Selamlar, selamlar, selamlar!!!
Biz geldiiiiik, cok da cici geldik.
Okuyan gözünüze, gönlünüze sağlık. İyi okumalar... ;) ;) ;)
''Mert, tuzu uzatır mısın?'' Hülya, Mert'in önündeki tuzu isteyince her zamanki cevaplarından birini aldı.
''Kocan uzatsın.''
''Yemin ediyorum çocuk gibisin,'' Mert omuz silkti ve kucağındaki kızının ağzına bir parça domates verdi.
''Al hayatım tuzluk,'' Hülya, Levent'in uzattığı tuzluğu alırken kocasına muhteşem gülümsemelerinden birini göndermeyi ihmal etmedi.
''Sağ ol kocacığım.''''Çiçeğim sen de bana ekmek verir misin?'' Tan'ın bu isteği Mert'in dişlerini sıkmasına neden oldu.
''Çiçek, diyeceksin küçük bey. Ayrıca annenden iste ne istersen.''
Tan sanki yeryüzünde Mert diye biri yokmuş gibi Çiçeğin yüz hatlarını izlemeye devam etti.
''Ayrıca kızıma öyle bakmayı da kes.''
''Ama Mert amca biraz fazla olmuyor mu bu?''
''Sana az bile.''
''Aşk olsun Mert amca. Hem sevenleri ayırmak büyük günah haminnem söyledi. Girme günaha daha fazla, kavuştur bizi.''
Kendine sinirlenmemesini telkin ederken kucağında oturan kızına döndü Mert.
''Çiçeğim ne diyor bu arkadaş? Sevenler filan... Babacığım var mı öyle bir şey?''
Çiçek, Tan'a 'Senden illallah ettim,' bakışları atarken babasına cevap verdi. ''Babacığım sen bakma bu arkadaşın sözlerine. Ne kadar aşkımcığım Hülyacığımın oğlu da olsa ben elektrik almıyorum kendisinden.''
''Kızımı duydun. İstemiyor işte seni.''
''Çiçeğim bence baskı altındasın. Hem bizim ilişkimiz birer bardak süt içmeyi hak ediyor.''
Mert hışımla Hülya'ya döndü. ''Hülya ne diyor bu çocuk? Sen mi öğretiyorsun bu lafları ona?''
''Ya ne öğreteceğim Mert? Duyuyor işte sağdan soldan. Hem babaannem bizdeyken sürekli evlilik programlarını izleyip duruyor, onların etkisi bu.''
Mert, Tan'a baktı ve ''Sen haminnene dua et,'' dedi.
Hülya, Mert'e ''Babaannem,'' dedi mi Mert de akan sular dururdu. Hediye babaannesine gönülden bağlıydı genç adam. Aynı şekilde yaşlı kadın ne zaman İstanbul'a gelse zamanın çoğunu Mert'in evinde geçirirdi. Her ne kadar torunu Hülya da olsa Mert'i tanıdığı günden beri evladından ayırmamıştı. Öyle ki Hülya, Mert'ten ayrıldığında en büyük tepkiyi gösteren de oydu.
''Mert böyle yaparak işi inada bindiriyorsun. Tan daha çocuk. Çiçek'i kıracak bir şey yapmayacağına eminim ben.''
Levent yüksek anlayışı ve ortalığı yatıştırıcı tavrıyla konuşmuştu yine. O da Mert'in abarttığını düşünüyor, oğlunun üzgün haline içerliyordu. Ancak Mert'in bu davranışının sebebini de iyi biliyordu ve istemese de ona hak veriyordu. Mert bu kadar anlayışsız bir adam değildi zaten. Diğer kızları neyse de Çiçek ayrıydı Mert için. Çünkü Çiçek'in güzel kalbi kırıldığında derdini paylaşabileceği bir annesi yoktu. Mert'in bu duruma karışmaması imkânsızdı. Bir gün Tan'ın hevesi geçse Çiçek'e ''Arkadaş kalalım,'' dese, kızı çok üzülürdü. Çiçek'in savunmasız kalbinin kırılmasına dayanamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Anne Diyebilir Miyim? (1. ve 2. Kitap)
Humor(Sana Anne Diyebilir miyim ve Bana Anne Diyebilirsin adlı romanlar tek çalışmada toplanmıştır.) DİKKAT! Bağımlılık yapabilir. Deneyimli/Deneyimsiz Anne Aranıyor. *25-30 Yaşları arasında bayan *Babamızın karısı olacak *Çok çocuk seve...