4.9

608 37 181
                                    

Name Hisalar'dan

Bir hafta. Koca bir hafta geçmişti olanların üstünden.

Zor muydu? Kesinlikle zordu, psikolojik anlamda hepimiz çökmüştük. Çünkü yorulmuştuk, bütün olanlar hepimizi yormuştu.

Numan'a da yavaş yavaş alışıyor gibiydik ama kolayca güvenemezdik.

Tan ise patlama noktasına gelmemişti. Yaşanan yangın onu çok etkilemişti ama hem benim kötü durumumdan hem de onun durumundan dolayı etkisini göstermemişti.

Ama biliyordum ki bir gün o patlayacak ve bütün acısını dökecekti tekrar.

"Bu bok gibi bir şey!"dedi Cafer ve kitabı kenara koydu. "Bir daha kitap mitap okumam ben."dedi sinirle çocuk gibi kollarını bağlayarak. Numan göz devirdi ona. "En son okuduğun kitap Cin Ali olduğundan ağır gelmiştir sana."dedi alay ederek Avni. Cafer ona kötü kötü bakmıştı.

Ama öyleydi, en son Cin Ali okumuştu bu çocuk.

"Hayır bir kere, geçen gün Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler okudum."demesiyle hepimiz alkışladık onu çok büyük bir şey yapmış gibi. Cafer de hemen havalara girerek kendini gösterip gururlandı. "Biliyorum biliyorum mükemmelim."

Kunter arkasına yaslandı rahatça. "Büyük başarı amına koyayım. 7 yaşındaki kuzenimden Rapunzel kitabını da isteyeyim onu da oku. Mahrum kalma sen."dediğinde Cafer başını salladı heyecanla. "Olur olur, yeriz yeriz."

"Tamam, yeter."dedi Tan sohbeti kesmek için. Bakışlarım ona kayınca o bana Dağ'ı işaret etmesiyle ona döndüm.

Masal konusu açılınca hemen sessizleşmiş, kendi çeperine girmişti.

Gözlerim dolmaya başlarken buruk bir şekilde gülümsedim.

Dağ hiç masal kitabı okumamıştı, ona kimse masal kitabı okumamıştı. Ta ki grupla tanışana kadar. Ona masal kitabı okuyan tek kişi küçükken bu ekipti.

Dağ'ın bu yüzden masal kitapları konusunda bir yarası vardı ve bizimkilerin dalgınlıkla yaptığı bu konuşma ona geçmişini hatırlatmıştı.

"Kurtulduk mu?"dedi Tan konuyu değiştirerek hemen, Numan'a bakıyordu. Numan anlamazca "Neyden?" deyince Tan açıkladı. "Babanlardan."

Nadim Ilıcan, Asya Izgasel ve Ateş Barkın. Bunlar şu anlık bizim için geçmişti ve umarım hep öyle kalırdı.

"Babam son yaptıklarından sonra devletin çok gözüne battı, aramaları hızlandı. Bu yüzden hemen kaçtı, kendi deliğine yeniden yerleşti. Uzun süre çıkacağını sanmıyorum."dedi Numan telefondan başını ayırdı. Hepimiz onu onaylayan mırıltılar çıkarsak da bu işin burada bitmediğini çok iyi biliyorduk.

Nadim Ilıcan tekrar gelecekti ve bu sefer tek acı vermeyecek, kaybettiklerini de geri almak isteyecekti.

Ve biz bunun gerçekleşmemesi için her şeyi yapacaktık.

"Bu konuları açıp benim dişil ve eril enerjimi bozmayın ayol."dedi Cafer ellerini iki yana açıp ayağa kalktı. Göz devirdi Dağ ona. "Dişil ve eril enerji ne biliyor sanki."diye Dağ mırıldansa da Cafer onu duydu ve hızla ona dönerek işaret parmağını ona doğrulttu.

"Sen, seni yılan, seni hain. Ben cahil miyim lan da bilmeyeceğim?"dediğinde Dağ diklendi. "Ne o zaman, söyle lan."dediğinde Cafer donup kaldı. Galiba 'ne?' diye sormasını beklemiyordu.

Avni kıkır kır gülerek "Kendi düşen ağlamaz Cafer."dediğinde Cafer kalbinden vurulmuş gibi ona baktı. "Sende mi brütüs? Sende mi be kocacığım?!" Avni hemen başını iki yana salladı. "Her zaman senin yanındayım bebeğim, bilirsin sen."

Giriş Var Çıkış Yok | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin