Tan Demirer'den
Name Hisalar karşımdaydı, her anlamıyla.
"Tan."diyebildi sadece. Acı çekermiş gibi söyledi. Sanki lütfen dedi bana. Güven bana dermiş gibiydi. Yapma dermiş gibiydi.
"Onun Name olması seni ne kadar ilgilendiriyor?"dediğimde Vida hayretle baktı bana.
"Ne? Sana yalan söyledi ve sen yalandan nefret edersin. Her şeyi affedersin ama yalanı asla."dediğinde histerikçe güldüm.
"Name hiçbir zaman bana 'ben Bela değilim' demedi. Ya da 'boksör değilim' demedi. Bana yalan söylemedi."dediğimde bozguna uğrar bir ifadeye kapıldılar Vida ve ekibi. Tek Vida ve ekibi değil Name de öyle. Benden beklemiyordu, benden beklemiyorlardı.
Açıkçası bende kendimden beklemiyordum.
"Kafede çalışıyorsun, değil mi Name?"dediğimde kafasını salladı hızlıca. "Çalışıyorum, sağlık da okudum."dedi, gülümsedim haline. "O zaman ortada bir yalan yok. Ve varsa da seni ilgilendirmez."dedi Dağ da bana katılarak. "Gidelim, hadi Name."dedi Kunter de. Cafer Name'nin omzuna kolunu atarak ilerlemeye başladılar, Avni de yanlarından ilerledi. Bizde ardlarından gittik.
"Kızım manyak mısın sen? Lan yazıklar olsun lan, insan Bela olduğunu söyler be. En azından bana, bana. Bihterine."dedi Cafer kınarcasına. Name ne diyeceğini bilemez halde bakıyordu bize. Ne yapacağını bilmiyordu, bende bilmiyordum açıkçası.
"Konuşalım, acil."dedi Avni ciddiyete bürünerek. Avni'nin ciddi olduğu çok az sayıda an vardı ve bu an onlardan biriydi.
Name kafasını salladı cevap olarak. Kunter biraz ilerideki kafeyi gösterdi. "Şu kafede konuşalım."dediğinde ilerlemeye başladık, kafedeki sessiz bir alana geçerek oturduk. Name tam karşıma otururken Cafer yanına oturdu, Avni de diğer yanına. Dağ ve Kunter de benim yanıma geçtiler.
"Şimdi, konuş bakalım Bela. Ve Bela mı diyeyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Name?"diye olaya giriş yapan Cafer'e kıkırdadık hepimiz. Ortamın gergin havasını almaya çalışıyordu ve başarıyordu da.
"Neden?"dedim sadece Name'ye bakarak. Name demedim, anladı. Ona ismiyle sesleneceğimi söylemiştim ama şimdi seslenmemiştim, kırgınlığımı anlamıştı.
"Ben 6 yaşındayken başladım boksa."diye başladığında Name lafa, hepimiz pür dikkat onu dinlemeye koyulduk. "Büyük amcam sayende başladım. İstediğimi söyleyince beni kırmamış, gizlice götürmeye başlamıştı. Tabi istemiyorlardı dedem falan boksör olmamı. Bana bir şey olacağından korkuyorlardı. Üstüme titrerlerdi fazlaca."dediğinde Avni atladı lafa.
"Peki ailen?"dediğinde derince yutkundu ve sessiz kaldı uzun bir süre. Cevap vermedi belki de veremedi bu soruya bilmiyorum ama bir şeyler olduğunu ve bu konu hakkında konuşmak istemediğini hepimiz anlamıştık. Üstelemedik.
"Dedemlerden sakladım ilk boksör olduğumu, uzun süre saklayamadım. Yüzümde morluk falan olduğunu görünce açıklamak zorunda kaldım, fazlaca kızdılar bana. Sonra okula başladığımda dedemler gibi bana kızsınlar istemedim. Çocuktum, bilmiyordum. Boksör olduğumu söylediğimde bana garip garip baktılar. Okula bazen morluklarla bazen yaralarla geliyordum, o zamanlar benden ekstra kaçıyorlardı. Bir süre sonra aileleri benimle konuşmalarını yasakladı."dediğinde Dağ atladı lafa.
"Niye?"dediğinde Name ona dönüp cevapladı. "Çünkü ben boksördüm ve onlara zarar verebilirdim."dedi. Kunter atladı hemen lafa. "Çok saçma anasını satayım. Ne alaka ya?"dediğinde Name omuz silkti sadece.
"Liseye geçtiğimde -daha arkadaş grubumla tanışmadan öncesi bu anlatacaklarım- bir çocuktan çok hoşlanıyordum."dediği an bedenim nedensiz yere gerildi. Fazla fazla gerildim. Dağ bu durumu fark ederek beni cimcirdi. "Ne oluyor oğlum?"diye de fısıldadı. Bilmiyordum ama kalbim fazla hızlı atıyordu. Heyecan değildi bu sinir gibi bir şeydi.
Ne şu an yaşadığım farklı duyguyu ne de Dağ'ı takmadan Name'den bakışlarımı ayırmadım.
"Çocuğa çıkma teklifi ettim bir cesaretle. Kabul etti, beni seviyor sandım, yanıldım. Boksör olduğumu ona itiraf ettiğimde benimle dalga geçti, hatta okula yaydı, hem boksörlüğümü hem de başka sırlarımı. Neymiş 'erkekler boks yaparmış', neymiş 'ben erkek miymişim de boks yapıyor muşum'. Hepsinde aynı zihniyet vardı. Piç kutuları, hem de kötü kartonundan."diyip bir göz yaşını silince kıkırdadık hepimiz.
Piç kutusu? Hem de kötü olanından?
Kafan çok güzel Name. Her anlamda.
"Amcamlara söyleyemedim o zamanlar ama cesaretimi toplayıp hepsini yan yana dizerek pataklamayı başardım. Çok efsoydu, görmeniz lazımdı."diyip kahkaha attığında biz de güldük. "Öyle işte, sonra ben kimseye boksör olduğumu anlatmamaya yemin ettim, yemin edince de size de söyleyemedim. Biliyorum çok saçma, acayip saçma, çok çok saçma. Belki de bu hikayeye bile inanmazsınız ama olay bu. Sebep bu, her şey bu. Ama yemin ederim bir kere bile yalan söylemedim. Sırf yalan olmasın diye kafede işe bile başladım amına koyayım ben."
"İnanıyoruz Name."dedi Kunter ve sıkıca elinden tuttu Name'nin. Gülümsediler birbirlerine. Dağ da diğer elini tuttu. "Ne olursa olsun yanındayız."dedi Kunter gibi. "Evet oğlum, biz Kraliçe'mizi terk etmeyiz."dedi Cafer de elini Name'nin omzuna atarak. "Ya ne terk etmesi başından ayrılmayız amk. Sokaktan bulmadık onu. WhatsAp'dan bulduk ama olsun, konu bu değil."dedi Avni de Name'nin diğer yanından sarılarak.
Name hepsine teşekkür edercesine gülümserken bakışları bana kaydı. "Tan?"dediğinde benden bir cevap bekliyordu.
Onunla mıydım yoksa değil miydim?
"Seninleyim Name."dediğim an gülümsedi. Bu içten bir gülümsemeydi.
Onunlaydım, ne olucaksa olurdu onunlayken umrumda değildi.
Ve diğerleri de vardı tabi.
"Bütün sorunlar çözüldüğüne göre, Vida'yı da yendik, Name yani Bela da bizim grupta artık," Cafer'in lafını Name kesti. "Ne grubu ya?"dedi. "Ya şu boks grubumuz işte. 5 kişiydik sende geldin 6 olduk. Bizim gruptansın. Zaten öyleydin."diyen Dağ'ı onayladık.
"O zaman bir pasta gömelim, iyi gider. Acıktım zaten ben."dedi Kunter sanki yarım saat önce yemek yememiş gibi. "At arabası bize oradan koca bir pasta, her zamankinden."diye bağırdı Cafer kasadaki adama. Adam bıkmış bıkmış baktı. "At arabası değilim ben, değilim."diye söylendi. Cafer boksör olmasa adam net dalardı ama işte korkuyordu.
"At arabası olmayabilir ama tam bir at. Koca kıçlı valla."diyen Cafer'e göz devirdik. Adamı her hayvana benzetiyordu. "Adamın götüne niye bu kadar taktın amk sen?"dediğinde Kunter, Cafer dudak büzdü. "Bende isterdim öyle kıçım olsun ama nerede? Pide kıç benimkisi."dediğinde arka masadaki kızlar kıkırdadı Cafer'e.
Cafer tabi kız sesi duyduğu gibi hemen arkasını dönüp kızlara göz kıprtı. "Cennete düştüm galiba. Yakıyorsunuz buraları."dedi ve sanki gözlüğünü çıkarıyormuş gibi yaptı. Kızlar ilk güldüler ama bu onu tatlı bulduklarından değil de dediklerini komik bulduklarından dolayıydı. Cafer bunu anladığı için önünü döndü. "Bahtımız kapalı bahtımız, ne olacak bizim halimiz ya?"dedi ağlarcasına sonra bir bana bir Name'ye baktı.
"Ama sizinkiler çok açık be. Siz ikiniz mükemmel çiftsiniz."dediği an Name Cafer'in omzuna vurdu.
"Yok öyle bir şey. Sallayıp durma."dediğinde gözleri bendeydi.
Sallayıp durmamlıydı değil mi?
Tabi sallıyorsa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting
Подростковая литератураGiriş Var Çıkış Yok Grubuna 0572*** tarafından eklendiniz Giriş Var Çıkış Yok 0572***: Selamın Hellü gencolar 0572***: Ben benim sen sensin 0572***: Sen sensin o da o 0572***: O da o onlar da onlar 0572***: Onlar da onlar biz de biz 0572***: Biz de...
