Tan ve Akrostiş

33K 2.4K 335
                                    

Günaydın dostlar!

Bir şaşırdın bildirimi görünce değil mi?

Bu hikaye Tan'sız bitmez bitemez diye düşündüğümden bu cici satırları sizinle paylaşmak istedim.

Bizi iyi anımsayın.


"Seviyorum ama kimi?
En tatlı Çiçeğim'i.
Nasıl söylesem Çiçeğim sana?
İlk harflere baksana!"

Tan yüzünü buruşturup "Bunu da biliyordur." dedi. Elindeki kalemi masaya bırakıp başını da masaya yasladı.

"Şiir yazmak ne zormuş ya!" diye söylenip "Ama Çiçeğim için değer." cümlesiyle kendi kendini motive etti.

Başını masadan kaldırıp kalemini de eline aldı.

"Biraz orjinal olmalıyım." deyip dinlediği şarkıları hafızasında taradı. Aklına bir şey gelmeyince iç çekip kendi bir şeyler yazmaya karar verdi.

"Ç'dir onun ilk harfi,
İ'dir onun ikinci harfi,
Ç'dir onun üçüncü harfi,
E'dir onun dördüncü harfi,
Ğ'dir onun beşinci harfi,
İ'dir onun altıncı harfi,
M'dir onun yedinci harfi."

Yazdıklarını okuyup gülümsedi. Eline aldığı kağıtla koşarak babasının yanına salona gitti. Gazete okuyan babasını dürtüp "Baba Çiçeğim'e akort yazdım okur musun?" diye sordu.

Levent oğlunun ilk ne söylediğini anlayamasa da gözünün önünde sallanan kağıdı alıp bakınca bunun bir akrostiş çalışması olduğunu, en azından oğlunun niyetinin o yönde olduğunu anladı.

Gülmekle ağlamak arasında gidip gelirken evladının kalbini kırmamak adına Tan'ı kucağına alıp "Çok güzel olmuş bu oğlum ama sanki biraz tek düze olmuş." dedi. Oğlunun son kelimelerini anlamadığını fark edince "Yani Çiçek'in harf sırasını yazmak yerine her harfiyle başlayan cümle kurmaya ne dersin? Ee, mesela... Hımm. Ha! Çok güzel hava. Bak Çiçek'in ilk harfi Ç ile başlıyor."

Babasının ne söylediğini anlayan Tan kocaman gülümseyip babasının yanağına bir öpücük kondurdu.

"Aslan babam! O zaman ben gideyim de yazayım. Yine gelirim." diyerek salondan çıktı. Odasına gidip masasına tekrar kuruldu. Kısa bir düşünmenin ardından ilk cümlesini bulmuştu. Devamı da çorap söküğü gibi geldi sonra.

"Çölde susuz kaldım

İçtim suyu aç kaldım

Çok da uykum vardı sütsüz kaldım

Ev yoktu çölde mecbur kumda yattım.

Ğ ile kelime yoktu onu boş bıraktım

İstedim Allah'ın emriyle Çiçeğim'i

Mert amca vermeyince elim kalbimde kaldım."

Yazdıklarının zaferiyle iki elini havaya kaldırıp bir elini diğer eline çarptı.

"Çiçeğim bayılacak!" diye haykırıp koşa koşa babasının yanına gitti. Babasının önünde salladığı kağıdı okumasıyla sırıtmasını şiirinin beğenildiğine yorup derin bir "Oh!" çekti. Babası beğendiyse Çiçek'i elbette beğenirdi...

Allah'a emanet olun...

Sana Anne Diyebilir Miyim? (1. ve 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin