3.8

424 37 48
                                    

Boks kulübüne girerken derin bir nefes aldım ve bizimkilere de baktım. Onlar da benim gibilerdi, biraz stresli biraz öfkeli. Hepimiz kendi halimizde hazırlanıp girecektik Boks klubüne.

Bakışlarım Tan'a döndüğünde gözlerini benden ayırmadığını fark ettim, gülümsedim, o da gülümsedi. "Tek sakinleşme sebebimsin."diye fısıldayıp anlımdan öptükten sonra hızla klübe girdi. Arkasından da biz girdik.

Hızlı bir şekilde ilerlerken istemsizce bakışlarım Vida'ya takıldı, Numan'a.

Bana bakmıyordu. Normalde bana bakardı ama bu sefer bakmıyordu. Tan'a bakıyordu, bir şeyleri çözmek istercesine. Kaşlarım çatıldı, ne yapmaya çalışıyordu bu adam?

Vida hızlı adımlarla Tan'a doğru ilerlerken ona oldukça yaklaşmıştı. Tan da anında gerilirken hızla durdu ve vücudunu ona döndürdü. Dışarıdakiler onu korkusuzca duruyor zannetse da vücudu kasılıyor, ne yapacağını bilemiyordu.

En büyük düşmanı kardeşiydi.

Zamanında onu bıçaklatan, bana sarkan, Caferler'i dövdüren adam onun kardeşiydi.

Vida ona daha fazla yaklaşınca istemsizce hemen Tan'ın önüne geçtim. Benim ardımdan Cafer, Avni Dağ ve Kunter de geçmişti.

Vida ilk kez sakince kaşlarını çatarak baktı bize. Ne olduğunu anlamaya çalışan ifadesi bir şeylerden şüphelendiğini ya da bazı şeyler öğrendiğini gösteriyordu ama şunu kavramış gibiydim.

Vida'nın hiçbir şeyden haberi yoktu.

Yani öyle gibiydi.

"Bir şey yapmayacağım."dedi Vida sanki tıslarcasına. Tan boğazını temizler gibi ses çıkarınca geri çekildik. Bu sayede Vida ona daha da yaklaştı. Tan başı dik bir şekilde ona bakarken Vida da aynı şekildeydi.

"Vurulmuşsun."dedi Vida alaydan yoksun bir sesle. Tan'ın kaşları çatılırken dikkatli bir şekilde başını salladı. "Ne o? Senden başka düşmanım olmadığını mı sandın?"dedi Tan Vida'nın tam tersine alay dolu bir şekilde.

Vida ona göz devirecekmiş gibi yapsa da sonra vaz geçti ve derin bir nefes çekti içine. "Geçmiş olsun."dediğinde şaşkınca bizimkilere birbirimize baktık. "Ne?"diye fısıldadı Cafer arkamdan şaşkın bir şekildi.

Tan'ın omuzları düşmüş, o da bizim gibi şaşırmıştı.

Vida onun tepkisine bakmadan bana döndü. Başını hafifçe salladığında kaşlarımı kaldırdım ona. "Name Hisalar."dedi garip bir sesle. "Bazı yanlışlar yaptım, bunun için-"dedi ve yutkundu. Bakışları bir anda arkasındaki kadına döndüğünde o an fark ettik biz de kadını. Zarif ve uzun boylu bir kadındı. Bakışları Vida'dan ayrılmazken ona cesaret mi vermeye çalışıyordu yoksa başka bir şey mi yapıyordu anlaşılmıyordu.

Vida'nın bakışları kadına kayınca yumuşamıştı.

Siktir, Vida aşık olmuştu.

Vida tekrar bize döndü. "Siz yokken bazı şeyler değişti ve bazı şeyleri kavradım. Beni affedin demiyorum, böyle bir amacım yok. Yaptıklarım affedilemez şeyler. Sadece ben hepinizden tek tek özür diliyorum."

Biz anlamazca birbirimize bakarken Vida cevap beklemeden kadının yanına gitti ve beline sarıldı. Kadın yumuşakça onun yanağından öptü.

Bir de sevgililerdi, yuh!

Vida ve kadın yavaş adımlarla bizden uzaklaşmaya başladılar. Biz ise halen daha olduğumuz yerde dikiliyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk.

"Lan böyle iş mi olur amına koyayım?!"dedi Avni sinirle. Cafer de elini onun omzuna attı. "Haklısın bro. Hayatımın şokunu yaşadım az önce."dediğinde Kunter stresle nefesler verdi. "Ya bu bok bir şeyler planlı-"dediği anda Tan kesti sözünü.

Giriş Var Çıkış Yok | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin