Sana Anne Diyebilir Miyim? (1. ve 2. Kitap)

59. Bölüm

Selam olsun, selamlar olsun!

Çook kısa ama doyurucu bir bölümle karşınızdayım canlar. İnşallah iyisinizdir, ben sağlığınıza duacıyım.

Hepinize iyi okumalar diliyorum.

Muck muck muck!

"Senin yerin benim yanım Gül..." deyip Gülce'nin yanına oturması için onu hareketlendirdi.

Gülce duyduğu cümleyle kalp atışlarının bağımsızlığını ilan ettiğine emindi. 'Keşke hep yanında olabilsem,' diye düşünürken Kaya da 'Her zaman,' diyerek içinden bitirmişti cümlesini.

Genç kız yerine oturduktan sonra etrafına gerginlikle bakmaya başladı. Salonun en arka ve köşesinde oturmaları canını sıkmıştı. Perdeyi oldukça yandan görüyordu ve Gurur'un yerlerini görünce sitem edeceğini düşünüyordu. Yandan gelen sesle başını Kaya'nın tarafına çevirdiğinde hemen yanlarındaki çift koltuğuna iki kişinin oturduğunu gördü.

"Ama şey, aaa..." diye mırıldanırken Gülce'nin tepkilerini fark eden Kaya, genç kızın havaya kalkan elini bileğinden tutarak kendi dizinin üstüne yerleştirdi.

"Ne oldu Gül?"

"Yanlış yere oturdular," deyip yerinde huzursuzca kıpırdandı Gülce.

'Ay, en köşede oturduğumuz yetmezmiş gibi bir de Gurur'un yerine oturdular. Of kesin kavga çıkacak!'

Omzunda hissettiği elle başını kaldırdığında Kaya'nın gülümseyen gözleriyle karşılaştı bakışları.

"Gurur ve Vatan yanımızda oturmayacak. Onlarla aramızda 5 koltuk var."

"Ay, nasıl yani?" diye sorarken oldukça şaşkın görünüyordu. Kaya, genç kızın şaşkınlıkla aralanan dudaklarından bakışlarını ayırdığında başıyla oturdukları sıranın ilerisini işaret etti.

"Yan yana bilet bulamadım ben de böyle almak zorunda kaldım," diyen gence "Zorunda kaldın?" diye sorarak takıldı Gülce.

Kaya, genç kızın dizindeki elini okşarken iç çekti.

"Tercih ettiğim bir zorunluluktu diyebilirim."

Elinden bedenine yayılan elektirik kalbinin daha hızlı atmasına sebep oluyordu Gülce'nin. Burnuna gelen patlamış mısır kokusunu içine çekerken, ciğerlerine dolan başka bir kokuyla bedenini titreme sardı. Kaya'nın o aşık olduğu kokusunu yeniden duyumsuyordu.

"Gözlerini aç Gül."

Gözlerini araladığında ona gülümseyerek bakan adamla o da gülümserken buldu kendini.

"Bilekliği takmışsın," diyen Kaya ile bakışları bileğini buldu. Genç adamın dizindeki elini çekip bilekliğinin zincirinden tuttu.

"Evet, çok teşekkür ederim," deyip tam hediyesiyle ilgili canını sıkan şeyi söyleyecekti ki sinema salonu karardı. Hazırlıksız yakalandığı için yerinden sıçrarken Kaya'nın "Bir şey yok," demesi aşırı tepki verdiğini anlamasına neden oldu.

"Kendimi utandırmadan duramıyorum," derken başı öndeydi. Perdede gösterilmeye başlanan reklamlar yüzünden sesini duyurmak için Gülce'ye yaklaştı genç adam.

"Benim bir şikayetim yok. Hem film izlemeye değil seni izlemeye geldim ben. Başını eğme."

"Benim seyredilecek neyim var ki?" diye sorup başını genç adama doğru çevirdi Gülce. Gözlerinde merak vardı.