54. Bölüm

30.8K 2K 133
                                    

Selamlar!

Ben geldim hem de dolu dolu.

Aşkla şehvetle ihtirasla yeni bir bölümde kavuşmaya hazır mısınız?

O zaman iyi okumalar!

Say ki yanındayım.
Say ki bilmem kaç bin kilometre yok aslında aramızda.
Say ki dokunsan hissedersin titrediğimi.
Say ki dudaklarımdan dökülür nefesin sen bana dokundukça.

Yüzüne konan öpücüklerle bilinci yerine gelen Mert, gözlerini açtığında kollarının arasında Çiçek'i görmeyi beklemiyordu. Gözlerini sıkıca yumup geri açtığında ona gülümseyerek bakan küçük kızı dün gece Sevda ile aralarında geçenlerinde bir rüya olup olmadığını sorgulamasına neden oldu.

''Günaydın en biriciğim babacığım,'' deyip ona sarılan kızına sarılarak karşılık verirken gözleriyle Sevda'yı arıyordu odada.

''Günaydın Çiçeğim, sen buraya ne zaman geldin?''

Çiçek yeniden genişçe gülümseyip ''Kevserciğim teyzeciğim gelince bana hadi babanın kucağına dedi, bende o zaman geldim biriciğim babacığım,'' dedi.

Mert uyku sersemi kızına başını sallayarak onay verirken kulaklarında çınlayan isim irkilmesine neden oldu.
''Kevser abla mı geldi?'' diye sorduğu kızı başını şirince sallarken ''Peki Sevda nerede?'' sorusuna, ''Sevdacığımı bilmem ama canımcığım Rafunzelciğim, Kevserciğim teyzeciğimle içerde,'' cevabını verdi.

Çiçek, Sevda'nın sahip olduğu uzun sarı saçlarından ötürü genç kadına 'Rapunzel' lakabını takmıştı. Dili de tam dönmediği için 'Rafunzel' diyordu Sevda'ya.

Mert ağzının içinde ''Buyurun cenaze namazına,'' diye mırıldanıp kızını kucakladığı gibi yataktan kalktı.
''Bin bakalım omuzlarıma,'' dediği kızının omuzlarına oturmasına yardım edip Çiçek ile birlikte odasından çıktı ve yüzünü yıkamak için banyoya yöneldi. Alelacele yüzünü yıkadıktan sonra seri adımlarla salonun yolunu tuttu.

Salonu boş bulmasını hayra yormayıp bahçeye yönelecekti ki mutfaktan gelen kahkahalarla geri dönüp mutfağa girdi.

''Ya işte öyle Sevdacığım 40'ından sonra koca göbeğiyle dolaşıyor bizimki. Kız ilk gördüğümüzde kilo aldı sanmıştık. Aramızda diyet listesi oluşturup eline tutuşturmuştuk garibin. Nereden bilelim hamile olduğunu. Sen dur dur 40'ından sonra...'' deyip kahkahayı patlatan Kevser'e eşlik etmekten kendini alamadı Sevda.

''Of, ama bir de kocasını görmen lazım. Bir kasıntı olmuş sorma. Eh tabi millet kırkından sonra yatakları bozuyor, adam eve beşik kurdurtuyor. Kasılması normal ama asıl olay bizim mahallenin erkekleri kıskançlıklarından macunlara dadandılar. Hepsini almış bir bebek sevdası,'' derken Mert'i fark eden Kevser ''Ama tabi kimse Mertçiğimin eline su dökemez. 5 çocukla rekor onda,'' diyerek sürdürdü konuşmasını.
Çiçek, Kevser teyzesinin konuşmalarının çoğunu anlamazken babasından bahsedildiğini işitince elleriyle Mert'in yüzünü sarıp ''Oy biriciğim babacığım sen ne bir taneciksin,'' diyerek babasını övmeyi ihmal etmedi.

Sevda ve Kevser, Çiçek'in bu haline gülümserken Mert, kollarından tuttuğu kızını başı aşağı gelecek şekilde kendine çekip Çiçek'in ve Sevda'nın çığlık atmasına neden oldu. Ardından kucağına aldığı kızını saçlarından öperken Sevda'ya da göz kırptı.
Kevser ise ikili arasındaki her bakışmayı gözünü kırpmadan seyrediyordu. Mert'in, Sevda'ya göz kırptığını fark edince çayından sesli bir yudum alıp dikkatleri üstünde topladı.
''E, Mert Efendi artık kendi rekorunu kırarsın ha?''

Sana Anne Diyebilir Miyim? (1. ve 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin