Dağ da. Tan bakışlarını kaçırsa da onu da onayladı.