Selam olsun en güzel, en tatlı, en canımcık okurlarıma!
Biz geldik.
İstanbulda olan canlar beni belki bir yerlerde birilerine çemkirirken ya da pili bitmiş bir halde boş boş etrafa bakınırken ya da kendi kendime gülerken görebilirsiniz. Korkmayın bu benim her zamanki halim. Derin bir nefes alın ve uzaklaşın. Ya da gelin sarılın. Evet kucaklaşma seviyorum. Ama öpmeyin he.
Gelelim bölüme. Bu bölümde aşk var, heyecan var, ihtiras var, hüzün var ve en çok da umut var! Umudunuzu kaybetmeyin canlarım. Allah gönlümüzü, aklımızı, vicdanımızı karartmasın. Amin.
Varlığıyla dumur eden "OHA!"mızla, maruz bırakıldığı görüntüyle işi psikologa kadar götüren Gülce'mizle, attığı yumruğu kendine iade ettiğim Kaya'mızla, 29 Ekim'de doğmasının ceremesini isminden çeken Vatan Kutlu'muzla, aklıma hakkında yazacak bir şey gelmeyen Gurur'umuzla işte geldik buradayız.
Bu bölüm tüm SADM severlere gelsin.
Dido yiyen Dido emojisi, Leyla seven Dido emojisi, Leyla ile evlenen Mert emojisi.
Hadi iyi okumalar canımcıklarım.
Kaya, gözünü açtığında çarşafı kafasına kadar çekmiş sadece kumral saçları görünen kızı fark edince iç çekip arkasını döndü. 'Yine ve yeniden,' diye düşünüp yataktan kalkmak için biraz daha kendine gelmeyi beklerken bir elin sırtından karnının üzerine yavaşça hareket ettiğini fark etti.
''Oyun yok güzelim,'' deyip karnının üzerindeki eli itti. O elin kolunun arkasını çimdiklemesiyle acıyla inleyip yatakta arkasını döndü ve yanındaki kızı altına aldı. Ona kıkırdayarak bakan kız çocuğuyla yüzünde büyük bir tebessüm belirdi.
''Burada yaramaz bir tavşancık varmış,'' deyince, kız çocuğu kollarını Kaya'nın boynuna dolayıp yüzünü öpmeye başladı. Genç adam hissettiği huzurla kolunun acısını bile unutmuştu. Yatakta doğrulup kızını da kucağına aldı.
''Baba, anne beni uyyo sanıyo. Şhhh!'' diyen kızına kocaman gülümseyip ''Anneye şaka mı yapıyorsun kızım?'' diye sordu. Kızı cevap olarak başını aşağı yukarı sallayınca kucağında kıkırtılar çıkaran kızının yanağına uzanıp bir öpücük kondurdu.
''Hadi mamaya,'' deyip omuzlarına vuran kızıyla ayaklandı genç baba. Yatak odasından çıkıp çocuk sesleri gelen üst kata doğru merdivenleri kucağında kızıyla tırmanmaya başladı.
Büyük girişe geldiklerinde üstünde balerin kıyafeti olan 10 yaşındaki kızıyla karşılaştı. Kaya'yı gören kızı koşarak onun yanına gelip elleriyle genç adamın belini sardı.
''Sonunda uyandın baba! Gösterime geç kalacaktık.''''Hihihi! Ben uyyansın diye öyptüm,'' diyen kardeşine baktı büyük kız.
''Aferin çikolatam, sanata ve sanatçıya destek,'' deyip parmak uçlarında döne döne mutfağa girdi. Genç baba, mutfağa giren kızının arkasından gülümserken kucağındaki diğer kızıyla o da mutfağa girdi. Mutfak masasının etrafını saran çocuklarını görünce mutlulukla gülümsedi.
12 yaşındaki en büyük kızı, bebek sandalyesinde oturan bir buçuk yaşındaki kardeşine mama yediriyordu. Onların hemen yanında, 8 yaşında olan oğlu kahvaltısını etmek yerine elindeki dergiyi inceliyordu. Oğlunun karşısında oturan, 6 yaşındaki diğer oğlu ise başını tabağından kaldırmadan kahvaltısını ediyordu. Kaya'nın bu görüntüyle içi ısındı. Kucağındaki kızı ''Yayşıklı babam!'' deyip yanağına bir öpücük kondurunca dünyanın en mutlu adamı listesinde adı epey yukarılara çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Anne Diyebilir Miyim? (1. ve 2. Kitap)
Humor(Sana Anne Diyebilir miyim ve Bana Anne Diyebilirsin adlı romanlar tek çalışmada toplanmıştır.) DİKKAT! Bağımlılık yapabilir. Deneyimli/Deneyimsiz Anne Aranıyor. *25-30 Yaşları arasında bayan *Babamızın karısı olacak *Çok çocuk seve...