35. Bölüm

40.9K 3K 687
                                    


Selamlar!!!

Ben geldim, ben geldim; hem de çok cici geldim.

Belki siz sevmiyorsunuz ama koyu kısımlar oldukça fazla yer kaplıyor. Ne yapayım buraya gelince yazasım geliyor. Ama teşhisim çok şeker. Buna canımcık etkisi deniyor. Sizin sayenizde, yine size yazıyorum canımcıklarım. Hep yazara mı iltifat edilecek? Okuyucu velinimetimdir emojisi.

Multimedyadaki video Gülen Gözler filminden bir sahne. İzlemeyi unutmayın.

Sevgili SADM okuyucusu, yılmadan, sabırla bizi okudun. Yeri geldi güldün yeri geldi ağladın. Bazen ''Yok artık!'' dedin bazen o kadar kibar olamadın ve bastın ''Oha!''yı. Bazen öylesine aklına geldik ve sen gülümsedin, bazen rüyalarına kadar girdik. Bazen de sende hiçbir etkimiz olmadı ve okuyup geçtin. Ama biz bunu bilmezden geliyoruz ve yeni bölüm için iyi okumalar diliyoruz. SADM itinayla yanaklarından öper...

Hala burada mısın?! Çabuk bölümü okumaya hadi hadi!

Vatan salondan ayrılırken Türkan ve Gülce sohbet ediyorlardı. Çalan telefonuyla yerinden kalkıp salondan çıktı Türkan da.

''Sonunda yalnız kalabildik,'' diye mırıldanan Kaya, elindeki boş içki bardağını bar tezgâhına çarparak bıraktı ve Gülce'nin yanına ilerledi. Kendini genç kızın hemen yanına koltuğa bir eşyaymış gibi atıp başını arkaya yasladı. Gülce dibinde biten adamla her şeyin başa sardığının farkındaydı. Dün gece sadece birkaç metre uzaklıkta duyumsadığı kokuyla çalışma odasına kadar gitmiş ve hoş olmayan bir şekilde Kaya ile tanışmıştı.

''Gerçekten yüzüne bile bakmayan bir adamı izlemeye devam mı edeceksin?''

Kaya'nın dün geceki tanışmalarını anımsatmak için sorduğu soru büyülenmiş gibi ona bakan Gülce'nin irkilmesine neden oldu. Dün gece bu soruya ''Senin için değil, kokun için buradayım,'' yanıtını vermişti. Bu sefer gözlerini Kaya'nın yüzünden ayırmadan ''Evet, çünkü bir tek sana bakma cesareti gösterebiliyorum,'' dedi ve cümlesiyle gülümseyen adamın yüzüne iç çekerek bakmaya devam etti. Yanındaydı ve elini uzatsa dokunabileceği bir mesafedeydi ama bir o kadar da uzak ve ulaşılmazdı Kaya onun için.

''Seni her çözdüğümü sandığımda beni şaşırtıyorsun Gül,'' dedi, Gül kelimesini öyle bir söylemişti ki genç adam, Gülce adındaki son iki harfi atmaya razıydı artık. Kaya, kapalı gözlerini aralayıp yüzünü Gülce'ye döndü ve genç kızın saçları arasına daldırdı parmaklarını. Etkisi altına girdiği lacivert gözlerle kalakaldı Gülce. Buna saçlarında dolaşan parmaklar da eklenince iyice etkisizleşmişti.

''Doğrulamak için başını sallasan yeter,'' dedi Kaya, genç kızdaki etkisinin bilinciyle.

''Saçların mavi çünkü bu renkle kendi benliğini ortaya koyuyorsun. 'İkizim olduğu halde eşsizim,' demek bu, öyle değil mi?''

Gülce neredeyse kapanacak olan gözlerini sonuna kadar açtı. Kaya'nın tespiti tamamen doğruydu. Gülce'nin tepkisiyle gülümseyen genç adam, bu tespitine onayını aldığını düşünüp devam etti.

''Çok iyi şarkı söyleyebiliyorsun bence ama şimdiye kadar sesini kimsenin duymadığına eminim,'' genç kız buna itiraz edecek oldu ki Kaya boştaki eliyle susmasını işaret etti.
''İtiraz etme Gül, haklı olduğumu biliyorsun.''

Sana Anne Diyebilir Miyim? (1. ve 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin