5. Bölüm

94.3K 5.4K 1.5K
                                    

Selam olsun, selamlar olsun!
Yüzüme vuran güneş, tenimde dolaşan rüzgarın da selamları var size.

Çok durmayacağım. İzlemem gereken bir manzara var 😛🤗

Size iyi okumalar canlar!

Salondaki tekli koltuğa oturmuş çocuklarının orta sehpayı kenara çekmesini izliyordu Mert. Evde bir şey için büyük bir hazırlık vardı ama daha ne olduğunu anlayamamıştı. En sonunda sehpa kenara çekilmiş salonun ortası boşaltılmıştı. Genç adam gözlerinin içi gülen küçük kızına baktı. Bir şeyler gerçekten tuhaftı.
''Çiçeğim bana da ne olduğunu söyleyecek misiniz artık?''

Çiçek tüm dişlerini göstererek sırıttı. Çenesine ters düşecek boyuttaki küçük ağzı onu olduğundan da tatlı bir hale sokuyordu. Mert, kızını oracıkta kucakladı.

''Ay, babacığım bir dur ama burada önemli bir şey yaşıyoruz.''

''Evet, baba Çiçek'i bırak da başlayalım,'' Gülce'nin itiraz kabul etmez sesini duyunca kızını usulca indirdi kucağından.

''İyi hadi burada neler oluyor anlatın bakalım.''

Hiç kimseye söz bırakmadan babasına döndü küçük kız.
''Babacığım bana bir sürü anne bulduk. Uzun görüşmeler sonucunda da bu anneleri üçe kadar indirdik. Benim gönlüm üçünü de anne diye bağrıma basmaktan yana ama sadece bir tanesini alabiliyormuşuz,'' Çiçek bir an yüzünü düşürse de tekrar gülümseyerek devam etti. ''Olsun ama. Buna da şükür değil mi babacığım? Şimdi sıra senin sınavına geldi. Her şeyi hazırladık biz. Lülü senin sınavının oryantal oynama olduğunu söyledi. Üç aday karşında göbek atacak ve sen de annemizi seçeceksin. Ay, çok heyecanlı!'' Çiçek son cümlesini ellerini çenesinin altında birleştirerek söylemişti. Gerçekten mutlu görünüyordu. Mert bir an 'Acaba üçünü de anne diye alsam mı?' diye düşünmeden edemedi.

''Hadi başlayalım o zaman,'' Mert'in komutuyla salona iki kadın girdi ve bir de Gurur'un kucağında kaktüsü Leyla.

''Babacığım bir numaralı anne adayımız Ada Abla, iki numaralı aday Sevgi Abla ve üç numaralı aday da Leyla, onu zaten tanıyorsun. Aslında o, ilana başvurmamıştı ama özel durumunu göz önüne alarak senin sınavına girmesine karar verdik,'' gözlerini Leyla'nın üzerinden çekmeden Gurur'un sözlerini dinledi Mert. 'Demek benim için buraya kadar geldin ha!' derin bir iç çekişten sonra diğer adaylara da bakabildi. İki kadın oldukça güzeldi ama Mert için bir şey ifade etmiyorlardı.

Ve birden müzik başladı.
''Led bir' vele diştiri
Vela di seau diftiri
Led bir' vele diştiri
Vela di seau diftiri''
Başlayan müzikle Ada ve Sevgi tüm marifetlerini gösterirken, Leyla'nın dikenini bile kıpırdatmaması Mert'in oldukça canını sıkıyordu. 'Hadi be Leyla'm azıcık kıvırtsan bile yeter. Benim için be kızım. Hadi dikenine öldüğüm. Oynat saksını, salla tomurcuğunu.'

''Dil esvuayyini murra (murra)
İl esvuayyeni (murra)''
Hâlâ Leyla'dan bir hareket göremeyen Mert'in iyice morali bozulmuştu. Diğer kadınlar umurunda bile değildi. Ne olurdu sanki Leyla azıcık kıvırtsa. Hemen yarın basardı nikâhı ama olmuyordu işte.
''Ya el yelil (li li lil)
Lili li lilil (li li lil)
Ya el yelil (li li lil)
Ye lil yelil (li li lil)
Ya el yelil (li li lil)
Ye lil ye'lil''

Müzik devam ederken salonun kapısı gürültüyle açıldı. İçeri giren kadın, Mert'in karşısında oryantal oynayan kadınları iki yana savurup adamın dibine kadar geldi.

Sana Anne Diyebilir Miyim? (1. ve 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin